Kategori arşivi: Güzellik

Yazın kötü izlerini yok etmeye hazır mısınız?

Yaz aylarını geride bıraktığımız şu günlerde, çoğumuzun güneş ve deniz suyunun cildimize,  saçlarımıza olumsuz etkilerinin yanı sıra alınan fazla kiloları yok etme çözümlerini düşündüğümüz bir gerçektir…

Yazın kötü izlerini yok etmeye hazır mısınız? yazısının devamı

Güneş lekelerini giderme yolları

Yaz aylarında deniz, kum, güneş üçlüsünden herkes bol miktarda yararlanmak ister. Özellikle de güneşten. Ancak vücudumuz için son derece yararlı olan güneşin istenmeyen yan etkilerinden en önemlisi de güneş lekeleridir. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Kaliteli Yaşam Polikliniği Koordinatörü Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş güneşin bedenimize verebileceği zararları ve yazdan kışa geçerken güneş lekelerinden nasıl kurtulabileceğimizi anlatıyor.  Güneş lekelerini giderme yolları yazısının devamı

Erkek adamda olmaz demeyin!

Masabaşı işler, kilo artışı, az spor yapılması gibi sebepler yüzünden erkeklerde de sıkça bu hastalığın görüldüğünü söyleyen Liv Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksoy “Erkekler kadınlara göre kozmetiği ikinci plana attıklarından doktora geç başvuruyorlar. Bu yüzden kadınlara görev düşüyor. Kadınlar eşlerinin veya erkek arkadaşlarının bacaklarını da takip etmeliler. Tedavileri için uyarılarda bulanmalı hatta onları cerraha getirmeliler” diyor.

Erkek adamda olmaz demeyin! yazısının devamı

Cildinize güzellik katacak 7 öneri

Yaz bitiyor, şimdi güneşten bronzlaşan ve yıpranan cildi yenileme zamanı. Her kadın güzel ve bakımlı bir cilde sahip olmak ister ve bunun için birbirinden farklı yöntemler dener. Fakat bakımlı ve güzel olmak için ille de pahalı ürünler gerekmiyor. Liv Hospital Ulus Dermatoloji Uzmanı Dr. Ahmet Günay evde güzelleşmenin pratik yolları hakkında bilgi verdi.   Cildinize güzellik katacak 7 öneri yazısının devamı

Bu besinler cildi güzelleştiriyor

Mor ve kırmızı üzüm, bitter çikolata, zeytinyağı, domates, kahve, ceviz, sarı biber… Bu rengarenk besinlerin metabolizmaya olduğu kadar cilt sağlığı için de önemli faydaları bulunuyor. Sofralarında düzenli sebze ve meyve bulunduran, yağlı ve şekerli gıdalardan uzak duran kişiler cilt sağlıklarını ve güzelliklerini uzun yıllar sürdürebiliyor.

Bu besinler cildi güzelleştiriyor yazısının devamı

Güneş kremi kullanmanın 10 püf noktası

Dünyada yaşamın devam etmesi için gerekli ışın kaynağı olan güneşin pek çok olumlu etkisi bulunuyor. Isı verme D vitamini yapımı, bazı cilt hastalıklarında tedavi edici olarak kullanılması, insan psikolojisine olumlu etkisi bunlardan sadece birkaçı. Son yıllarda ozon tabakasında oluşan incelme sonucu güneş ışınları yeryüzünü daha çok etkilediğini ve buna bağlı olarak güneş yanıkları, deri kanseri oluşumu, ışığa bağlı alerjik hastalıklar ve ışığa bağlı cilt yaşlanması riski arttığını söyleyen Liv Hospital Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Gonca Gökdemir güneş kremi kullanırken dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.  Güneş kremi kullanmanın 10 püf noktası yazısının devamı

Cilt sağlığınız için bunları tüketin!

Sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmanın yolu cilt tipine uygun bakım ve doğru beslenmeden geçiyor. Gün içinde tüketilen tüm besinler ve alınan sıvı miktarı cildin kusursuz bir görünüme kavuşmasında büyük rol oynuyor. Memorial Wellness Kozmetik Dermatoloji Uzmanı Dr. Makbule Dündar, cilt sağlığını korumak için tüketilmesi gereken gıdalar hakkında bilgi verdi.  Cilt sağlığınız için bunları tüketin! yazısının devamı

Ultherapy ile ameliyatsız yüz germe

Son yıllarda estetik dünyasındaki en son teknolojik gelişmeler pratik, kısa, ağrısız ve en önemlisi de çok etkili olmalarıyla cerrahi yöntemleri ikinci plana attı. Bu gelişmelerin başında cerrahisiz yüz germede en etkili yöntem olan Ultherapy uygulaması geliyor. Superplast Estetik Cerrahi Merkezi’nden Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cihangir Toraman, diğer lazer teknolojilerinin yetersiz kaldığı sarkma ve gevşeme tedavilerinde şu anda dünyada en yaygın olarak kullanılan teknolojinin Ultherapy olduğunu söylüyor.

Ultherapy ile ameliyatsız yüz germe yazısının devamı

Arınma ve yenilenmenin tam zamanı

Metropol insanının neredeyse tüm ihtiyaçlarını karşılayacak spa dinamiklerine sahip Qualitasspa Sağlıklı Yaşam Merkezi, yaz aylarına özel sunduğu masaj, terapi ve bakımları ile sizi yenilemeye hazırlanıyor.  Wyndham Grand İstanbul Levent Otel bünyesinde bulunan Qualitasspa Sağlıklı Yaşam Merkezi, şehrin yoğun temposundan biraz da olsa uzaklaşmak isteyenleri yaz bakımları ile büyüleyecek.

Arınma ve yenilenmenin tam zamanı yazısının devamı

Cildiniz tatil için hazır mı?

Bütün bir yıl boyunca beklenen tatil zamanı geldi. Tatil mekanı için rezervasyon, yazlık kıyafet seçimleri gibi hazırlıklar yapılırken genellikle cilt sağlığı ihmal ediliyor. Ancak tatile çıkmadan alınacak birkaç küçük önlem ile cilt yaz mevsiminin olumsuz etkilerine karşı daha güçlü hale getirebiliyor. Memorial Wellness Kozmetik Dermatoloji Uzmanı Dr. Makbule Dündar, yaz tatilinde cilt sağlığını korumak için önerilerde bulundu.  Cildiniz tatil için hazır mı? yazısının devamı

Kolajen tedavisi ile genç kalın

Her insanın isteği daima sağlıklı, genç ve güzel kalabilmektir. Ancak biyolojik yaş ilerledikçe cilt yıpranır, gençliğini kaybeden vücutta eklem, bel ve sırt ağrıları baş gösterir. Bu alanda son yıllarda öne çıkan kolajen tedavileri ile yaşlanmaya ve ağrılara dur demek mümkün. Memorial Wellness Manuel Tıp Bölümü’nden Dr. Metin Mutlu, kolajen tedavisi hakkında bilgi verdi. Kolajen tedavisi ile genç kalın yazısının devamı

Sivilceler özgüveni zedeliyor

Toplumun yüzde 80’ninin hayatının bir dönemini etkileyen akne yani sivilce, tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Sanılanın aksine ergenliğe özgü bir durum olmadığı gibi ergenlik döneminden sonra da kendiliğinden geçmez. Araştırmalarda sivilcenin hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyen hastalıklar arasında ilk sıralarda yer aldığını söyleyen Liv Hospital Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Emel Güngör “Sivilce problemi olanlar kendine güven problemi de yaşıyor. Sivilceler geçerken leke ve iz bırakıyor. Leke ve izleri tedavi etmek çoğu zaman daha zor olurken tamamen yok etmek bazen mümkün bile olmayabiliyor. Bu sebeple zamanında ve doğru tedavinin önemi çok büyük” diyor.  Sivilceler özgüveni zedeliyor yazısının devamı

Yazın cildinize ışıltı katacak öneriler

Zararlı güneş ışınları, hava kirliliği, sigara ve çevresel faktörler her geçen gün cildinize hem zarar veriyor hem de hızlı bir şekilde yaşlanmasına neden oluyor. Ancak yüzünüzün doğal ifadesini bozmadan, cildinize gençliğin ışıltısını yeniden kazandırmak mümkün. Memorial Wellness Kozmetik Dermatoloji Uzmanı Dr. Makbule Dündar, sağlıklı bir cilde sahip olmak için tavsiyelerde bulundu.  Yazın cildinize ışıltı katacak öneriler yazısının devamı

Makyajda antik çağ trendleri

BASF’nin renk trendleri çalışmasına göre 2016 makyaj trendlerine “antik bilgelik” ile aydınlatılmış yanaklar, altın varaklı vurgular ve bronz parıltılar hâkim olacak. 2017’de kozmetikte çekici yeşiller, cesur maviler ve patlayan pembeler gibi doygun ve yoğun renkler kullanılacak. BASF, 2016 – 2017 makyaj renk trendlerini Paris’te sergiledi.

Makyajda antik çağ trendleri yazısının devamı

5 adımda dik ve sıkı bir kalça

Dik ve sıkı bir kalça için 5 hareket yeter Uygulamalı dik ve sıkı kalça egzersizi Daha dik ve sıkı görünen kalçalara sahip olmak aslında hiç de zor değil. Evde ya da ofiste yapabileceğiniz birkaç kolay egzersizle kalçalarınız kolayca forma girebilir. Okan Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, sadece 5 egzersizle daha dik ve sıkı bir kalçaya sahip olmanın basit yöntemini fotoğraflar eşliğinde anlattı:  5 adımda dik ve sıkı bir kalça yazısının devamı

Selülitinizin tek suçlusu kilolar olmayabilir

KadıköyŞifa Sağlık Grubu Ataşehir Hastanesi; Kaliteli Yaşam Direktörü Dr. Yasemin Savaş; selülitin bilinenin aksine sadece kilolu kişilerde değil, kilo sorunu olmayanlarda da gelişebildiğini vurguluyor ve güncel tedavi yöntemlerini anlatıyor.

Selülitinizin tek suçlusu kilolar olmayabilir yazısının devamı

Yaz güneşi saçları olumsuz etkiliyor

sac-gunesYaz aylarının gelmesi saç sağlığını tehdit ediyor. Sağlıklı ve güzel saçların en büyük düşmanlarından olan ultraviyole ışınlarının yanı sıra hava kirliliği gibi çevresel faktörler, düzleştirme, boyama, gibi dış etkenler de saçların ışıltısını kaybetmesine neden olabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Sadiye Kuş, tıbbi faktörlerin de saç üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor. “Saçın ince veya kalın yapılı olması, cildin yağ salgısının az veya çok olması da saçlarda kuruluk veya cansızlığa sebep olabiliyor” diyen Dr. Kuş, saç problemleri ile baş etmek için öneriler sunuyor.
Yaz güneşi saçları olumsuz etkiliyor yazısının devamı

Selülitten kurtulmanın 6 yolu

selülitÖzellikle yaz aylarında kadınların korkulu rüyası olan selüliti 6 adımda yok etmek mümkün. Diyetisyen Sanem Apa Doğan, selülitle başa çıkmanın yollarını anlattı: “Her 10 kadından 8’inin başı selülitle dertte. Birçok kadın için buna savaş açmak oldukça zor geliyor oysa ki selüliti gidermek sanıldığı kadar zor değil. 6 basit kuralı uygulayıp, yeşil çay tüketerek siz de yazın tadını çıkarabilirsiniz.”  Selülitten kurtulmanın 6 yolu yazısının devamı

Cilt güzelliğinin yeni yöntemi iple yüz germe

cilt yüz güzelİlerleyen yaşla birlikte ciltte meydana gelen kırışıklık ve sarkmalar kadınları hem fiziksel hem de psikolojik yönden olumsuz etkiliyor. Ancak son yıllarda hızla gelişen teknoloji ile birlikte modern yöntemler genç, sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmak isteyenler için önemli alternatifler sunuyor. Son dönemlerde öne çıkan, pratik ve ağrısız bir yöntem olarak tanımlanan “İple yüz germe uygulaması” kadınlara kısa sürede pürüzsüz ve ışıltılı bir cilt kazandırıyor. Memorial Ankara Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu, ameliyatsız “iple yüz germe” yöntemi ile cilt gençleştirme hakkında bilgi verdi.

Yüz, boyun ve dudak çevresindeki kırışıklık ve sarkmalar yok oluyor

Zaman içinde yüz ve boyun bölgesinde oluşan kırışıklık ve sarkmaların temel sebepleri kollajen maddenin azalması, hacim kaybı ve yer çekimidir. Yaşlanma belirtilerinin ilk görüldüğü yerler olan yüz ve boyun bölgesindeki kırışıklık ve sarkmalar, ameliyatsız bir yöntem olan iple yüz germe yani “iple askı” yöntemi ile kısa sürede ortadan kaldırılabilir. Ağız ve dudak çevresi, alt göz kapakları ve yüzdeki tüm sarkma ve kırışıklıklarda etkili olan bu yöntem, vücudun tüm bölgelerine uygulanabilmektedir.

Ciltte gerginlik sağlıyor ancak mimiklerinize dokunmuyor

İşlem sırasında vücutta bir süre sonra eriyebilme özelliği taşıyan, cerrahi ipleri olarak adlandırılan ve genellikle ameliyatlarda kullanılan özel ipler kullanılmaktadır. Gerginlik, dokuların iplere verdiği tepkiyle sağlanmakta ve böylelikle sarkma görünümü ortadan kalkmaktadır. İşlem sonrası anında gençlik etkisini gösteren iple germe işlemi, kişilerin 5-10 yaş daha genç görünmelerine yardımcı olmaktadır. Bunun yanı sıra en çok merak edilen noktalardan biri olarak da yüz ifadesi ve mimiklerde hiçbir değişikliğe neden olmamaktadır.

Makyaj yapıp işe dönebilirsiniz

İple yüz germe yönteminin günlük hayatı kolaylaştıracak pek çok avantajı bulunmaktadır. Bunlar şöyle sıralanabilir:

· Lokal anestezi altında uygulandığında işlem sırasında herhangi bir ağrı hissedilmez.
· İşlem süresi yaklaşık 30 dakikadır.
· Ciltteki sıkılaşma ve gerginlik anında fark edilir.
· Vücutta kendiliğinden eriyen özel ipler kullanıldığından son derece zararsızdır.
· Uygulama sırasında kollajen üretimi aktive edildiği için hızlı iyileşme gerçekleşir.
· Kullanılan özel ipler ve iğneler kalıcı izlere neden olmaz.
· Uygulamanın tekrar edilmesinde hiçbir sakınca yoktur.
· İşlemin çok nadir görülen kanama ve morarma dışında yan etkisi bulunmamaktadır.
· İşlemin ardından hemen makyaj yapılabilir.
Memorial Ankara Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu
Memorial Ankara Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu

Çölyak hastaları kozmetiklere de dikkat etmeli

kozmetikKarın ağrısı, şişkinlik ve kilo alamamak gibi masum şikayetlerle kendini belli eden çölyak hastalığı genellikle farklı hastalıklarla karıştırılıyor. Buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda bulunan glüten proteininden uzak durarak beslenmek, çölyak hastalığının tek tedavisi olarak biliniyor. Memorial Şişli Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Koray Tuncer “9 Mayıs Dünya Çölyak Günü”nde çölyak hastalığı ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. Çölyak hastaları kozmetiklere de dikkat etmeli yazısının devamı

Yaza şimdiden hazırlanın

beachÇok soğuk bir kış mevsimini geride bıraktık. Havalar giderek ısınmaya başlıyor. Kalın kıyafetlerin arkasına gizlediğimiz vücudumuzu yaza hazırlamanın tam zamanı… Estetik açıdan değişiklik planlayan ve yaza daha hazırlıklı girmek isteyenler için yapılabilecek estetik operasyonları Hisar Intercontinental Hospital Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Aydın Gözü’den öğrendik… Yaza şimdiden hazırlanın yazısının devamı

Yaz öncesi sağlıklı saçlar için 8 öneri

saçDS Laboratories saç uzmanları, yaz öncesi sağlıklı, bakımlı ve canlı saçlara sahip olmak için 8 altın kuralı açıkladı. ABD’de saç ve cilt bakımı sektörünün önde gelen markalarından DS Laboratories’in saç uzmanları, hava sıcaklarının arttığı yaz ayları öncesinde sağlıklı ve canlı saçlara sahip olmak için yapılması gerekenleri ve önerilerini açıkladı. Daha hacimli, canlı, parlak ve güzel saçlar için düzenli bakımın önemine değinen uzmanlar, dışarıdan uygulanacak kürler, bakımlar ve ürünlerle birlikte sağlıklı beslenmenin de çok önemli olduğunu vurguluyor. Yaz ayları öncesinde saçın ve saç derisinin kuvvetlendirilmesi ve zor günlere hazırlanması gerekiyor. Bunun için doğru ürünlerin kullanılması, stresten uzak durulması, uyku düzenine dikkat edilmesi ve gerekli bakımların yaptırılması öneriliyor. Yaz öncesi sağlıklı saçlar için 8 öneri yazısının devamı

Basma zorluğu varsa dikkat!

ayakSabahları yataktan kalkınca topuğun iç tarafında basma zorluğu ile uyanıyorsanız yüksek olasılıkla plantar fasiit yani topuk dikeni sorunu yaşıyor olabilirsiniz. Aşırı egzersiz, uzun süre ayakta kalma, kilo alma veya düz ayakkabı giyme topuk dikeni sebepleri arasında. Topuk dikeninin tedavi edilmezse kronikleşebileceğini söyleyen Liv Hospital Ayak ve Ayak Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Kaan Irgıt “Ağrı genelde haftalar veya aylar içerisinde artarak devam eder. Eğer tedaviye erken başlanabilirsa şikayetler kısa sürede geçebilir. Geç kalınırsa şikayetlerin geçmesi daha uzun zaman alacaktır. Her hasta için normale dönme süresi farklı olsa da topuk dikeni basit egzersiz ve yöntemlerle kısa sürede tedavi edilebilir’’ diyor. 

İlk adımlarda ağrı olur

Topuk dikeni varsa özellikle yataktan kalkıp yere bastıktan sonraki ilk adımlarda ayak topuk tabanında ağrı meydana gelir. Bunun sebebi gece boyunca gerginleşen ve sertleşen plantar fasyadır. Bazı durumlarda birkaç adım attıktan sonra bu ağrı rahatlar. Gün içinde de bir süre oturup kalktıktan sonra ilk adımlar benzer şekilde ağrılı olabilir. Bu hastalıkta ağrı, genellikle yürüme ile oluşur. Gece yatarken ağrı pek beklenen bir durum değildir çünkü fasya üzerine baskı yoktur.

Aşırı egzersiz yapmak topuk dikeni sebebi

Topuk dikeni nedenleri arasında, aşırı egzersiz yapmak, ayağı aşırı kullanmak (İş nedeniyle, ayakta çok kalmak vb.), kilo almak, iç tarafı desteksiz ayakkabı giymek (düz sandalet, parmak arası terlik, topuklu ayakkabı vb.) gibi nedenler yer alıyor. Ayrıca düz taban, ayak kavisi yüksek kişiler, diyabet (şeker) hastaları, eklem romatizması veya eklem dejenerasyonu olanlar bu rahatsızlığa daha yatkın oluyor.

BUNLARI YAPIN, TOPUK DİKENİNDEN KURTULUN

·         Rehabilitasyon: Tedavinin en önemli kısmıdır. Ayaklarınızı önünüze uzatarak, oturun. Bu hareket sırasında dizi düz tutun. Havluyu ayağınızın etrafına yerleştirip, havlu ile asılarak ayağınızı vücudunuza doğru çekin.

·         İstirahat: Eğer ağrı çok ciddi ise tam bir istirahat gerekebilir.

·         Buz: Ayağınızı buz dolu bir torba üstüne 20 dk koyup 20 dk çekin (1-2 saat süresince).  Bir plastik şişeye su doldurup buzlukta dondurun. Bu şişeyi ayağınızın altına yere koyup, ağrılı bölge üstüne hafif basınç uygulayacak şekilde yuvarlak hareketler yaparak, çevirerek masaj yapın.

·         Top ile çalışmalar: Ayağınızın altına tenis topu veya konserve kutusu koyup çevirerek masaj yapın.

·         Topukluk ve tabanlık: Her iki ayağınızın altına topukluk yerleştirin.

·         Enjeksiyon (Bölgesel iğne tedavisi): Doktorunuz tarafından önerilebilir. Kortizon (steroid) veya PRP enjeksiyonları yapılabilir. Yan etkileri yoktur.

·         Ameliyat: Çok nadiren gerekebilir.

En değerli zırhınız cildiniz

tratamiento anti verrugasDeriye renk veren pigment hücrelerinin kanserleşmesi ile oluşan melanom deride bulunan benlerin üzerinden gelişebileceği gibi herhangi bir öncü lezyon olmadan da görülebilir. Genç yaşlarda da görülebilen melanom, deri kanserleri arasında en tehlikeli olandır. Derideki değişiklikleri fark etmenin, düzenli aralıklarla deriye bakmakla, vücudu ayda bir kontrol ettirmekle mümkün olduğunu belirten Liv Hospital Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Emel Güngör “Deri görülebilen bir organ. Yeter ki biz bakmasını bilelim. Bu nedenle önerimiz her ay bir ayna yardımı ile vücudunuza bakmanız. Bu muayene alışkanlık haline geldiğinde, benlerdeki değişiklikler kolaylıkla fark edilebilir” diyor.
En değerli zırhınız cildiniz yazısının devamı

Tırnak batması için ne yapmalı?

Havalar soğuk ayaklarımızı kalın ayakkabıların içerisine hapsettiğimiz dönemi yaşıyoruz. Bir de üzerine tırnak batması problemi yaşıyorsanız bu yazıyı okumanızda fayda var.
Tırnak batmasının nedenlerini ve tedavisini Hisar Intercontinental Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlker Abcı ile konuştuk…

Tırnak batması nedir ve neden olur?
Genellikle ergenlik çağında ve genç erişkinlerde daha çok görülen tırnak batması, sert tırnağın yumuşak dokuyu sıkıştırıp tahriş etmesi sonucu oluşan enfeksiyon durumu ve kronik yaradır. Ayaklarda ve birinci parmakta görülür. Parmakta kızarıklık, şişlik ve şiddetli ağrı olabilir. Bu şikayetler sebebiyle ayakkabı giyilemez. Ayrıca çorabı kirleten akıntı ve koku oluşabilir. Parmakları sıkıştıran dar ayakkabı giyme, yanlış tırnak kesimi (çok kısa kesmek ve törpülememek), darbeler ile oluşan tahriş, kilo sebebiyle tırnağın derinde kalması ve ailevi yatkınlık gibi nedenlerle görülür.

Bu tür şikayetlerin hepsi tırnak batmasında mı olur? Başka tırnak problemleriyle karışma olabilir mi?
Bazen tırnak mantarı, tırnak etrafı dokuların iltihabı, tırnağın kubbeleşme ya da uzayıp kalınlaşma şeklindeki anormallikleri de tırnak batması zannedilebilir. Bu durumların tedavisi cerrahi değildir.

Tırnak batması nasıl tedavi edilir?
Tedavi açısından tırnak batmasını iki kısma ayırırız. Birincisi tırnak batmasının yeni geliştiği, henüz işlem gerekmeyen hafif vakalar; ikincisi ise birkaç haftadır devam eden, iyileşmeyen kronikleşmiş vakalardır. Her tırnak batması durumunda bir cerrahi işleme gerek yoktur. Hafif batma durumunda tırnağın batan kısmının altına bir pamuk parçası koymak ve bunu günlük değiştirmek uygun olabilir. Böylece tırnak ile cilt arasında bir tampon alan oluşturup tırnağın ete batmadan büyümesi sağlanır. Tırnak büyüyünce kavisli değil düz şekilde kesilir. Parmağı sıkıştırmayan geniş veya ucu açık ayakkabı giymek gerekir. Bu sırada batma sebebiyle enfeksiyon varsa ağızdan veya merhem şeklinde antibiyotikler kullanılabilir. İleri olgularda ise cerrahi işlem yani anormal dokunun alınması ve tırnak kökünün kısmi olarak kazınması uygun bir işlem olacaktır. İşlem sonrası aynı yerden batmayı engellemek amacıyla tırnak kökünün batan tarafı tahrip edilir. Bu işlem cerrahi olarak yapılabildiği gibi, fenol veya gümüş nitrat ile kimyasal olarak da yapılabilir. Bazen hastalar kendileri tırnaklarının kenarlarını keserek bu durumu düzeltmeye çalışırlar. Bu genellikle tam aksine daha çok batmaya sebep olur. İyileşmeyen şiş doku oluşmuşsa pedikür ile tırnak kenarının kesilip çıkarılması da tırnak batmasını iyileştirmez ve kalıcı çözüm olmaz.

Tırnak çekimi zor ve ağrılı bir işlem midir?
İşlem için tırnak yatağı uyuşturulur, böylece çekim sırasında ağrı olmaz. İşlem sonrasında da ağrı kesici ilaçlar kullanılır. İşlem yapıldığı gün ağrı kesici almak, istirahat etmek, ayakları kalp seviyesinin üzerine yükseltmek, bazen pansuman üzerine soğuk uygulamak faydalı olur. Tırnak batması iltihaplı ve kişide şeker hastalığı gibi bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklar mevcutsa antibiyotik kullanılır. İşlem sonrası parmağı sıkıştırmayan ayakkabı giymek ağrı oluşmasını engeller. Eğer pansumanı geçip dışarı akan bir kanama veya şiddetli ağrı olursa tekrar hekime görünmekte fayda vardır. Yara iyileştikten sonra düzelme olmazsa ortopedi ve cildiye hekimleriyle ile konsültasyon yapılıp ek hastalık olup olmadığı araştırılır. İlk 1-2 gün parmağa ağırlık vermeden yürünebilir. Daha sonra parmağı sıkıştırmayan, ucu açık ayakkabı giyilebilir. 2-3 gün yarayı ıslatmamak, ıslanırsa hemen pansumanı değiştirmek gerekir. İşlemden bir hafta sonraki kontrolde bir problem yoksa normal ayakkabı giyilebilir ve işe dönülebilir. Eğer işinizde ayağınızı yüksekte tutmak ve terlik giymek mümkünse daha erken de dönebilirsiniz. Yaklaşık bir hafta kadar sonra yara iyileşir. Ama tırnağın tekrar kesilecek kadar uzaması için 3-4 ay geçebilir. Bu sürede kişinin ayağını kullanmasında bir engel bulunmaz. Parsiyel tırnak matriks eksizyonu yapılan kısımdan yeni tırnak büyümesi olmayacağı için büyüyen tırnak beklendiği üzere biraz daha dar olacaktır.

Çekilen tırnak tekrar batar mı?
Anormal, iyileşmeyen dokuların alındığı durumlarda batmanın tekrar etmesi beklenmez. Sadece tırnağın çekilip iltihaplı ve anormal dokunun alınmadığı durumda tekrar tırnak batması oluşması beklenir.

Tırnak batmasından nasıl korunabiliriz?
Tırnağı düzgün (düz kesim ve törpüleme) kesmek gerekir. Dar veya çok geniş ayakkabı giymemek gerekir. Ayakta basma problemi varsa düzeltilmelidir. Tırnak mantarı varsa tedavi edilmelidir.

Topuklu ayakkabı giymemek için 10 sebep

HIGH-HEEL topukluHer ne kadar acılı, ağrılı ve rahatsız olsa da topuklu ayakkabı kadınlar için bir tutku. Moda, uyum, şıklık yarışı içerisinde topuklu ayakkabı üzerinde geçirilen uzun saatlerin ayak sağlığımız üzerindeki etkisi ise oldukça ciddi boyutta.

Okan Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, yüksek topuklu ayakkabıların kadınlarda ortaya çıkardığı rahatsızlıklar hakkında önemli bilgiler verdi:

“Topuklu ayakkabı yüzünden değişen yürüyüşle birlikte dizdeki kuvvetlerde yer değiştirir. Yüklerin yer değiştirmesi dizde osteoartrite (kireçlenmeye) neden olabilir. Çünkü, topuklu ayakkabı giyen kadınlarda dize binen yük normalden % 26 daha fazla.

Ayakkabı içinde ayağın öne doğru eğimli pozisyonu baldır bölgesinin kısalmasına neden olur. Baldır kaslarında kısalığa ve sertliğe yol açar.

Morton nöroması: Ayağımızda taraklar arasında sinirler bulunur. Yüksek topuklu ve dar burunlu ayakkabı parmaklardaki dokuların sıkışmasına ve kalınlaşmasına neden olur. Bu durum tipik olarak 3. Ve 4. Parmaklar arasında bulunan sinire baskı yapar. Bu da parmaklarda ağrıya ve uyuşukluğa neden olur.

Bunyon: Özellikle dar burunlu ayakkabılar parmakları ciddi şekilde sıkıştırır. Uzun süreli kullanımda baş parmak kenarında bir kemik çıkıntı meydana gelir. Bu çıkıntı ağrılıdır, giderek büyür ve baş parmağın diğer parmaklara doğru eğilmesine neden olur.

Aşil tendonu: Aşil tendonu vücudumuzdaki en sağlam tendondur. Yürüyüş sırasında vücut ağırlığının 3.9 katı, koşu sırasında ise vücut ağırlığının 7.7 katı kadar yük taşıyabilir. Topuklu ayakkabı kullanımında ayağın öne doğru olan pozisyonu aşil tendonunun kısalmasına neden olur. Topuk yüksekliği ne kadar fazla olursa topuk bölgesinde o kadar fazla ağrı olur ve aşil tendonu yaralanmaya o kadar açık hale gelir.

Ayak bileği yaralanmaları: Normal yürüyüşte ayağın bütün kısımları yerle temas eder. Ancak topuklu ayakkabıda yerle temas sadece parmak ucu ve ince bir topukla sağlanır. Bu da ciddi denge problemi yaratır. Kişi düşebilir, ayağını burkabilir hatta ayak bileği kırıklarına bile yol açabilir.

Metatarsalji: Ayaklarımız vücut ağırlığımızı taşıyan en önemli organımızdır. Vücut ağırlığının %60’ı topukta %40’ı ise parmaklarda taşınır. Ancak topuklu ayakkabıda bütün yük parmak uçlarına biner ve bu bölgedeki yapılar aşırı yük altında kalır. Yaralanma kaçınılmazdır. Uzun süreli kullanım ise eklemlerde ağrıya hatta ileri seviyede eklem çıkıklarına sebep olabilir.

Çekiç parmak: Dar burunlu ayakkabılar parmakların orta eklemden bükülmesine neden olur. Bükülme kasların kısalmasına ve ayakta gerginliğe neden olur. Ayakkabı kullanımını kısıtlar.

Topuklu ayakkabılar sadece ayakta değil ayak bileğinde, dizde hatta belde aşırı yüklenmelere sebep olur. Vücut ağırlığının yer değiştirmesine neden olarak kalça ve omurga diziliminde bozulmaya neden olur. Dizilimin bozulmasıyla kalça ve bel ağrıları kaçınılmaz olur.

Topuk yüksekliği arttıkça ayağın ön bölümüne binen yük artar. 2.5 santimlik bir topuk yüksekliği ön ayaktaki yükün %22, 5 santimlik bir topuk %57, 7.5 santimlik bir topuk %76 oranında artmasına neden olur.”

Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa
Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa

Yaza hazırlıksız yakalanmayın!

adıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Kaliteli Yaşam Polikliniği Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş
KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Kaliteli Yaşam Polikliniği Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş

İlkbaharın tüm güzelliğiyle kendini hissettirmeye başlayacağı önümüzdeki günlerde değişen hava şartları yaza hazırlanmamız konusunda da bizlere bir uyarı aslında. Yaz ayları boyunca cildi güneşten korumanın öneminden, güneşin zararlarından söz edilecek. Tatilde kumsal, havuz, deniz, güneş derken bunların cildimize, saçlarımıza ve vücudumuza verdiği zararları unutuveriyoruz ve güneşe teslim oluyoruz. Güneşten korunmayı ne kadar başardığımızı, güneşin izlerini gördüğümüz anda anlıyoruz. İşte tam da bu nedenle kışın rehavet ve dinginliğinden hemen sıyrılıp yaz hazırlıklarına başlamamız lazım. Kadıköy Şifa Tıp Merkezi – Ataşehir Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, cildimizi yaza nasıl hazırlamamız gerektiği ile ilgili bilgiler verdi. Yaza hazırlıksız yakalanmayın! yazısının devamı