Etiket arşivi: Dyt. Aysu Aydın

Metabolizmayı hızlandıracak 11 öneri

Haber-Gorsel (27)Kış aylarında fiziksel aktivitelerimizin de azalması ile birlikte metabolizmamız da yavaşlıyor. Bu durumda kilo alımı ve bölgesel yağlanmalar kaçınılmaz hale gelebiliyor. Özellikle bahar aylarında metabolizmayı canlandırmak büyük önem taşıyor. Yaşam tarzında yapılacak bazı değişiklerle kışın yavaşlayan metabolizmanın canlandırılması ve ideal kiloya ulaşıp sağlıklı kalmak mümkün olabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Aysu Aydın, metabolizma hızı ölçümü hakkında bilgi verdi.

İdeal bir şekilde ağırlık kaybı sağlayabilmek için bireyin bazal metabolizma hızına (BMH) göre beslenmesinin planlanması gerekir. Bazal metabolizma hızı; bazal koşullar altında solunum, dolaşım, gastrointestinal faaliyetler, kas tonusu, vücut sıcaklığının korunması gibi temel metabolik olayların sürdürülmesi ve böbrek, karaciğer gibi organlar ve endokrin bezlerin fonksiyonlarının devam ettirmesi için harcanan enerji anlamına gelmektedir. Eğer kişi BMH’nin altında besleniyorsa, ideal yağ kaybı yerine su ve kas kaybı oluşmakta, bu da kişinin sağlıksız bir şekilde kilo vermesine neden olarak günden güne yaşam kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Bu şekilde zayıflayan kişilerde tekrar kilo alımı kaçınılmazdır.

Metabolizma hızı ölçümünde doğru merkez çok önemli

Kilo veremediği için ‘Su içsem yarıyor’ diyen kişilerde büyük olasılıkla metabolizma hızı yavaştır. Her bireyin metabolizması farklıdır. Metabolizma hızını belirleyen faktörler arasında; yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, vücut cüssesi ve kompozisyonu, hormonlar, hastalıklar, menopoz, kullanılan çeşitli ilaçlar, diyet ve fiziksel aktivite büyük rol oynamaktadır. Dolayısıyla kişi kilo vermeden önce mutlaka metabolizma hızını ölçtürmelidir. Birçok merkezde metabolizma hızı vücut analiz cihazlarında formülize edilerek hesaplanmaktadır. Ancak bu tam olarak metabolizma hızını göstermeyebilir. 500 kaloriye kadar varabilecek hesaplama hatası olabilir. Hastanemizde kişinin gerçek metabolizma hızı en son teknoloji uygulanarak hatasız bir biçimde ölçülmektedir. Kişi metabolizmasına uygun beslendiği takdirde; kas ve su yerine yağ kaybeder, ideal kilosuna kavuşur, vücut fonksiyonlarının daha da iyi olmasını sağlayarak yaşam kalitesini mükemmele yaklaştırır.

Metabolizmanız yavaşsa vakit kaybetmeden önlem alın

Bazal metabolizma hızı ölçülecek hasta, en az 8 saat her hangi bir şey yiyip içmemeli ve rahat kıyafetler giymelidir. Ölçüme başlamadan önce kişi, rahat bir yatağa uzanarak 10 dakika dinlendirilir. Bu süre sonunda kalp atışları yavaşlayarak kendini dinlenmeye alır. Özel bir maske takıldıktan sonra 15 dakika boyunca kişinin normal soluk alıp vermesi istenir. Kişinin ortalama oksijen tüketimi, nefes miktarı, nefes sıklığı ve ortalama oksijen yoğunluğuna bağlı olarak metabolizma hızı en doğru şekilde ölçülür. Böylelikle kişinin metabolizmasının hızlı mı yavaş mı çalıştığı öğrenilir. Çıkan metabolizma hızına göre, kişinin beslenme programı ayarlanır. Metabolizma hızı yavaş ise hızlandırıcı metotlar önerilir. Beslenme ve fiziksel aktivite durumunuz yeniden düzenlenir. Kişi hazırlanan beslenme programına uyduğu takdirde ideal kilosuna kısa sürede kavuşabilmektedir.

Metabolizma hızınızı artırmak için;

1. Güne uyanır uyanmaz 1 bardak su içerek başlayın.
2. Uyandıktan sonra kahvaltınızı ilk yarım saat içerisinde yapmaya özen gösterin. Bu şekilde metabolizmanız hızlanacaktır.
3. Metabolizmayı hızlandırma için, susamasanız bile günde 2-2,5 litreye yakın su tüketin.
4. 2,5-3 saatte bir beslenerek, metabolizmanızın düzenli çalışmasını sağlayın.
5. Eğer kişinin herhangi bir problemi yoksa gün içerisinde 2 fincan yeşil çay, 2 fincan kahve içebilir.
6. Hamur işleri metabolizmanızı ağırlaştırır, o nedenle tüketmekten kaçının.
7. Et, tavuk, balık, yumurta, süt, yoğurt gibi protein ağırlıklı beslenme metabolizmanızı hızlandırır. Ancak protein miktarının günlük gereksiniminize göre ayarlanması çok önemlidir.
8. Kışın vücudumuz ısı değişikliğine uyum sağlayabilmek adına harcadığı enerjiyi düşürmektedir. Bu nedenle metabolizmanın canlandırılması için fiziksel aktiviteler artırılmalıdır. Haftanın 2 günü orta tempolu 45 dakikalık yürüyüşler iyi gelecektir
9. Özellikle lifli besinler tercih edilmelidir.
10. Zencefil, zerdeçal ve tarçın gibi baharatlar metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olur. Her akşam 1 kase yoğurdun içerisine 1 çay kaşığı bu baharat karışımını ekleyerek tüketebilirsiniz.
11. Eğer tiroit ve hipertansiyon hastalığınız yoksa sabahları aç karnına 1 çay kaşığı tere tohumunu çok az balla karıştırarak tüketebilirsiniz.
Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Aysu Aydın
Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Aysu Aydın

Çocuğunuz çok hastalanıyorsa bunları yapın!

çocuk bağışıklık mevyeÇocukları kış hastalıklarından korumak için dengeli beslenmelerine özen göstermek gerekiyor. Özellikle havaların soğuması ile daha az hareket eden çocuklarda yemek isteği artıyor. Dengesiz beslenme de kilo alımının kapısını aralıyor. Kış aylarında hem fazla kiloyu önlemek hem de bağışıklık sistemini güçlü tutmak için dikkat edilmesi gerekenleri Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Aysu Aydın anlattı.

Günde 5 porsiyon sebze meyve kuralına uyun

Beslenme tarzını dört yapraklı yonca gibi düşünmek gerekmektedir. Her gün süt, et, sebze meyve ve tahıl grubundan (ekmek, bulgur, makarna, pirinç) dengeli bir şekilde beslenilmelidir. Çocuğunuz gün içerisinde 2-3 su bardağı kadar süt ve süt ürünleri, 5 porsiyon sebze meyve, ince dilim peynir, 1 yumurta tüketmelidir. Genellikle de 3 ana 2 ara öğün yapılmasında fayda vardır.

Kahvaltı yapmayan çocukların zihinsel ve fiziksel performansı düşüyor

Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Bütün günün enerji dağılımını düzenler. Kahvaltı yapmayanların zihinsel ve fiziksel performansları ise düşük olur. Çocuklar genellikle sabah kahvaltı yapmak istemezler. Bu durum, bir önceki akşam gereğinden fazla kalori almasına yol açan besinler tüketmesinden kaynaklanmaktadır. Sabah tok uyandığı için de kahvaltıyı istemez. Bu nedenle akşam yemeğinde daha hafif beslenilmelidir.

Ara öğünlerde çocuklara bisküvi ya da hamur işi verilmemeli

Ana öğünleri iştahsız karşılayan çocukların ara öğün saatlerine dikkat edilmelidir. Ana öğünlere yakın zamanlarda çocuklara açlıklarını bastırmak için hamur işi ya da bisküvi gibi enerjisi yüksek yiyecekler vermemek gerekmektedir. Bunun yerine ana öğünlerden en az 2 saat öncesinde meyve – süt, peynir – ekmek ya da kuruyemiş verilmesinde fayda vardır. Bu yiyecekler çocukların kan şekerini dengeleyip, ana öğüne kadar idare etmelerini ve ana öğünlerini daha iştahlı yemelerini sağlar.

Kış sebzeleri vitamin ve mineral deposu

Kış aylarında savunma sistemini güçlendirmek için sebze meyve tüketimi büyük önem taşımaktadır. Havuç, karnabahar, bal kabağı, ıspanak, yer elması, brüksel lahanası, pazı, kereviz, pırasa, brokoli, turp kış sebzeleri; elma, mandalina, portakal, ayva, nar, greyfurt, muz ve kivi ise kış meyveleridir. Kışın çocuğunuzun özellikle tüketmesi gereken besinler:

Bal kabağı; A vitamini, beta-karoten, demir, potasyum, sodyum, fosfor, kalsiyum ve magnezyumdan zengindir. Çocuklarda sağlıklı kemik gelişimine katkıda bulunur. Kabızlık sorununa çok iyi gelmektedir. Bal kabağını alırken soyulmamış şekilde alın ve mutlaka siz soyun. Bu şekilde besin değerini kaybetmez. Çok pişirmemeye dikkat edin aksi takdirde besin değeri düşer. Bal kabağını yemeklerinizde kullanabilir ve çorbasını yapabilirsiniz.

Pırasa; A, C, K ve B6 vitaminlerinden zengindir. Yalnız yüksek oranda sodyum içerdiğinden çok fazla tüketilmemesi gerekir. Kemik ve doku gelişimine katkıda bulunur.

Yer elması; Demir, C vitamini, fosfor ve potasyumdan zengindir. Vücut direncini arttırıcı etkisi vardır. İçerisindeki inülin adındaki maddeden dolayı bağırsaklar için çok faydalıdır.

Pazı; İştah açıcı, hazmı kolaylaştırıcı ve öksürüğe karşı olumlu etkileri bulunmaktadır.

Kereviz; İçeriğindeki A vitamini, folik asit, B6, B1, B2, C, E, K vitaminleri ve kalsiyum, potasyum, fosfor, çinko ve demir içermektedir. Zihinsel ve fiziksel performansı arttırıcı etkisi bulunmaktadır.

Çocuklara sebzeyi sevdirmenin yolları

Genellikle çocuklar sebze tüketimini pek sevmezler. Klasik pişirme yöntemleri dışında, farklı sunumlarla çocuklara bu sebzeler sevdirilebilir. Eğer çocuk diğer sebzeleri yiyor ve 1-2 sebzeyi ısrarla yemek istemiyorsa zorlamamakta fayda vardır.

Geleneksel pişirme tekniklerinin dışına çıkın

Ispanak sevmeyenler için ıspanaklı krep, börek veya yumurtalı ıspanak yapılabilir. Kereviz, havuçla birlikte yoğurda rendelenip, cevizle birlikte sunulabilir veya kerevizli çorba tercih edilebilir. Pırasa, barbunya ile pişirilebilir veya az yağda kavurup yumurtalı yapılabilir. Brokoli peynirle birlikte salatalarda kullanılabilir veya çorbası yapılabilir. Geleneksel pişirme tekniklerinin dışına çıkıp, çocuğun sevdiği tarzda yemek pişirmek önemlidir.

Meyve tüketiminde ise çocukların tek tip meyve yemesinden kaçınılmalıdır. Her meyve gün içerisinde dengeli bir şekilde verilmelidir. Taze sıkılmış meyve suyu yerine meyvenin kendisini yemesine özen gösterilmelidir. Eğer meyve suyu içmek isterse de besin değeri kaybı olmaması için meyveler sıkıldıktan hemen sonra içilmelidir.

Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Aysu Aydın
Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Aysu Aydın