Etiket arşivi: Estetik

Güzelliğin matematiği

Superplast_+altin+oranYıllar boyunca güzellik kavramı birçok sanatçı ve bilim adamının ilgisini çekmiş ve birçok araştırma sonucu tabiattaki güzellik kavramını yaratan altın orantı ortaya çıkmıştır. Bu orantı hayatımızda o kadar çok karşımıza çıkmaktadır ki dünyamız, hatta evren bu orantıyla yaratılmış gibidir. Yaratılan tüm canlılarda da bu oranlar söz konusudur. Kabaca 3/2 diyebileceğimiz bu oran güzel bulduğumuz her yerde ve her şeyde mevcuttur. Superplast Estetik Merkezi kurucu ortağı Op.Dr. Coşkun L.Taşçı,  bu oranın yapılardan, makinelere,  kibrit kutusundan, aksesuarlara kadar bir çok alanda tasarım yapanlara ilham verdiğini söylüyor. Op.Dr. Taşçı, göze hoş görünen fotoğraflar çekmek için bile bu oranın dikkate alınması gerektiğinin altını çiziyor.

Araştırmalar sonucu güzel bir yüz için bir çok açı ve orantılar tespit edilmiştir. Örneğin alın, burun ve çenenin birbirine oranları, bunların birbiriyle ve yüz hatlarıyla yaptıkları açılar, gözlerin ve kaşların konumu ve yatay düzlem ile olan açıları gibi birçok ölçülebilir değer belirlenmiştir. Yine bu araştırmalar göstermiştir ki, güzel bir yüz için bu ölçümlerin değeri ırktan ırka değişmemektedir. Yani Japonya’da güzel sayılan bir kişinin orantıları ile Finlandiya ya da Jamaika’da güzel sayılan kişilerin orantıları çok benzer özellikler gösterir.

VÜCUDUN ORANTILI ŞEKİLLENDİRİLMESİ İÇİN LAZER LİPOLİZ

Güzellik evrenseldir ve bunun matematiksel değerleri vardır. Op.Dr. Coşkun L.Taşçı bunu şöyle açıklıyor; “Biz plastik cerrahlar gerçekleştirdiğimiz ameliyatlarda bu prensibi temel alarak planlamalar yaparız.  Vakaların %85’inde eğer özel bir duygusal problem yoksa ve hastanın istekleri gerçekçiyse, hastanın istekleriyle bizim planlamalarımız örtüşür. Son yıllarda kullanmaya başladığımız 3 boyutlu simülasyon sistemi bu planlamaların kişiye özel bire bir olarak anında yapılıp değerlendirilmesini sağlıyor. Bu sayede planlamaların örtüşme oranı neredeyse %95. Yüzde yüz olmamasının tek sebebi insanların birbirine benzer farklı doku ve cilt davranışlarına sahip olması.  Bazen güzel hastalarımız zayıflamak için kilo verdiklerinde özellikle yüzde daha yaşlı, sarkık ve çirkin bir görüntü ortaya çıkıyor. Unutmamak lazım “ Bir gram et bin ayıp örter”  ata sözünün özellikle yüzde çok doğru olduğu durumlar sıkça geçerli. Bu grup hastalarımıza eğer diyet yaparak zayıflamak istiyorlarsa bu tür sonuçlar ortaya çıkabileceğini fotoğraflarla anlatmaya çalışıyoruz. Bu özelliklere sahip olan hanımlara temel önerimiz vücudun orantılı olarak şekillendirilmesi. Bunu için lazer lipoliz en uygun tedavi seçeneklerden biri. Tabii ki bu işlemin yanı sıra bazı hastalarda iyi planlanmış bir diyet programı da iyi sonuçlar verebilir. Ancak 2 kilo verdim ama sadece yüzümden diyorsanız ve 10-15 kilo vermeyi düşünüyorsanız diyet işini tekrar bir düşünmenizi öneririm. Çünkü yüzünüzde çok işe yarayan bu yağ dokusunun kaybını yerine koymak çokta kolay bir iş değil ve yüzyıllardır yüzde çıkık ve dolgun elmacık kemikleri değişmeyen bir güzellik kriteri.”

Op.Dr. Coşkun L.Taşçı
Op.Dr. Coşkun L.Taşçı

Yenidoğan sünnetini tercih etmek için 5 neden

Yenidogan_sunnetiBebeğin doğumunu takip eden 24-48 saat içinde yapılan yenidoğan sünneti Türkiye’de giderek yaygınlaşıyor. Bebek bekleyen anne-babalar, bebeğin cinsiyetinin erken olduğunu öğrenir öğrenmez, yenidoğan sünneti hakkında bilgi almaya başlıyor. Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Cem Kara, “Doğru olan, kulaktan dolma bilgiler yerine, anne-babaların bizlere ulaşıp tüm sorularının cevaplarını almasıdır. Aileler, doktorlarına soru sormaktan çekinmesinler” şeklinde konuştu.

Çocuk Cerrahisi Uzmanı Operatör Doktor Cem Kara yenidoğan sünneti yaptırmak için 5 önemli sebebi şöyle sıraladı:

  1. Yenidoğan sünneti anestezi gerektirmez…

Çocukluk döneminde sünnet, genel anestezi altında yapılır. Her ne kadar çocuklara özel ve son derece dikkatli yapılıyor olsa da anne-babalar çocuklarının anestezi almasından endişe duyar. Yenidoğan döneminde yapılan sünnette bebeklere genel anestezi yapılmaz.Bu da anesteziden doğan riskleri ortadan kaldırır. Pipi etrafında sağlanan lokal uyuşukluk, yenidoğan sünneti için yeterlidir.

  1. Yenidoğan sünneti dikişsiz ve estetiktir…

Yenidoğanlarda uygulanan sünnet tekniği dikişsiz bir yöntemdir. Bebekteki yara iyileşmesi oldukça hızlıdır. Sünnet dikişsiz, yara iyileşmesi de hızlı olunca ortaya estetik sonuçlar ortaya çıkar.

  1. Sünnet sonrası kanama riski azdır…

Sünnet derisinin damarsal yapısı yeni gelişmekte olduğundan, sünnet işlemi sırasında kanama kontrolü kolay, işlem sonrası kanama riski oldukça az olur.

  1. Sünnet sonrası iyileşme hızlı ve rahat, evde bakım kolaydır…

Yenidoğan sünnetinden sonra özel bir pansumana bile gerek duymadan, neredeyse bebeğin göbeği düşene kadar iyileşme sağlanır. Zaten ilk 48 saat annenin hastanede olduğu döneme denk geldiğinden, bu ilk bakım, hastanede hemşireler tarafından sağlanır. Anne bebeğiyle birlikte eve gittiğinde, özel hiç bir şey yapmadan sünnet derisinin hızla iyileştiğini görür. Bu dönemde anneden istediğimiz tek şey, bebeğini sık sık emzirmesidir. Bu da ailenin işini oldukça kolaylaştırır. Sünnetten iki gün sonra bebek normal şekilde banyo yapmaya başlayabilir.

  1. Yenidoğan sünneti bebekte travmaya yol açmaz…

Gerek yetişkinlerin anlattığı hikayeler gerekse de çocukların sünnet olan arkadaşlarından duydukları, sünnetin bir travma sebebi olmasına yol açabilir. Çocuk büyüdükçe genel anestezi alma gereği, ameliyat şeklinin değişmesi, iyileşme sürecinin uzaması travmayı ağırlaştırabilir. Sünnet, çocuk için baş etmesi zor, korkulan hatta kaçmaya çalışılan bir olaya dönebilir. Anılardaki yeri ne yazık ki acı ile özdeş hale gelir. Oysa yenidoğan sünneti bebek tarafından hatırlanmaz bile.

Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Cem Kara
Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Cem Kara

Estetikte 3 nokta yöntemi

3_NOKTA_YONTEMI_FOTO_5Ciltteki Sarkma Ve Kırışıklıkları 30 Dakikalık Tek Bir Seansla, Cerrahi Müdahaleye Gerek Kalmadan Yok Eden Üç Nokta Yöntemi Artık Türkiye’de! Botoks ve dolgu uygulamalarının yeterli olmadığı durumlarda; kaş kaldırmak için, elmacık kemiklerini belirginleştirmede, çene ve yüz ovalini toparlamada, gıdı ve boyundaki elastikiyet kayıplarını gidermede “Üç Nokta Yöntemi” genç ve diri bir cilde sahip olmanızı sağlıyor.  Estetikte 3 nokta yöntemi yazısının devamı

Ufak dokunuşlar büyük değişimler

Superplast_Valentine-2-Sevgililer gününde yenilenip sevdiğinizi yeniden kendinize aşık etmek istemez misiniz? Yüzünüzden yılların izini silmek, yorgunluk belirtilerini, cildinizin yapısını iyileştirmek, ince çizgilere, kırışıklıklara karşı neşter kullanmadan ve kısa sürede sonuç alınan bir çok uygulama  teknoloji sayesinde artık mevcut. Superplast Estetik Merkezi’nden Estetik Plastik ve Rekonsrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Ali Duman,  yenilenmenin kadınları  hem ruhen, hem de görsel olarak güzelleştirdiğinin altını çizerek,  özellikle küçük lazer dokunuşlarıyla  hastanın beklediğinin ötesinde sonuçlar elde edilebileceğini vurguluyor.

Tepeden tırnağa yenilenmek ve sevgilinizin karşısına büyüleyici bir şekilde çıkmak için ufak  bir müdahaleyle büyük fark yaratacak etkili uygulamalar  teknolojiyle beraber artık mümkün. Superplast Estetik Merkezi’nden Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı  Op.Dr. Ali Duman, en  etkili uygulamaların başında Lazer Biyositümülasyon, yani lazer destekli kök hücre tedavisinin geldiğini belirterek, bunun yanı sıra Ultrasonik yüz gençleştirme ve botokslifting işlemini de çok talep gören uygulamalar arasında sayılabileceğini  söylüyor.

Cerrahi operasyondan çekinenlere çözüm yolları

Op.Dr. Ali Duman ameliyatsız uygulamaların hastanın şikayetine göre değişiklik gösterdiğini ifade ederek şunları  anlatıyor;” Yüz sarkmaları için lifting, kırışıklıklar için lazer destekli kök hücre tedavisi, gıdı veya karın gibi yağ depolarından kurtulmak için lazer ya da ultrasonik lipoliz, ultrashape, soğuk lipoliz gibi yöntemler kullanılabilir. Dış görünümün çok önemli olduğu günümüzde ufacık bir yara izi çoğu zaman insan psikolojisini olumsuz etkileyebiliyor. Çeşitli sebeplerle cildimizde meydana gelen yaraların izlerini yok etmede  hala alternatif bir sistem bulunmadığı için  ileri lazer tedavileri ile kök hücre kombinasyonu uygulanmaktadır.

Op. Dr. Ali Duman
Superplast Estetik Merkezi’nden Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ali Duman,

 

Lazer epilasyon düşünüyorsanız kış mevsimi tam zamanı

 

gorsel3

Tüylenme sorunu hem kadınların hem de erkeklerin rahatsız olduğu önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.

İstenmeyen tüylerimizden şikâyet ettiğimiz özellikle yaz döneminde giydiğimiz kıyafetleri gönül rahatlığıyla giyip, hareket edebilmek için, lazer epilasyona kış mevsiminde başlamak gerekiyor. Aksi halde geç kalmış olabilir ve leke sorunları yaşayabilirsiniz.

Genellikle havaların ısınmasıyla birlikte hem zayıflama programlarına hem de lazer epilasyon sistemine rağbetin arttığını söyleyen Özel Bliss Maçka Polikliniği Medikal Estetik Hekimi Dr. Enis Keskin, lazer epilasyona başlamak için en uygun zamanın sonbahar–kış dönemi olduğunu vurguluyor. Dr. Keskin; kış mevsiminde güneşin yakıcı etkisi kalmadığından, bu mevsimde yapılan lazer epilasyonun leke riski taşımadığını söyledi. Dr. Enis Keskin, Lazer epilasyon uygulamasının etkisiyle ilgili olarak şunları belirtti; ‘’İlk seanstan sonra 1 ile 1,5 ay arasında uzayan tüyler, yaza kadar 3-4 seans lazer epilasyon uygulaması görür. Böylece yazın en konforlu şekilde geçirme avantajı yakalanmış olur.’’

Nano Teknolojik Lazerle Hızlı Ve Kalıcı Sonuç Almak Mümkün

Lazer Epilasyonun istenmeyen tüylerden kurtulmada en hızlı ve en sağlıklı yöntem olduğunu belirten Medikal Estetik Hekimi Dr. Enis Keskin, yeni uygulamalar hakkında bilgiler verdi.Keskin; “İleri teknoloji lazer epilasyon sistemlerinde kullanılan lazer ışınlarıyla kişi istenmeyen tüylerinden, en az acıyla rahatlıkla kurtula bilmekte. Merkezimizde kullanılan 755 nanometre dalga boylu Alexandrite model lazerle yapılan uygulama ile bayanlarda; yüz, kol, koltuk altı, bikini bölgesi, göbek ve bacaklar tercih edilirken, erkeklerde sırt, omuz, elmacık kemiği üstü, ense ve boyun bölgesinde kullanım tercih edilmektedir’’ dedi.

Lazer Epilasyon Yapılan Mekânlara Ve Cihazlar Dikkat!

Lazer epilasyondan başarılı sonuçlar almak ve sağlık açısından sorunlar yaşamamak için, kullanılan cihazların önemine dikkat çeken Dr. Keskin, ‘’İnsan sağlığına zararı olmayan güvenilir ve etkili lazer epilasyon sistemi Alexandrite lazerdir ve FDA tarafından bilimsel olarak belgelenmiştir’’ bilgisini verdi. Lazer epilasyon için en iyi cihaz kullanılsa da, uygulamanın nasıl ve kim tarafından yapıldığının da önemini vurgulayan Dr. Keskin, detaylı bir araştırma yapılarak, tıp doktoru denetiminde bu uygulamanın yaptırılması gerektiğini söyledi.

Güzellik merkezlerinde, denetimsiz kişilerce yapılan lazer uygulamalarının, Sağlık Bakanlığı tarafından kapatıldığı biliniyor. Bu nedenle Medikal Estetik Hekimi Dr.Enis Keskin, lazer epilasyon seçimi yaparken, en önemli kıstas olarak sadece konuya odaklanmış gerçek sağlık kuruluşlarını seçmemiz gerektiğini öneriyor.

Özel Bliss Maçka Polikliniği Medikal Estetik Hekimi Dr. Enis Keskin
Özel Bliss Maçka Polikliniği Medikal Estetik Hekimi Dr. Enis Keskin

Ameliyat ipleri ile ameliyatsız gençleşin

fft99_mf5185990Doğal ve ameliyatsız yöntemlerle gençleşmenin yollarını arayanlar, ameliyatlarda kullanılan dikiş ipleriyle yapılan cilt germe işlemine yöneliyor, Zamanın izlerini yarım saatte silmek artık çok zor değil. Ne uzun süre iyileşmeyen ameliyat yaraları, ne de genel anestezi riski… Ameliyatsız yüz germede son yıllarda sık kullanılan yöntemlerden biri olan PDO lifting ile artık risksiz gençleşmek mümkün. Ameliyat ipleri ile ameliyatsız gençleşin yazısının devamı

Yağları yok eden yöntem

yağ, şişman, obeziteTek seansta yağ hücrelerini yok eden Ultra Ice Lipo teknolojisi Türkiye’ye geldi. Kilolarınızdan kurtulmanın yolu artık yağları önce ısıtıp sonra eksi 10 dereceye düşüren vücudu şaşırtan tedavi yönteminden geçiyor. Tek seansta göbek eriten, incelten ve de yağ hücrelerini ameliyatsız olarak yok eden bu yöntem Avrupa ve Amerika’da film öncesi Hollywood yıldızlarına uygulanıyor. Oyuncuların elbiselere bir an önce girmesi için avantaj sağlıyor. Yağları yok eden yöntem yazısının devamı

Yeni yılda cildinizi meyve özleriyle yenileyin

foto4Yeni yılda doğal ve taze bir cilde sahip olmanın sırlarını paylaşan Özel Bliss Maçka Polikliniği Medikal Estetik Hekimi Dr. Enis Keskin, kadınların kâbusu gözaltı morlukları, ciltteki yağ butonları ve akneler yeni nesil teknolojik uygulamalarla kısa sürede tarih oluyor açıklamasında bulundu.

Dr. Enis Keskin, kadınların yeni yıl davetlerinde ışıltılı ve bakımlı görünmelerine olanak sunan, hücreleri yenileyen ve aktifleşmesini sağlayan tek seanslık yöntem Biodinamik Peeling Sisteminin her cilt tipinde güvenle kısa sürede anından sonuç vererek uygulanabildiğini belirtti.

Güzelliğin en önemli aşamasının cildin temizliğinden ve duruluğundan geçtiğini söyleyen Dr. Enis Keskin, yeni yıla özel güzellik önerilerinde bulundu. En hızlı sonuç veren işlemin cildi ölü deri tabakasından arındırmaya dayanan, doktor kontrolündeki kimyasal peeling uygulamaları olduğunu belirten Dr. Enis Keskin, “Son günlerde sıklıkla uyguladığımız, yeni nesil teknoloji ‘Biodinamik Peeling Sistemi’ ile çok iyi sonuçlar alıyoruz. Cildin ihtiyacına uygun seçtiğimiz meyve asiti; büyüme faktörü ve hyalüronik asit içeren özel bir maske ile kombin edilerek kullanıldığında, rejuvenasyon ( Ciltte gençleştirme) sağlamaktadır ve her cilt tipinde güvenle uygulanabilmektedir” dedi.

Yeni Yılda Cildiniz Meyvelerin Mucizesiyle Işıldasın

Akne ve ciltte biriken yağ butonlarından kolaylıkla kurtulmanın mümkün olduğunu vurgulayan Dr. Enis Keskin,meyve asitli peelingleri kullanmayı tercih ettiklerinin altını çizerek şunları söyledi; “Meyve asitli peelingleri kullanmayı tercih ediyoruz. Cilt durumuna göre glikolik asitli, salisilik asitli ya da bunların kombinasyonu olan sistemlerden birine başvuruyoruz. Yağ butonları ve akne sorunları olan kişileri de yine meyve asitli medikal bakımlara yönlendirebiliyoruz.”

2015’e Değişiklikle Girmek İsteyenler için…

Yeni bir yılda çekiciliklerini artırmak isteyen kadınlar için Dr. Enis Keskin, “ İçeriğinde Hyaluronik Asit içerikli ileri teknoloji ürünü olan dolgular ile çekici dudaklara sahip olabilirler “ dedi. Dudak yapısına tamamen uyumlu olan yeni nesil dolgularla çok doğal sonuçlar alınabildiğini vurgulayan Dr. Keskin; “Maksimum yarım saat süren dolgu uygulamasının kalıcılığı 9 ay ile 12 ay arasında değişmektedir. Dolgu akabinde kalıcı makyaj uygulaması ile yapılan kombinasyon sonucu kusursuz ve her daim makyajlı gibi görünen güzel bir görüntüye kavuşmak mümkündür” bilgisini verdi.

Kusursuz Bakışlar için Işık Dolgusu

Kusursuz bir cildin tamamlayıcısı olarak gözaltı morluklarının giderilmesinin de çok önemli olduğuna değinen Dr. Enis Keskin, “Gözaltı ışık dolgusu ile tek seansta küçük kanüller aracılığı ile gözaltı çukurlarınızdan ve morluklarınızdan kurtulmak mümkün. Üç hafta sonra ise kontrol yapılarak, gerekir ise ikinci bir seans ile işlem tamamlanmış olur” açıklamasında bulundu.

Bliss Maçka Polikliniği Medikal Estetik Hekimi Dr. Enis Keskin
Bliss Maçka Polikliniği Medikal Estetik Hekimi Dr. Enis Keskin

Kilo vererek hayatlarını değiştirdiler

Yasar_Ertugrul_Muzeyyen_ErtugrulFazla kilolarınızdan kurtulmanın yolu artık yağları önce ısıtıp sonra eksi 10 dereceye düşüren vücudu şaşırtan tedavi yönteminden geçiyor. Ameliyatsız tek seansta yağ hücrelerini yok eden yöntem Ultra Ice Lipo teknolojisi birçok kilo problemi yaşayan insanın hayatını değiştirdi.

77 yaşındaki Yaşar – Müzeyyen Ertuğrul çifti, şeker hastalığı nedeniyle aldıkları kiloları Ultra Ice Lipo yöntemiyle verdi. 4 ayda 13 kilo verip bel çevresinden 13 santim incelen çift, şeker hastalıklarının yok denecek kadar azaldığını söyledi.

Fazla Kilolar Şaşırtılarak Yok Ediliyor

Diyet yapılarak ya da kilo verilerek kurtulamayan bölgesel yağları hedef alan Ultra Ice Lipo, İtalya Ferere üniversitesinde Dr. Fabrizio ve ekibi tarafından yüzlerce hastaya uygulandı ve sonra Amerika ve Brezilya Dr. Kostas tarafından uygulanmaya başlandı. Mucizevi yöntemi Türkiye’ye getiren, Estetik uzmanı ve güzellik koçu Meltem Şarkışlalı, “Yağ aldırma operasyonlarına alternatif olan bu yöntem önce ısıtma sonra soğutma ile vücudu şaşırtıp, yağ hücrelerini tek seansta yok ederek vücuttan süreç içinde sağlıyor. Acısız, ağrısız ve ameliyatsız olarak uygulanan yöntem ortalama 1 ya da 2 saat sürüyor” şeklinde konuştu.

Şeker Hastalığı Yok Denecek Kadar Azaldı

Liposuction yaptırmadan göbek, basen, bacak içi, sırt bel çevresi bölgesine uygulanan bu yöntem; yağ hücrelerinin önce ısıtılıp, sonra eksi 10 dereceye kadar getirilerek vücut tarafından bloke edilmesini sağlıyor. Yan etkisi olmayan ve doktor kontrolünde uygulanan yöntem; kalp, diyabet ve tiroit hastalarında da başarılı sonuçlar veriyor. 77 yaşındaki Yaşar – Müzeyyen Ertuğrul çifti, şeker hastalığı nedeniyle aldıkları kiloları 4 ayda bu yöntemle 13 santim incelerek verdi. Ertuğrul çifti, daha rahat hareket ettiklerini, nefes alıp verişlerinin düzeldiğini ve şeker hastalıklarının yok denecek kadar azaldığını söyledi. Şeker hastalığından dolayı kilo veremediklerini, ayakkabılarını bile bağlamakta zorluk çektiklerini belirten Ertuğrul çifti, “Birçok zayıflama tekniği uyguladık, çeşitli diyetler yaptık. Sonunda bu yöntemle zayıflayıp, inceldik. Çok mutluyuz” açıklamasında bulundu.

Doğum Sonrası Kiloları Kâbus Olmasın

Pek çok kadının kâbusu olan doğum sonrası kilolarda Ultra Ice lipo yöntemiyle giderilebiliyor.Ayten Kırca (43) 3 çocuk annesi, doğum sonrası oluşan kilolarını yaptığı hiçbir diyetle ve sporla veremedi. Özellikle göbek ve basen bölgesinde çok sert yağ dokusuna sahip olan Ayten Kırca, “Son çare olarak bu tedavi yöntemine teslim oldum. 1 Ayda 11 kilo verdim. 15 santim de inceldim. Sonuca inanamadım. Mutluluğumu ifade edemem” dedi.

Estetik uzmanı ve güzellik koçu Meltem Şarkışlalı
Estetik uzmanı ve güzellik koçu Meltem Şarkışlalı

Oksijen ile canlanıp güzeleşin

Aspects-Beauty-Salon-Ipswich-Header-ImageOksijen’in estetik uygulamalarda birkaç yıldan bu yana kullanılmakta olduğunu söyleyen Kadıköy Şifa Sağlık Grubu Kadıköy Hastanesi Medikal Estetik Uzmanı Dr. Okan YÜCEL, sağlanan teknolojik gelişmeler ile artık oksijenin dışarıdan değil de kan dolaşımı yardımı ile içeriden verilmesi ile bu etkinin çok daha hızlı ve güçlü olduğunu belirtiyor.

Oksijenin deri hücreleri açısından önemi çok uzun yıllardır biliniyor;  yoğun oksijen desteği, iyileşmesi güç yaraların kolayca iyileşmesini sağlıyor. Deriye dışarıdan uygulanan yüksek saflıkta oksijenin; arındırıcı, yenileyici ve deri hücrelerini tazeleyici özelliği birçok uzman tarafından kullanılıyor.

Gelişen teknoloji ile deriye oksijeni “dışarıdan” değil, kan dolaşımı yardımıyla “içerden” sağlanıyor.

“İÇERDEN” OKSİJEN DESTEĞİ uygulamaları cilt oksijenlenmesini tetikleyerek yüz, boyun, dekolte
ve eller için etkili bir tedavi sağlıyor.

  • Derinin kendi kendine oksijenlenmesini sağlar.
  • Optimal düzeyde temizlik ve eksfoliasyon sağlar.
  • Aktif etken maddelerin maksimum düzeyde infüzyonunu sağlar.
  • Derinin aktif biçimde beslenmesini sağlar.
  • Derinin gerginleşmesini sağlar.
  • Derinin sıkılaşmasını sağlar.
  • Güvenilir ve etkindir.
  • Sonuçları hemen ve daha uzun dönemde görülür.
  • Etkisi klinik olarak kanıtlanmıştır.
  • Kişiye özel bir bakım uygulaması geliştirilmesini sağlar.

Bu uygulama ince çizgileri ve kırışıklıkları yumuşatmak, gözenekleri küçültmek, matlaşmış cildi nemlendirmek, beslemek ve yeniden canlandırmak ve parıldayan dengeli, sağlıklı bir görünüm sağlamak üzere optimum sonuçlar verir.

  • Deriyi CANLANDIRIR ve ölü deri katmanını soyarak UYANDIRIR, bu arada deriyi BESLER, NEM ve OKSİJEN KAZANDIRIR, deride DAHA PARLAK ve CANLI bir görünüm sağlar.
  • Hızla ortaya çıkan gözle görülür sonuçlar sağlar.
  • Uzun dönemli sonuçlar sağlar.
  • Cildin güzel görünmesi istenen önemli günlerde ideal bir uygulamadır.

Oksijeni “dışarıdan” uygulamaya çalışmak yerine “içerden” cilde akışını sağlamak ciltte eşine az rastlanır bir ferahlık ve arınmanın yanı sıra bir çok ek fayda sunuyor. Bu işlem aynı zamanda derideki ölü hücre katmanının mekanik yolla sıyrılıp atılmasını sağlıyor. Diğer yandan jel oldukça zengin bir etken madde içeriğine sahip. Peptidler,

renk tonunu eşitleyici maddeler, vitaminler, bitkisel ekstrelerle dolu olan jel sağlanan oksijen desteği sayesinde “aç” hale gelmiş cildin mükemmel biçimde besliyor. Efervesan başlık ölü deri katmanının sıyrılıp atılmasını sağladığı için bu besinler derin katmanlara kolayca inebiliyor Bu besinler iki farklı jel aracılığıyla verilebiliyor, biri

Deri katmanlarını kontrollü biçimde ısıtarak kolajen lifleri gerginleştiren ve sıkılaştıran, cilde daha diri, dolgun, pürüzsüz bir görünüm veren Radyofrekans uygulaması da etkili, güvenilir ve acısız biçimde yapılabiliyor.

Bu işlemde amaç ölü hücre katmanının hafifçe soyularak atılması, parlak ve pürüzsüz bir deri görünümü elde edilmesidir. Cilt daima kendisine yönelen ışığı en iyi biçimde yansıtacak durumda olmalıdır, böylece daha genç ve daha bakımlı görünmesi sağlanabilecektir. Ayrıca ölü hücre katmanının sıyrılıp atılması cildi dışarıdan verilecek besleyici bileşenleri ve nemi daha iyi tutabilecek bir yapıya da

Gülüşünüz ile gençleşebilirsiniz

Funny-Facts-about-Smiling-1Kadıköy Şifa Sağlık Grubu Ataşehir Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Erhan Palamutçu; artan teknoloji ile hastaların yüz, çene yapısına özel diş restorasyonu ile doğru gülüşlerin nasıl sağlandığını anlatıyor. Günümüz diş hekimliğinde standart bir şekle sahip bütünü aynı renk karakteristiği olmayan dudak ve yüz ile orantılı değerler içermeyen diş restorasyonlarından uzaklaşılmaya başlandı. Artan teknoloj, malzeme ve hekimlik bilgileri hem hastaların hem de hekimlerin estetik beklentilerini yükseltmiştir. Artık Diş restorasyonlarının temelini  sağlık, uyumluluk,  geometri, estetik ve sanat oluşturmaktadır. Tüm bu değerleri göstererek kişiye özel diş ve doku şekillendirmelerine gülüş tasarımı diyoruz.

Kişiye özel gülüş tasarımı yapılırken belirleyen kriterler;

  • Yaş
  • Cinsiyet
  • Yüz hatları
  • Dişlerin özellikleri ve yerleşimi
  • Diş etlerinin kalıtım ve şekli
  • Dudaklar

Yaş; Yaşla birlikte dişlerde aşınma meydana gelir. Üst dudakları gevşer, alt dudakları yer çekimi etkisiyle aşağıya sarkar ve sonuçta üst çenedeki dişlerin görünürlüğü azalır, alt çenedekilerin ise artar. Estetik gülüş tamamen bozulur . İleri yaşlarda yapılacak ideal tasarım ile hasta yeniden genç ve çekici bir gülüşe sahip olabilir

Cinsiyet; bayanlarda ve erkeklerde dişler birbirinden farklılık gösterir. Bayanlarda diş köşeleri yumuşak bir kavis çizerken erkeklerde dişler daha köşeli ve hatlar belirgindir.

Bayanlarda iki diş yandaki dişlerden uzundur. Erkelerde ise uzunluk farkları vardır.

Yüz hatları; 4 çeşit yüz hattı ve şekli vardır. Kişinin yüz hatları ve dişlerinin formu arasında belirli bir ilişki olması gerekir. Kişinin ideal diş şeklinin nasıl olması gerektiğinin şifreleri yüz hatlarında saklıdır. Yuvarlak yüz hatları olan  birbirine aşırı köşeli bir diş yapısı genel ahengi bozar ve yapay bir gülüş oluşmaya sebep olacaktır.

Dişlerin özellikleri ve yerleşimi: alın ortası ve burun ucu ve çene ucundan geçen dikey çizgi üst ve alt dişlerin 1. Keserlerinin arasından da geçmelidir. Bu çizginin sağ ve sol tarafındaki dişlerin birbirine olan simetrisi de aynı görüntüde  olmalı. Bu estetik bir gülüşlerin çok önemlidir. Göz Bebeklerinin ortasından geçen çizgi ile keserlerin ucundan geçen düz çizgi birbirine paralel olmalıdır. Yoksa ağızda eğrilik olur. Neşeli genç ve çekici bir gülüşe sahip olmak için üst ön dişlerin kesici uçlarını birleştiren çizgi ile alt dudağın gülüş sırasındaki hattı birbirine takip etmelidir.

Estetik bir gülüş için dişlerin görünürlülüğü önden arkaya doğru belirli bir oranda azalmalıdır. Komşu dişlerin uçları orandaki üçgenimsi boşluklar genç bir gülüş etkisi için önemlidir. Yaşlı bireylerde dişlerin aşınmasıyla bu boşluklar azalır, gülüşü gençleştirmek için yeniden tasarlanmalıdır.Doğal dişlerin her bölgesi aynı renk olmaz. Diş ne kadar beyaz olursa olsun diş etlerine yakın kısmı daha sarımsı ve yeni kesici kısmı ise daha şeffaf ve grimsidir. Orta kısımsa dişin doygun rengini temsil eder.

Doğal taklit edebilmek için gülüş tasarlarken bu renk uyumları ve şeffaf bölgeler renk geçişleri yapay dişe işlenmelidir.

Diş Etlerinin Kalıtım ve Şekli ; Gülerken görünen diş eti seviyesi çok önemlidir. Gülüşe anlam katarken öte yandan  fazla görülmesi çekiciliği ve güzelliği azaltır. Görünmemesi ise  gülüşte yapaylık oluşturur. İdeal olarak üst dudak üzerine paralel bir temasta bulunması gereklidir. Pembe estetik en az beyaz estetik kadar önemlidir.

Dudaklar; dudakların şekli, kalınlığı dudak köşelerinin simetrisi ve dudaklar ile dişlerin uyumu ideal gülüş estetiğinin yaratılmasında önemlidir. Güldüğümüz zaman alt dudakta oluşan kavis üst dişleri takip etmesi gerekir. Gülüş sınırında iki dudak arası mesafe ile dişlerin boyutları uyumlu olmalıdır.

Kadıköy Şifa Sağlık Grubu Ataşehir Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Erhan Palamutçu
Kadıköy Şifa Sağlık Grubu Ataşehir Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Erhan Palamutçu

2005’ten önce slikon taktıranlar dikkat!

memeMeme büyütme ameliyatları Türkiye ve dünya genelinde en çok yaptırılan 3 estetik girişimden biri olarak biliniyor.  İlk olarak, 1960’lı yıllarda Amerika’da uygulanmaya başlanan ameliyatlar, tıp teknolojilerinin gelişmesiyle her geçen gün daha iyi sonuçlar veriyor.

Önceki yıllarda 8 ila 10 yılını dolduran meme protezlerinin değişimlerinin gerektiğini, ancak yeni geliştirilen protezlerde böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirten Estecenter Plastik Cerrahi Merkezi doktorlarından Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven; koheziv jel dolgulu yeni kuşak meme protezlerinin piyasaya 2005 yılında girdiğini ve bu tarihten önce yerleştirilen meme silikonlarının değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Doç. Dr. Güven; “Eski tip silikonlarda zamanla aşınmaya bağlı olarak silikonun içindeki sıvı jelin vücuda sızmasıyla çeşitli hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Bu durum amiloidoz hastalığına neden olabiliyor devamında ise böbrek yetmezliğine kadar varan ciddi kronik bir tablo ortaya çıkıyor. Jelin vücuda sızması kimi zaman mikro düzeyde olduğundan dışarıdan bu durum anlaşılamıyor. Bu nedenle 2005 öncesi silikon taktıranların mutlaka doktora başvurmaları gerekmektedir.”

Kadınlarda fiziki görünümü tamamlayan ve özgüveni oluşturan temel unsurların başından gelen meme,  zaman zaman vücudun genel görünümüne uygun olmamasından zaman zamansa doğum sonrası ve fazla kilo alıp verme durumlarından çeşitli deformasyonlarla kişileri mutsuzluğa itebilir. Ayrıca meme kanseri sonrası onarım cerrahisi adı altında takılan protezlerde de aynı implantlar kullanılmakta olup bu protezlerinde değişimi söz konusu olabiliyor. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven; Bu durumlarda başvurulan meme büyütme operasyonlarının kas altı, göğüs duvarı zarı altı veya meme altı  gibi farklı şekillerde yapıldığını belirtiyor.

Kimlik Belgesi Olan Silikonlar Tercih Edilmeli!

Estecenter Plastik Cerrahi Merkezi doktorlarından Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven;  meme büyütme ameliyatı yaptıran ve yaptıracak olan hastalara; takılacak meme silikonun markası, şekli ve koheziv jel dolgulu olup olmadığı konusunda dikkatli olmaları tavsiyesinde bulunuyor. Özellikle dünyada büyük üreticilerin ürettiği, onaylı, garantili ve kimlik belgesi olan silikonların tercih edilmesi gerektiğini, büyük üreticilerin ürettiği silikonların garantisi bulunduğunu, herhangi bir olumsuzlukta silikon değişim masraflarının üretici firmalarca karşılanabildiğini belirtiyor. Doç. Dr. Erdem Güven, silikon meme implantlarının uzun yıllardır dünyada güvenle kullanıldığını, yüksek teknolojiyle steril ortamlarda üretilen silikonların, uygun şekilde ve boyutta yerleştirildiğinde ömür boyu kullanılabileceğini belirtiyor.

Estecenter Plastik Cerrahi Merkezi doktorlarından Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven
Estecenter Plastik Cerrahi Merkezi doktorlarından Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven

Örümcek ağı ile gençleşin

Prof.+Dr.++Basak+KandiYüzümüz genellikle yaşlanmanın ilk belirtilerinin ortaya çıktığı bölgedir.  Zamanın etkisi ve  yüz veya vücudunuzun herhangi bir bölgesinde oluşmuşsa, genç ve sağlıklı bir yüz için artık  cerrahi yöntemlere başvurmaya gerek yok. Örümcek ağı ve ip tedavisi ile yüz ile dekolte bölgesini cerrahi yöntemler kullanmadan germek, genç ve diri bir görünüme kavuşmak mümkün. Liv Hospital Ankara Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Başak Kandi, cerrahi yöntemleri tercih etmeyen kişilerin örümcek ağı ve ip tedavisiyle sarkma ve kırışıklıkların giderildiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Başak Kandi, “Örümcek ağı ve ip tedavisi ile yüzün eskiden var olan yere oturtulması sağlanıyor. Ayrıca yüz ve boyun sarkmalarını toparlamak amacıyla kullanılan bir yöntem örümcek ağı ve ip tedavisi.” diyor.

Yüzü eski haline döndürmek mümkün

Yüz ya da vücutla gençleştirmede önemli olan şey, bölgenin doğal yapısının ve ifadesinin bozulmaması. Örümcek ağı ve İp tedavisi ile bakış ve ifade değiştirilmeden, sadece yaşlanmanın verdiği sarkmanın tedavi edilmesi amaçlanıyor. Cilt yaş ilerledikçe, yerçekiminin etkisine ve güneş hasarına bağlı olarak gergin yapısını kaybediyor. Fakat bunu tersine çevirmek mümkün. Amaç, yüz ovalini tekrar yakalamak, çene üçgenini tekrar oluşturmak, boyundaki sarkmaları toparlayabilmek, elmacık kemikleri ve dudak kontürünü belirginleştirmek, dudak üstü ve dudak altı çizgilerini yok etmek, botoks yaptırmak istemeyen hastalarda kaş kaldırmak, kol altı ile bacak içi sarkmalarında, yaşla beraber dirseklerdeki ve diz kapaklarındaki çizgileri yok etmek.

Problemli bölgelerinizden 30 dakikada kurtulun

Örümcek ağı ve ip tedavisi adı verilen bu yöntem ile özel ipler kullanılarak, meydana gelen sarkmalar ve kırışıklıklar giderilebiliyor. Cerrahi uygulama yapılmadan cilt daha gergin ve genç bir görünüme kavuşuyor. Örümcek ağı ve ip tedavisi ortalama 30 dakika sürüyor. İşlem sırasında anesteziye gerek olmuyor ve uygulama lokalanestezik kremlerle, genellikle 35 ile 70 yaş arası gruba yapılıyor. Ancak yöntem 25’li yaşlarda da uygulanabiliyor. Çünkü ip yöntemiyle geniş yüzlerin daraltılması da mümkün. Eğer kişi çok geniş bir yüz yapısına sahipse ve durumdan rahatsızsa, daha üçgenimsi bir yüz şekli elde edilebilir. Bunun dışında yüzünde sarkması olan herkes bu yöntemden faydalanabilir. Örümcek ağı ve ip tedavisi sırasında herhangi bir kesiğe ihtiyaç duyulmaz. Ayrıca tedavi olan kişi  uygulamadan hemen sonra günlük yaşamına geri dönebilir. İşlem sırasında kullanılan ip, uzun yıllardır bilinen bir materyal olduğu için güvenliği çok yüksek, hastaya hiçbir şekilde zarar vermeyen ve yan etikisi olmayan bir malzemedir. Fakat işlem sırasında kişinin hassasiyetine bağlı olarak morluklar ortaya çıkabilir ama bu morluklar birkaç gün içerisinde kayboluyor.

Yaşam kalitesini artıran operasyonlar

estetikk-2
Estetik operasyonların temel amacı, estetik kusurları ve buna bağlı olarak gelişebilen sağlık sorunlarını ortadan kaldırmak olarak öne çıkıyor. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Ayşegül Sivri konuyla ilgili bilgiler verdi.

Yaşam kalitesini artıran operasyonlar yazısının devamı

Meme şekillendirmede doğal görünüm dönemi

mem4

Dünyada en fazla talep gören ameliyatlardan olan ancak ağrısı, uygulama güçlüğü, doğal olmayan görünüme neden olabilmesi yüzünden korkulan meme büyütme operasyonları, Kompozit Mamoplasti sayesinde artık daha kolay. Kompozit mamoplasti uygulamasının Türkiye’de uzman isimlerinden olan Prof. Dr. Akın Yücel, Plastik Cerrah Dr.Aysun Mamak hastaların ameliyattan sonra aynı gün taburcu olduğu ağrısız, doğal görünümlü meme büyütme yöntemini anlatıyor…

Dolgun ve dik memeler tüm kadınların hayali. Ancak birçok kadında göğüsler ya yapısal olarak küçük kalıyor ya da doğumlar, kilo alıp verme veya yaşın ilerlemesi ile gevşeyip sarkıyor. Bu nedenle meme büyütme ve dikleştirme ameliyatları tüm dünyada en çok talep edilen estetik ameliyatların başında geliyor. Bilinen yöntemlerden ağrısı ya da iddia edilen yan etkileri yüzünden çekinen herkese, “Kompozit Mamoplasti” adı verilen meme büyütme yöntemi adeta çare oluyor.

Kompozit mamoplasti’yi Türkiye’de başarıyla uygulayan önemli isimlerden olan Prof. Dr. Akın Yücel, ve Plastik cerrah Dr. Aysun MAMAK meme büyütmede çığır açan yöntemi detaylıca anlatıyorlar. Meme büyütme ameliyatlarının özellikle yeni nesil silikonların meme kanserine yol açmadığının ve mamografiye engel teşkil etmediğinin anlaşılması sonrasında arttığını belirten Yücel’e göre yeni protezler çok daha doğal ve estetik görünüm sağlıyor. Ancak yine de eski tekniklerle uygulanan protezler bölgesel olarak belli olması, ele gelmesi, memelerin ayrık görünmesi, kol hareketleri ile protezlerin oynaması ve ameliyat sonrası dönemin ağrılı geçerek, iyileşme sürecinin çok uzun olması yüzünden ideal tercih değil.

Meme Büyütme Operasyonunda Aynı Gün Eve Dönüş Başladı

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel’e göre Kompozit Mamoplasti yöntemi, diğerlerine göre birçok sıkıntıyı azaltan bir uygulama. Eski tekniklerde protezler ya memenin içine ya da kasın altına yerleştirilmekteydi. Bu da doğal görünüm elde etmeyi güçleştirmekte ve cildin hemen altında olan protezlerin ele gelmesi suni bir his oluşturmaktaydı. Egzersiz ve kol hareketleri ile belli olabilen bu protezler zayıf kadınlara uygulandığındaysa ayrık ve doğal olmayan bir görüntü oluşturmakta idi. Hibrid bir teknik olan Kompozit mamoplasti’de ise meme daha doğal bir yerleşim olan kas zarının hemen altına yerleştiriliyor bu sayede hareketle ve egzersizle kendini belli etmiyor. Protezlerin damla şekilli olmaları nedeni ile en önemli avantaj olan sütyen üstü olarak da bilinen üst pol dolgunluğunun daha doğal gözükmesini sağlaması. Aynı zamanda ameliyat sırasında doğal görünümü desteklemek için özellikle kadınların şikayet ettiği bel yanları ve kalça ve basen bölgesindeki fazla yağlardan elde edilen yag hücreleri memenin sütyen üstü bölgesini şekillendirmek için kullanılıyor. Bu sayede memeye daha bütünsel yaklaşım sağlanmış oluyor ve doğal görünüme ulaşılıyor. Melez bir teknik olarak tanımlanan bu yöntemde, anatomik şekilli protezler, adale zarının altına yerleştirilerek meme büyütülüyor; yağ enjeksiyonları ile protezlerin üst ve iç kenarları örtülürken daha doğal bir görünüm elde ediliyor. Aynı yöntemle hastanın bel veya uyluk bölgesindeki fazla yağlar liposakşın yöntemiyle alınıp süzüldükten sonra deri altına tekrar uygulanıyor ki böylece memeler, silikon protezlerin yanı sıra hastanın kendi dokuları ile büyütülmüş oluyor. Kompozit mamoplasti yönteminin en önemli avantajı, zayıf yapılı hastalarda cildin kalınlaştırılarak protez kenarlarının görünürlüğünün azaltılabilmesi ve daha doğal görünmesi. Yağ emjeksiyonları aynı zamanda, içerdikleri kök hücreler sayesinde dekolte cildinin kalitesini de arttırmakta ve derideki yıpranmayı azaltmakta.

Prof. Dr. Akın Yücel bu uygulamada özellikle FDA onaylı ve ömür boyu garantili doğal anatomik protezlerin kullanılmasının önemini vurguluyor. Anatomik şekilli protezler doğal olmayan görünümü engellemesi, sarkmaları azaltan yöntemle uygulanması sebebiyle hareket kısıtlamasının da önüne geçiyor.Hastanede yatmaya ve ağrı şikayetlerine gerek bıraktırmayan operasyon sonrasında ise üç gün içinde normal hayata dönmesi mümkün oluyor.

Plastik Cerrah Dr. Aysun Mamak ve Prof. Dr. Akın Yücel
Plastik Cerrah Dr. Aysun Mamak ve Prof. Dr. Akın Yücel

 

 

 

 

90-60-90 benim neyim noksan?

lose-weightHadi, çok arzu etseler de birçok kadının 90-60-90 ölçülerinde olmasının mümkün olmadığını itiraf edelim. Doğru, dediğinizi duyar gibiyim. Evet, herkesin bir manken inceliğinde olmasına imkan yok. Sağlıklı bir hayat için kadınların bel kalınlığının 88, erkeklerin ise 102 santimetreyi geçmemesi yeterlidir. Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Ali Cemal Yılmaz, vücut ölçüleri ekseninde gelişen estetik ve güzellik anlayışını sizin için kalem aldı.

Kadında ince bel, zarafet ve güzelliğin ilk koşullarından biri olarak kabul edilir. Kadınlar için ideal vücut ölçüsü olarak anılan 90-60-90 nerdeyse slogan haline gelmiştir. Her kadın bu rakamları tutturmaya çalışıyor. (Gerçi son zamanlarda 90-63-90 rakamları ön planda)

Lillian Russell

Tarihte kadınların ince belli görünme çabasının en yoğun olduğu zamanlar 19. yy ortalarına denk geliyor. Korse kullanımı yaygındı ama genel kanı şimdiki gibi 60 cm bel kalınlığı idealden uzaktı. O günlerde iri kemikli ve dolgun kadınlar kabul görüyordu. 1950’li yıllardan sonra moda kavramı ve ideal kadın görüntüsü değişmeye başladı. Bu tarihe kadar incecik bel, iri göğüs, estetik kalça ve ince bacaklar kesinlikle eleştirilir ve idealliğin sınırına bile yaklaşamazdı. Öyle zamanlar olurdu ki, 90 kg’lık kadınlar ideal olarak gösterilirdi. Buna örnek olarak Lillian Russell gösterilebilir.

Seksilik Ön Planda

1950′li senelerden sonra ideal ölçüler hızlı bir şekilde değişti. Playboy çekimleri ve Miss World yarışmaları sayesinde iki kadın şekli ortaya konuldu. Birinci şekilde ideal kadın görüntüsü vardı. İkincisinde ise hem ideal hem de seksi bir görüntü. Bugün hala zayıf kadının ideal kadın olduğu anlayışı hakimdir. 1990’lı yıllardan bugüne ideal kadın ve manken ölçülerinin 90-60-90 olduğu ambalajlanmıştır. Bu durum günümüzde etik ve estetik açıdan şu soruya muhatap kalmaktadır: Her kadını bu ölçülere uydurmak mümkün mü? Ve kime göre neye göre ideal ölçü?

Şeker Ve Stres

İngiltere’de kadınların belleri ile kalçaları arasındaki oran, 150 yıl öncesinden günümüze, ortalama 0,7’den 0,8’e çıkmıştır. Kadınlardaki bu oran artışı karbonhidrat ve şeker tüketiminin artmasıyla direkt ilgilidir. Şeker tüketiminin artışı karın bölgesindeki yağlanmaya neden oluyor. Yoğun stres kadınlarda dişilik hormonu olan östrojenin daha az salgılanmasına sebep olarak yağların kalça yerine erkeklerdeki gibi belde toplanmasına neden oluyor. Tabii çağdaş yaşamdaki hareketsizlik en önemli sebeptir.

İdeal Ölçü Nedir?

Her kadının genetik ve gelişme sürecindeki vücut şekillenmesi farklı olur. Bu yüzden ister istemez her kadına aynı vücut ölçüsü aynı güzellikte oturmaz. İdeal ölçüm cetvellerine göre 167 boyunda olan 20 yaşındaki bir genç kızın vücut ağırlığının 58 kg olması beklenir. Eğer 63 kiloya çıkarsa onların tabiriyle ideal bir vücut şekli bozulmuş olacaktır. Bu etapta birçok genç kız 58 kg’larda kalmak için birçok sıkıntıya girecek ve 63 kiloya ulaştığında kendini yağlı ve şişman hissedecektir. Halbuki vücuttaki değişim yaşa, ırka, doğum sayısına göre değişecektir.

Vücut Tipleri

Her insanın bir genetik yapısı ve kodlaması vardır. Bu kodlama ve yapıya göre vücudun genel tipik yapısı şekillenir. 4 tipe ayrılmıştır:

  1. Ektomorfi

Yapı itibariyle zayıf insanlardır. Kemikleri ince ve uzundur. Kas sistemleri oldukça az ve zayıftır. Yağ oranı çok düşüktür. Vücut metabolizması çok hızlı işler ve vücudu çabuk yağ eritebilir. Yağlanmaktan korkmamalıdır.

  1. Mezomorfi

Yapı itibariyle ne zayıf ne şişmandır. Atletik bir görünümdedir. Sporsuz kalmamaları gerekir.

  1. Endomorfi

Yapı itibariyle diğer iki tiplere nazaran geniştirler. Kemik yapıları kalındır ve vücut sistemleri çabuk kilo almaya müsaittir. Genel anlamda çabuk yağlanabilen tiplerdir. Aşırı karbonhidrat türü ve sağlıksız yağlardan kaçınılmalı ve düzenli egzersiz yapmalıdırlar.

  1. Karışık

Yapılı kadınlar genelde endomorfi-mezomorfi ya da mezomorfi-endomorfi karışımı olurlar. Fakat burada hangisi daha ağırlık kazanır bunu anlamak oldukça zordur.

Estetik Mi Sağlık Mı?

Rakamlar ve ölçüler kesinlikle takıntı haline gelmemelidir. Aynanız size gerçekleri söyleyecektir. Kendinizi TV’de çıkan bir fotomodel ya da mankenle karşılaştırmayın. Unutmayın orada size sunulan ölçüler gerçek değildir. Dış görünüşe bakan erkeklere bir malzeme teşkil etmektense; sağlığınıza önem verip ideal formunuzu bulmanız sizin için en doğru seçim olacaktır. Herkesin bir manken inceliğinde olmasına imkan yok elbette. Bu sadece estetik değil aynı zamanda sağlık meselesi. Kadınların bel kalınlığının 88, erkeklerin ise 102 santimetreyi geçmemesi yeterlidir.

Gerçekçi Beklentiler

Biz plastik cerrahlar beklentiler gerçekçi olduğu sürece VASER Liposuction ve karın germe ile bel kavisi verilmesi, meme büyütme / küçültme ile göğüs ölçüsünü tutturmak, popoya VASER Liposuction ve büyütme ile bu ihtiyaçları karşılamaya çalışıyoruz.

Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Ali Cemal Yılmaz
Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Ali Cemal Yılmaz

Estetikte yeni trend doğallık

4827228_xxlBeslenmede katkısız ve organik yiyeceklere dönüşle beraber Estetikte de gençleşme, incelme gibi işlemlerde doğal görünüm ön plana çıkıyor. Türkiye’de özellikle son 20 yılda estetik ameliyatlara olan talebin artmasıyla büyük bir ekonomik potansiyelin de geliştiğini söyleyen Superplast Estetik Cerrahi Merkezi’nden Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Hüseyin Güner, artık davul derisi gibi gerilmiş yüzler, hokka burunlar veya dolgun dudaklar yerine doğal görünümlü operasyonların tercih edildiğini söylüyor. Op.Dr. Güner estetikte trendlerin en belirleyici rolünü, gelişen yeni teknolojileri kullanabilen uzmanların olduğunun altını çizdi.

‘Kendi gibi olmak’

Estetik kavramının ülkemizde bilinir hale gelmesiyle daha genç ve güzel görünme isteği , bu alanda yeni yöntem ve teknolojilerinde gelişmesine ve alternatiflerin çoğalmasına katkıda bulunuyor. Eskiden doktorlardan istenen”abartı”lı istekler, artık yerini daha doğal ve “kendi gibi olmak” gibi taleplere bırakıyor. Superplast Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Hüseyin Güner, hastaların daha bilinçlendiğini , teknolojiyi takip ettiklerini ve bununla birlikte daha az ameliyatlı uygulamalar için başvurduklarını söylüyor. Doğal olmayı tercih etmenin olumlu bir gelişme olduğunu belirten Op.Dr. Güner; “Mesela burun ameliyatı olmaktansa burun kemerini bir dolgu ile kamufle edilmesini istiyorlar. Düşük burun ucu olan bir hastanın ise yine dolgu ile burun ucunu kaldırabiliyoruz. Ufak rötüşlar yapılıyor. Yüzünde çökmesi olanlara ultrason, lazer ve benzeri uygulamaları yapıyoruz. İnsanlar kendileri gibi olmak istiyorlar. Bazı ameliyatlardan artık tamamen uzak duruyoruz. Mesela yüz germe yapıyoruz ancak mimik estetiğini çok az yapıyoruz. İnsanları başkasına benzetiyor çünkü. Ya da kaş kaldırma işleminde kaşı kaldırma işlemi yapılıyor ancak kaşı doğal çizgisinde tutan ameliyatsız çözümler oluşturuyoruz. Hastalarda doğal olmayı tercih ediyor, zaten asıl yakışanda doğal olanı” dedi.

‘İşin ehline gidin’

Uzman doktorların yaptığı işteki becerileri, buldukları yeni yöntemler ve teknolojinin estetiğin içine çok girmesinden dolayı lazer, ultrason benzeri uygulamaların yanı sıra kullanılan ilaçların, düzeltici ajanların, kırışıklık açan maddelerin de teknolojileri değişiyor. Mesela çok ince kırışıklıklar bile ameliyatsız açılabiliyor. Bunun yanı sıra kök hücre tedavileri çok yeni ve ülkemizde başarıyla uygulanıyor. Kişinin kendi hücresi kullanılabildiği gibi, kişinin kanından, yağından veya kemik iliğinden elde edilen kök hücreler gençleştirmede ya da bir organı yenilemede kullanılabiliyor. Burada trendi belirleyen, yeni teknolojiye sahip olup bunu hastalarına aktarabilen merkezlerdir. Hasta bilinçli geliyorsa yeni teknolojilerle uygulama isteyebilir. Ancak estetik merkezlerinde yeni teknolojiler mevcutsa gelen hasta bilgili olmasa bile oradaki uzman bunu hastasına önerebilir. Op.Dr. Hüseyin Güner yeni trendleri ve teknolojileri takip etme konusunda “Hastalara tek tavsiyem işin uzmanına ve ehline gitsinler, zaten doğallığı korumak için işini iyi yapan hekimlere giderlerse doğallığı da yakalarlar” tavsiyesinde bulunuyor.

Superplast_Op.Dr. Huseyin Guner_son
Superplast Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Güner