Etiket arşivi: açlık

Açlığın çözümü yosun olacak

Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Berat Zeki Haznedaroğlu
Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Berat Zeki Haznedaroğlu

Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü yosunlardan besin kaynağı ve alternatif enerji olarak yararlanmayı ve yosunları su kalitesinin yükseltilmesi yönünde kullanmayı hedefleyen çarpıcı projelere imza atıyor. Söz konusu araştırmaların liderliğini, TÜBİTAK Yurda Dönüş Programı kapsamında Türkiye’ye dönerek Boğaziçi Üniversitesi’nde çalışmaya başlayan genç bilim adamı Berat Zeki Haznedaroğlu üstleniyor.
Açlığın çözümü yosun olacak yazısının devamı

Kilo verememenizin sebebi duygusal açlık olabilir!

fast food hamburgerSiz de her pazartesi rejime başlayıp çarşamba bozan, hafta sonunu getiremeden kendini tatlı tabağının başında bulanlardan mısınız? Sabah başladığınız rejimin daha ilk dakikalarında tatlı krizlerine yenilip, yemek masasından kalkalı 10 dakika olmadan midenizden gelen açlık sinyalleriyle tekrar yemeye başlayanlardan mısınız? Eğer bu iki soruya “evet” diyorsanız, siz de “duygusal açlık” çekiyor olabilirsiniz.

Sürekli pazartesi günü diyete başlayıp hafta sonuna gelmeden bozan, kilo vermek için uğraşırken, sürekli bir şeyler yeme isteği ile diyetti kilo alarak kapatan kişilerin, kilo verememesinin sebebinin yalnızlık, stres, öfke kaynaklı duygusal açlık olduğunu kaydeden uzmanlar, “Mide açlığını değil, duygusal açlığınızı doyurun” uyarısında bulunuyorlar.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Beslenme Uzmanı Diyetisyen Gizem Köse, şişmanlığın bir sebebinin de daha çok kadınlarda görülen duygusal açlık olduğuna dikkat çekti. Bir çok kişinin kilo verememekten şikayet ettiğini, bunu ifade ederken de sürekli açlık hissettiğini, midesinden gelen açlık sinyalleriyle baş edemeyip aslında tok oldukları halde sürekli bir şeyler yediklerini kaydeden Köse şunları söyledi:

“Birçok kişi klasik her pazartesi diyete başlıyor ama cumayı dahi göremeden haftanın sonunu getiremiyor. Bu kişilerde sürekli açlık hissi var. Yemekten kalkıp tatlı yemek istiyorlar ya da çikolataya, gofrete yenik düşüyorlar. Açlık duygusunu hem fizyolojik hem de duygusal açlık olarak ikiye ayırıyoruz. Fizyolojik açlık dediğimiz gerçekten karnı aç olup vücudun enerji ihtiyacı için duyulan gerçek açlıktır. Duygusal açlık ise aslında vücudun değil, beynin açlığı. Yani özellikle stres, aşırı üzüntü, öfke, yalnızlık duygusu, günlük hayatın getirdiği güçlükler nedeniyle negatif duyguların tetiklemesiyle oluşan duygusal açlık, şişmanlığın bir sebebi olabiliyor.”

Duygusal açlığımızı nasıl anlarız?

Tedavi yöntemi olarak hastanede psikiyatri, nöroloji, psikoloji disiplinleriyle birlikte hareket ettiklerini ifade eden Köse, kilo problemi çeken kişilerin, genellikle karınları tok olduğu halde, sürekli açlık hissederek, fast food, tatlı ve pastane ürünleri yemek istediklerini kaydetti.

Bu kişilerin aslında fizyolojik değil duygusal açlık çektiklerini belirten Köse, şöyle konuştu:

“Stres, öfke, üzüntü sıkıntı yalnızlık gibi duygu grubu ile aç olmadığımız halde yemek yemek ya da tatlı tüketmek istiyoruz. Fast food tatlı ve pastane ürünleri genelde tok olmamıza rağmen yediğimiz grup besinler. Bunlar vücudun ihtiyacı değil ama duygusal bir ihtiyaç. Yaşam içinde karşılaştığımız olaylar, günlük hayatın getirdiği güçlükler negatif duyguları, negatif duygular da duygusal açlığı tetikliyor. Açlık duygusunu ayırt etmek gerekli. Bunun için yeme ve açlık hissimizin ne zaman geldiğini kontrol etmemiz gerekli. Eğer yemekten kalktıktan sonra iki saat geçmeden açlık hissedip bir şeyler yemek istiyorsak, bu fizyolojik değil, duygusal bir açlıktır. Yani tok olduğumuz halde yediğimiz her fazlalık duygusal açlığımızı bastırmak içindir. Bu da kilo yapıyor, şişmanlık olarak vücudumuzda kalıyor.”

Duygusal açlığın nedenleri?

Köse, duygusal açlığın nedenlerini de şöyle sıraladı:

Duygusal açlığı tetikleyen sebepler çeşitli. Örneğin, iş değiştirmek, işten atılmak, yeni bir işe başlamak, finansal baskı, para sıkıntısı, çeşitli sağlık problemleri, tükenmişlik sendromu, aşk acısı, ilişki çatışmaları, mobbing gibi durumlar kişileri duygusal açlığa itebiliyor. Kişi bu nedenlerden kaynaklanan stresiyle baş edebilmek için yemek yiyor, tatlı krizlerine yenik düşüyor ya da başladığı diyetini başarıyla sonlandıramıyor. Bu nedenle başarılı bir diyet için ya da şişmanlıkla mücadele için öncelikle duygusal açlığın tedavi edilmesi gerekli. Yani duygusal açlığa neden olan stres gibi duygu durumlarının altında yatan nedenlerin ortadan kaldırılması, hatta psikolojik destek alınması gerekli.”

8 adımda duygusal açlığı yenin

1- Tatlı kriziniz ya da aşırı yeme isteğiniz geldiği zaman, bu stresi yumuşatmanız gerekli. Bunun için kendinize 10 dakika süre tanıyın. Çok çikolata yemek istiyorsanız ‘10 dakika sonra yiyeceğim’ diyerek zaman kazanın. Bu arada dışarı çıkın, hava alın çalışıyorsanız ofisinizde müzik dinleyin. Ev hanımı iseniz mutfaktan çıkın, ortamdan hemen uzaklaşın. Kendinizi 10 dakika sonrası için şartlandırın. Bu süre içinde yeme isteğiniz geçebilir.

2-Yeme günlüğü tutun. Her gün yediklerinizi yazın. Bu ne kadar gereksiz abur-cubur yediğinizi fark etmenizi sağlayacak. Yemek saatleri dışında yedikleriniz duygusal açlığınızı gösterecek.

3-Tok olduğunuz halde duygusal yeme isteğimiz devam ediyorsa çevrenizdekilerin desteğini isteyin. Size ikram yapmamalarını, diyette olduğunuzu söyleyin. Kendinize destek olmalarını isteyin. Eşiniz ya da çocuğunuza bir süre kek börek yapmayacağınızı anlatın ve onların da desteğini alın.

4-Çok canınız çekiyorsa yiyin. Yeme isteğinizi kontrol edemiyorsanız stresiniz daha da artacaktır, o zaman bir miktar yiyebilirsiniz ama mutlaka porsiyonu azaltın.

5 – Pazartesi başlanılan ancak Çarşamba günü bozulan diyet için üzülmeyin. Bir sonraki gün de motivasyonunuzu bozmadan diyetinizi sürdürün. Diyetinizin bozulduğu günün ertesi gününü yeni bir pazartesi günü olarak ilan edin. Tekrar diyete dönün.

6-Diyette yoyo döngüsü dediğimiz kilo alıp verme-tekrar diyete başlama durumu her zaman fazla kilo almanızı sağlar ve vücut yoyo döngüsü sırasında vücut kilo vermeyi daha zorlaştırır. Bu durumdan kurtulmak için diyetisyenden ya da beslenme uzmanından destek alıp diyetinize devam edin.

7-Stres ve duygusal açlık için yoga gibi gevşeme hareketleri stresi azaltır kendinizi iyi hissettiren aktiviteler yapın.

8-Duygusal açlığınızı tadımlık lokma ile yenemezsiniz. 1 dilim tadımlık baklava 250 kaloridir. Tadımlık ikramlardan uzak durun.”

Gizem Köse
Gizem Köse

Açlık beyninizde mi, kalbinizde mi, midenizde mi?

Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı AkDuygularımız, hayatımızı yönetirken hep ön planda olmuştur aynı durum yemek seçimlerimize de yansımaktadır. Aç olduğumuzu en basit şekilde karnımız guruldamaya başladığında anlarız ancak duygusal açlık, fiziksel açlıktan oldukça farklı olmasına rağmen ikisini birbirinden ayırt etmek oldukça zor olabilmektedir. Duygular, beslenmemizi etkileyen önemli faktörlerden biridir.  Yapılan araştırmalar, normalin üzerinde yemek yeme sebebimizin %75 oranında duygusal duruma bağlı olduğunu gösteriyor diyor, Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak.

En önemli soru şu Gerçekten Aç Mısınız?

Beynimiz, sinirler arasında iletişimi ‘nörotransmitter’ adı verilen kimyasallar ile sağlar. Ruh halimizi direk etkileyen nörotransmitter’ler; serotonin, noradrenalin ve dopamin’dir.

Serotonin; rahatlamayı ve sakinleşmeyi sağlamakla birlikte iştah ve uykunun düzenlenmesinde rol oynar. Serotonin stres ve gerilim hissini azaltır.

Dopamin ve Noradrenalin; enerjikliği ve uyanıklığı sağlar. Vücutta üretildiklerinde; birey daha hızlı düşünmeye, tepki vermeye başlar, daha motive hisseder, refleksleri hızlanır.

BEYNİN AÇ

Yale Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışmada, açken ve tokken beynin aktiviteleri ölçülüp beynin açlık durumdaki tepkisi gözlemlenmiştir. Katılımcılar bir cihaza bağlanarak kan glikoz seviyelerinden açlık ve tokluk durumlarına, ayrıca işlevsel MRI yöntemiyle beyin aktivitelerine bakılmıştır.

Yemekten iki saat sonra katılımcılara çeşitli yemek fotoğrafları gösterilmiş ve ölçümlere başlanmıştır. Katılımcıların beyindeki, mantıklı düşünme ve karar verme, sebep- sonuç, planlama gibi yönetimsel becerilerinin olduğu kısımda daha fazla aktivite olduğu görülmüştür. Bireyler,  yüksek kalorili abur cuburları  reddetmek ve duygularını kontrol etmekte daha başarılı olmuştur. Ancak uzun süreli açlık sonrası glikoz değerleri düşmeye başladığında beyindeki duygularımızla ilişkili daha derin alanlar aktive oluyor. Beyin komut vererek bireyi yemeğe yönlendiriyor ve birey gördüğü abur cuburu yemeye başlıyor.

Uzun süreli açlık gibi, yapılan şok ve düşük kalorili diyetler sonucu da besin bulamayan beyin hücreleri, açlık adını verdiğimiz içgüdümüzü harekete geçirir.

KALBİN AÇ

Duygusal yemek yeme, en çok ‘Kalbimiz Aç’ olduğunda ortaya çıkmaktadır. Kızgınlık, öfke, yalnızlık, güvensizlik, suçluluk, kıskançlık, kaygı, hayal kırıklığı, üzüntü, sıkıntı, sevgi boşluğu duygusal yemek yemeği tetikler. Duyguların yerini yemekle doldurmak, kilo alma sürecini başlatacaktır. Kilo aldıkça kendini beğenmeme ve bunun sonucu şok diyet uygulamaları ve sonrasında tekrar kilo alımı vücutta yo-yo sendromuna sebep olacaktır. Mutsuz hisseden kişi kilo alır.  Hayal kırıklığı kişiye kendini yalnız ve gelecek hakkında umutsuz hissettirir. Bu da kendine olan ilgisini kaybetmesine ve belki de kilosunu umursamamasına yol açar. Bastırılmış üzüntü fark edilip, başa çıkılmadığı sürece, binge eating olarak adlandırdığımız tıkınırcasına yemek yeme sendromuna yol açabilir. Depresyon yüzünden yiyen kişiler, genellikle süt ürünlerine yönelirler (dondurma, çikolata, peynir gibi). Çünkü süt ürünleri kimyasal yapıları nedeniyle antidepresan ilaçlarla aynı nörolojik etkiyi yaparlar.

MİDEN AÇ

Normalde sağlıklı bir diyet programı kişiyi çok ciddi bir şekilde acıktırmaz. İnsan fizyolojisinde kan şekeri 3 saatte bir düştüğü için, 3 saatlik aralarda mutlaka ara öğünlerin tüketilmesi gerekir. Eğer kişi sadece 3 ana öğünden oluşan bir diyet yapıyorsa, ya da uyguladığı diyet programı kendi vücuduna ve metabolik hızına göre çok düşük kaloride ise o zaman ani açlık krizleri oluşur.

Açlık krizleri/yiyecek aşermelerinin vücudun bilgeliğini yansıttığına inananlardanım; vücudun ihtiyaç duyduğu besin ögelerinin sinyalini verdiğini düşünüyorum. Örneğin; krize girip çikolataya aşermek vücudun daha fazla antioksidana ihtiyaç duyması olabilir. Bununla birlikte aslında bir kase dolusu kırmızı üzüm, çikolataya oranla daha yüksek antioksidan sağlar ancak çoğumuz üzüm yerine çikolatayı tercih ederiz.

Açlık krizlerinin ve aşermelerin psikolojik mi fizyolojik mi olduğuna dair çok uzun zamandır araştırma yapılmakta ancak her iki durumunda etkili olabildiği görülmektedir. Örneğin; küçükken hasta olduğumuzda annemizin yapmış olduğu tavuk suyu çorba bizi iyileştirmeye yeter. Büyüyünce de hasta olduğumuzda psikolojik olarak anne eli değmiş tavuk suyuna çorbanın işe yaracağını düşünürüz. Her yiyeceğe aşerebiliriz ancak genelde bunlar pek de besleyici olmayan yiyeceklerdir ve bu durumlarda psikolojik faktörler muhtemelen fiziksel ihtiyaçlardan daha etkilidir.

Açlık kriziniz/aşermeleriniz karşı konulamaz duruma geldi ve kaçamak yaptınız kendinizi suçlu hissediyorsunuz…

Çok sıkı diyetler uygulamak veya diyetteyken bazı grupları kısıtlamak (özellikle karbonhidratları)  bu krizlerin pik yapmasına neden olur ve kendinizi kısır bir döngünün içinde bulabilirsiniz. Bazıları başarılı olabilir ancak genelde kaçınma daha da güçlü bir istekle sonlanır. Aşerilen yiyecek ciddi bir sağlık riski oluşturmadığı sürece (yüksek tansiyonu olan birinin tuzlu yiyecekler aşermesi gibi) bu isteği gidermenin ancak bunu ılımlı bir şekilde yapmak daha iyidir. Bazen yüksek kalorili ve yağlı yiyeceklerden minik miktarlarda tüketmek kendinizi kontrol etmenize yardımcı olabilir.

Açlık Krizleri/Aşermelerle Başa Çıkmanın İpuçları;

  • Açlık krizleri genelde kısa sürelidir 20 dakika dayanabilirseniz bu isteğinizin geçtiğini görebilirsiniz.
  • Ara öğünlerinizi planlayarak krizleri önleyebilirsiniz, çalışma masanızın çekmecesinde, arabanızda ve çantanızda mutlaka sağlıklı atıştırmalıklar taşıyın.
  • Kriz anlarınızı ve aşermelerinizi not edin. Örneğin günün hangi saatlerinde açlık krizi yaşıyorsunuz hangi yiyeceklere aşeriyorsunuz, ne kadar uzun sürüyor ve nasıl başa çıkıyorsunuz? Aşermeleriniz hakkında notlar tutmak ilerideki günler için size ışık tutacaktır ve kontrol edilebilirliği sağlayacaktır.
  • Sağlıklı alternatiflere yönelin. Cips yerine yağsız patlamış mısır olabilir.  Sert ve gevrek bir şeyler mi canınız çekiyor o zaman meyve kurularını deneyin.
  • Tatlı mı istiyorsunuz? Elma, armut veya şeftaliyi fırınlayıp üzerine tarçın eklemeye ne dersiniz.
  • Bazen susuzlukla açlık birbirine karışır. Acıktığınızı hissettiğinizde önce su için ve bekleyin, çoğu zaman aslında aç olmadığınızı  fark edeceksiniz.