Etiket arşivi: karne

Çocukları karnelerine göre yargılamayın

2015-2016 eğitim-öğretim yılının ilk döneminin sona erdiği haftadayız. Dönem sonunda herkesi malum karne heyecanı hem çocukları hem de ebeveynleri şimdiden sarmış durumda. Hatta çok öncesinden öğrencinin çevresinden karne nasıl? Zayıf var mı, belge alabilecek misin? Şeklinde şakayla karışık sorular sıkça gelmektedir. Herkeste bir bekleyiş hakim. Kiminde tatlı bir heyecan, kiminde telaş, kaygı…

Çocukları karnelerine göre yargılamayın yazısının devamı

Karne için ne ceza, ne de ödül verin!

2014 – 2015 eğitim öğretim dönemi Cuma günü sona eriyor. Yıl boyunca sadece öğrenciler değil, anne babalar da karne gününü heyecanla bekliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Uzman Psikolog Selin Karabulut ise ebeveynlere hem karne için hem de tatil sürecinde çocuğa karşı uygulanması gereken davranışlar konusunda önerilerde bulunuyor.  Karne için ne ceza, ne de ödül verin! yazısının devamı

Cep telefonu ve bilgisayar dersleri etkiliyor

Ders_Notlarini_Dusuruyor_12Çocukların karne notlarının düşük olmasının nedenlerini anlatan Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul; çocukların ders çalışamamasını, ders çalışsa da anlamamasını dikkat eksikliğine, disleksi problemine ve teknoloji bağımlılığına bağlıyor. Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul, karne notlarını düşüren etkenin dikkat eksikliği, disleksi problemi ve teknoloji bağımlılığı olduğunu söyledi. Teknoloji bağımlılığının; özellikle cep telefonu ve bilgisayarın aşırı kullanımından kaynaklı olduğunu belirterek şöyle devam etti. Dr. Yurdakul “Bilgisayarı yasakladığımız, televizyonu engellediğimiz durumlarda çocuklar ellerinde bulunan son teknoloji olan internet bağlantılı cep telefonları ile birbirlerine bağlanıyor, bütün gün bir arada oldukları yetmiyormuş gibi eve geldiklerinde arkadaşları ile yazışıyor ve ders çalışmak yerine telefonla zaman geçirebiliyorlar. Gece yarılarına kadar chat’leşerek zamanlarını öldürmekte ama bu zamanı derslerine vermemektedirler. Cep telefonu ve bilgisayarın kontrollü kullanılması, ders çalışırken veya uyku saatlerinde cep telefonunun ailelerde durması, ders çalışma saatlerini arttıracak, bu da derslere olumlu yansıyacaktır. Sonuç olarak karne notları kötü geldiğinde çocuğunuza kızmayın ve bunun nedenini ve niçin’lerini araştırın, öğretmenlerinden, rehber öğretmenlerinden yardım alın. Çözemediğiniz durumlarda bir psikiyatrist ve psikoloğa başvurun ve notlarının düşük olmasına neden olan etkenleri ortadan kaldırın. Başarının önündeki engeller kaldırıldığında çocuklar başarılı olabilir. Yeter ki onlara bu fırsatı tanıyın” dedi.

Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul, çocukların 5 yaşından-20 yaşına kadar çalışamamasının en büyük nedeninin dikkat eksikliği olduğunu söyledi. Yurdakul; “Dersin başına oturamayan, oturduğu zaman çalışamayan, 10 dakika sonra sıkılan, çalışmasını sınavlara yansıtamayan, basit dikkat hataları yapan, çalıştığının karşılığını alamayan çocuklarda gözlemlediğimiz dikkat eksikliği, onların akademik hayatını olumsuz etkileyecek ve ders başarılarını düşürecektir. Dikkat eksikliği olan çocuklar çalışamadıkları gibi yazı yazmakta zorlanmakta, yazıları yavaş yazmakta, not tutamamakta ve bu nedenle ödev yapmak istememektedirler. Dikkat eksikliğinin seviyesine göre ilaçlı ya da ilaçsız tedavisi bu durumu ortadan kaldıracak ve onların ders başarısını arttıracaktır” diye konuştu.

Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul; ders başarısını olumsuz etkileyen bir diğer durumun, disleksi denilen okuma güçlüğü olduğunu, bu problemi yaşayan çocukların yazılanları okumakta ve anlamakta zorluk çektiklerini söyledi. Okuduklarını anlamalarının güç olduğunu, ne kadar gayret etseler de okumakta zorlanmaları nedeniyle başarılı olamadıklarını, kendilerine güvenlerinin azaldığını, sonuç olarak ders çalışmak istemediklerini dile getirdi. Ayrıca sınavlarda okuma zorluğu nedeniyle hatalar ortaya çıktığını, ders başarılarının düştüğünü, ancak disleksi hastalığının tedavisi sonucu başarıların arttığını ve notların düzeldiğini belirtti.

Psikiyatrist Dr. R. Sabri Yurdakul
Psikiyatrist Dr. R. Sabri Yurdakul

Karne kırıklarının sebebi dikkat eksikliği olabilir

karne_mklKarne zamanı geldi çattı. Çocuklar kadar anne babalar da heyecanlı. Ama kırık notlar yüzünden bu dönem kabusa dönüşebiliyor. Zayıf notların; dikkat eksikliği, hiperaktivite, öğrenme güçlüğü gibi birçok sebepten de kaynaklanabileceğini vurgulayan Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi’nden Uzman Psikolog Burcu Subaşı, “Karnedeki başarıyı da başarısızlığı da çocuk tek başına göğüslememeli. Ebeveynler de kendine ders çıkarmalı. Notlar ne durumda olursa olsun, çocuğun mutlaka tatile ihtiyacı var. Çocukta psikolojik sorunlara yol açabileceğinden ceza yöntemi uygulamaktan da kaçının” dedi ve yapılması gerekenler hakkında şu bilgileri verdi:

Karnenin öğrencilerin okul ve derslerdeki başarılarını toparlayıcı ve genel bir biçimde bize aktaran bir değerlendirme raporu olduğunu unutmamak gerekiyor. Bize çocuklarımızın hangi alanlarda başarılı, hangi alanlarda desteklenmeye ihtiyacı olduğunu gösterse de hayat başarısı anlamına gelmez. Bu nedenle karnede, notlara indirgenmiş başarıyı dikkate almakla birlikte; ailenin, bu başarının sadece çocukların ders çalışma performansı ve yatkınlığıyla ilgili olduğunu bilmesi gerekiyor. Ama karne, öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, hiperaktivite, gelişimsel bir takım bozukluklar ve davranım bozukluğunun da habercisi olabilir. Çocuğun başarısı bu gibi sebepler yüzünden de düşük olabilir. Böyledurumlarda mutlaka bir uzmandan yardım alınmalı.

NOTLAR ANNE BABAYA DA AİT

Karne ile gelen notlar aslında sadece çocuğa ait değildir. Anne baba ve öğretmenler de sonuçlardan kendine ders çıkartmalı. Ama olumluyu kendinden sayma eğilimi nedeniyle ebeveynler çoğunlukla karnedeki notlar yüksek ise başarıdan paye çıkarma, notlar kırıksa da bu eksiklikle çocuğu karşı karşıya bırakma davranışı gösterirler. Sonuç her ne olursa olsun aile karnenin gösterdiği başarı derecesini özümsemeli ve sonuca yönelik yöntemler geliştirmeli. Aksi halde eksiklikler artarak çoğalacaktır. Böyle durumlarda aşırıcı korumacı tutum göstermek de yanlış. Çocukların okul başarılarıyla ilgili konularda eksik ve takviye edilmesi gereken durumları aileler sadece kendi meseleleri gibi değerlendirmekten kaçınmalı. Çocuklarını meselenin dışında tutmamalılar. Bu durum onların sorumluluk duygunun gelişmesine ket vurur. Karnenin sadece çocuğun okulda gösterdiği performansla ilgili olduğunu; zekası, yeterliliği ve kişiliği hakkında bir değerlendirme olmadığını unutmamak gerekiyor. Yapılması gerekenlere ve oluşturulacak programa mutlaka çocuk da dahil edilmeli.

CEZA YÖNTEMİ SAKINCALI DAVRANIŞLAR DOĞURUR

Karne sadece yol göstericidir. Karne alıyor olmak yani performansın değerlendirilmesi okula gidiyor olmanın doğal sonucudur. Bu durumu kişiselleştiren anne babalarda cezalandırma, verilen sözleri tutmama, çocuğa istemediği şeylerin yaptırılması gibi davranışlar ortaya çıkabiliyor. Ebeveynler bu tarz tutumlarıyla kendilerini başarısızlığın dışında tutmaya çalıştıklarını gösteriyor. Ceza yöntemi hiçbir fayda sağlamayacağı gibi çocuğun anne baba ile ilişkilerinin de bozulmasına neden olur. Bu dönemde ailenin sergileyeceği yanlış yaklaşım çocukta yalan söyleme, maddeye yakınlık, evden kaçma ve intihar eğilimi gibi davranışların ortaya çıkmasına neden olabilir. Öte yandan bazı aileler, başarı karşısında çocuklarını ödüllendirme şeklini de yanlış sergileyebiliyor. Bu gibi durumlarda çocuğa maddi ödüller sunmanın dışında onu takdir etmek gerekiyor. Çünkü bazen çocuklar maddi ödülleri istismar etmeye çalışabiliyor. Onlara; kocaman bir sarılma, yürekten bir teşekkür, gururlu bir aferin ödül olarak benimsetilmeli.

TATİLİ DENETLEYİN

Uzun ve yüksek tempoda koşmayı gerektiren okul serüvenin iki ayrı yarıyıla ayrılmasının nedeni; çocukların enerjilerini yüksek tempoda tutmaları için enerji depolamalarını sağlamak ve dinlenmeleri için onlara zaman açmaktır. Aynı zamanda çocuğun ilk dönemde göstermiş olduğu performans yeterli olsun ya da olmasın, dikkat ve enerjisini yeniden toplamak için kısa bir molaya ihtiyacı vardır. Ama dinlenme şeklinin de büyükler tarafından organize edilip takibinin yapılması gerekiyor. Çünkü bütün bir tatil boyunca hiçbir şey yapmadan bilgisayar oyunları ve televizyon ile geçirilmiş vakit, verimli olmayacaktır.

Karne ödülü de cezası da yanlış

karne_mklYarıyıl tatiline çok az kaldı. Çocukları olduğu kadar aileleri de “karne telaşı” sardı. Yarıyıl tatili için ailelere önerilerde bulunan Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Karnesi zayıf gelen çocuğu cezalandırmak kadar, karnesi iyi gelen çocuğu ödüllendirmek de yanlış” dedi. Tatil döneminde çocukların tablet, bilgisayar gibi teknolojik cihazların kullanımı ile ilgili önerilerde bulunan Psk. Karabulut, “Çocuk, arkadaşlarıyla vakit geçirmek yerine elinde tablet saatlerce oturuyorsa, seslendiğinizde sizinle ilgilenmiyorsa bir sorun var demektir” diye konuştu.

Okul çağında çocuğu olan tüm ebeveynler bu günlerde çocukları ile birlikte karne heyecanı yaşıyor. Birçok ebeveynin “kırık karne” getiren çocuklarına nasıl davranması gerektiğine karar veremediğini söyleyen bulunan Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut, kırık bir karne karşısında yapılması gerekenleri ve keyifli bir tatil geçirmenin yollarını anlattı. Zayıf notlar için çocuğa kızmanın ya da ceza uygulamanın yanlış olduğunu dile getiren Psk. Karabulut, “Çocuğa sakince böyle şeylerin olabileceği, yeterli çalışmadığı için notunun düşük olduğu söylenmeli, çocuk ikinci dönem notunu düzeltmesi konusunda yüreklendirilmelidir” dedi.

Tatilde dinlenmenin çocukların hakkı olduğunu belirten Psk. Karabulut, dinlenmenin sorumlulukların unutulması anlamına gelmediğini söyleyerek,Öğrencilerin yaptığı en büyük yanlışlardan bir tanesi de verilen ödevleri son günlere bırakmak” dedi.

Karne için ceza da ödül de yanlış

Sömestr tatilini verimli geçirmek için günlük program yapılmasının doğru olduğunu anlatan Psk. Karabulut, “Anne babaların dikkat etmeleri gereken en önemli şey ise tatilde çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmektir” diye konuştu. Karnesinde zayıf gelen çocuğu cezalandırmak kadar karnesi iyi gelen çocuğu ödüllendirmenin de yanlış bir davranış olduğunu dile getiren Psk. Karabulut, “Çocuğun zaten yapması gereken şey derslerine iyi çalışmak ve hak ettiği notu getirmektir, yani iyi karne zaten beklenen bir şey olmalıdır” dedi. İyi karne getiren çocuğun takdir edilmesi gerektiğini hatırlatan Psk. Karabulut, çocuklara ödül niyetine pahalı hediyeler almanın hatalı olduğunu belirterek “Bu sefer çocuk ödüle kavuşmak için iyi not getirmeye çalışacaktır, ödülün olamayacağı ortamlarda çalışmayacaktır” dedi.

Dış dünya ile iletişimi kesiyorsa teknoloji kullanımını sınırlandırın

Çocukların tablet, bilgisayar ve cep telefonu kullanımları ile ilgili önerilerde bulunan Psk. Karabulut, “Teknolojinin en büyük faydası bize zaman kazandırmasıdır. Birçok bilgiye çok kısa sürede ulaşmamızı sağlar. Çocuğun bilgi sahibi olması, daha çok araştırmasına, okumasına katkı sağlayabilir. Sosyal medya araçları sayesinde çocuğun arkadaşlarından sürekli haber aldığını görüyoruz ama kullanım zamanı çok önemli” dedi. Çocukların arkadaşları ile vakit geçirmek yerine saatlerce tablet ya da bilgisayar başında oturuyorsa önlem alınması gerektiğini söyleyen Psk. Karabulut, “6-12 yaş aralığındaki çocukların, velilerinin belirleyeceği uygun zamanlarda, kısa süreli kullanımlarını tercih etmeliyiz” dedi. Çocukların genellikle teknolojiyi oyun oynamak, sosyal medya araçlarını kullanmak, araştırma yapmak gibi amaçlarla kullandığını belirten Psk. Karabulut, asıl sorunun kullanım saatleri ile ilgili olduğunu hatırlattı. Psk. Karabulut bunu engellemek için ebeveynlerin öğrencilere belirli hedefler vermesi gerektiğini söyledi ve “Şimdi yarım saat en sevdiğin oyunu oynayabilirsin” veya “Ödevlerin bittiği zaman bir saatliğine facebook’u açman güzel olabilir” gibi yaklaşımların işe yarayacağını dile getirdi.

2-6 yaş arası çocuklar kesinlikle kullanmamalı

Tablet, bilgisayar ya da cep telefonu kullanımı için 2-6 yaş aralığındaki çocukların uygun olmadığını belirten Psk. Karabulut, bu yaş aralığındaki çocukların yarım saatten fazla televizyon izlemesini de önermediğini belirtti. Bunun sebebini “Henüz beyin gelişimi hızlıca devam eden bu yaş aralığındaki çocukların, tabletler sayesinde maruz kalacakları ses, ışık, hareket, öncelikle dikkat problemleri, huzursuzluk, hiperaktivite gibi sorunlara yol açabileceği” olarak belirten Psk. Karabulut, “6 yaşındaki bir çocuğun sadece hafta sonu bir saat kullanımı yeterli olacaktır” dedi.

Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut