Dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden biri olan Dassault Systèmes, simüle edilen 3D kişiselleştirilmiş kalplerin üretilmesi, kalp hastalıklarının tedavisi, teşhisi ve tıbbi cihaz geliştirmede çığır açan “Living Heart-Yaşayan Kalp” projesinde önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Bu yılın Mayıs ayında duyurulan ve Dassault Systèmes 3DEXPERIENCE platformunun gerçekçi simülasyon uygulamalarıyla desteklenen “Living Heart” Projesi, ilk gerçekçi 3D kalp simülatörünü hızlı bir şekilde beta testine alarak cihazın verimliliğini onayladı ve 30 katılımcı üye kuruluşu geride bıraktı. Dassault Systèmes, bu girişimin temel adımlarından biri olarak, kalp hastalıklarını tedavi etmek için kullanılan kalp pili bağlantıları ve diğer kalp-damar cihazlarının takılması, yerleştirilmesi ve performansı için öncelikle test paradigmalarının geliştirilmesini hedefleyen Birleşik Devletler Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ile beş yıllık bir işbirliği anlaşması imzaladı.
Her üyenin fikri mülkiyetini korurken her birinin sonucu paylaşmasına olanak tanıyan bir kitle kaynak teknolojisi modeli kullanan “Living Heart” Projesi, klinik tanılamayı geliştiren ve ameliyat öncesi planlamaya rehberlik eden kalp modelinin tıbbi cihaz testlerinde kullanımının simülasyonunun geliştirilmesine katkı sağlayan kardiyologlar, tıbbi cihaz şirketleri ve akademik araştırmacılarla birlikte çalışılarak geliştirildi.
100’den fazla kalp-damar uzmanı içeren araştırma, endüstri ve tıp çevrelerinden 30 katılımcı üye kuruluş kalp simülatörünün testine erişim sağlayarak kitle kaynak kullanımıyla programın hızlandırılmasına katkı sağladı. Araştırmacılar Tıbbi Cihaz İnovasyon Konsorsiyumu (MDIC) ile bir ekip oluşturarak tıbbi cihazların onay sürecini hızlandırmanın yanı sıra yenilikçiliği teşvik etmeye, hasta güvenilirliğini geliştirmeye ve maliyetleri azaltmaya yardımcı oldu. Proje, kalp hastalığının ilerleyişini anlamak için gerçek bir hastaya
takılmadan önce yeni bir kapakçık yardımcı cihazının verimliliğinin onaylanmasında kullanıldı.
MDIC Başkanı ve CEO’su Bill Murray şunları söyledi: “Hesaplamalı modelleme ve simülasyon, yenilikçiliği hızlandırarak ve kapsamlı bir uzun vadeli güvenlik kanıtı sunarak tıbbi cihaz ve sağlık hizmetleri alanlarını kökten değiştirme potansiyeline sahip. İnsan klinik deneyleri yoluyla gerçekleştirilen ve bir başka şekilde elde edilemeyecek olan, cihazların insan vücuduyla etkileşimiyle ilgili değerlendirmelerin ötesine geçebilme umudunu taşıyor. Living Heart Projesi, cihaz tasarımından yasal taleplere kadar kullanım için onaylanabilecek bir kalp simülasyonunu tıbbi cihaz topluluğuna sunan yeni bir aracın güzel bir örneğidir.”
İşin doktor tarafında yer alan Harvard Medical School tıp öğretim görevlisi ve Massachusetts Institute of Technology Klinik Araştırma Merkezi Tıp Direktörü Dr. Kumaran Kolandaivelu’nun yorumu ise
şöyle: “Sağlık hizmetlerinin geleceği şüphesiz ki tedavi tercihlerimize rehberlik etmek, doktorlarımızı eğitmek ve hatta hastaları kendi sağlıklarının yönetimindeki rolleri konusunda eğitmek için modelleme ve simülasyonu içerecektir. Biz doktorlar olarak, en yüksek bakım kalitesini minimum yayılabilirlikle ve mümkün olan en uygun maliyetle sağlamak amacıyla mevcut olan en iyi bilimi kullanma ahlaki zorunluluğuna tabiyiz. Dassault Systèmes ile çalışıyoruz çünkü biz, diğer disiplinlerde olduğu gibi tıpta da hesaba dayalı bilimin potansiyelinin tamamen benimsemek için bugünün doğru zaman olduğuna
inanıyoruz.”
“Sağlık hizmetlerindeki aktörlerin yenilikçi hasta deneyimleri yaratmalarını sağlamak Dassault Systèmes’in Yaşam Bilimlerindeki stratejik hedefidir” diyenDassault Systèmes Yaşam Bilimleri Başkan Yardımcısı Jean Colombel de, “Kalp-damar bölümünde de görüldüğü üzere tam olarak karşılanmayan tıbbi ihtiyaçları ele almak için özel olarak tasarlanmış Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE platformu aracılığıyla hasta
sonuçlarını ve hastaya erişim becerisini geliştirecek yeni nesil sağlık hizmetleri çözümleri ve birlikte çalışma uygulamalarını destekliyoruz” şeklinde konuştu.
Sağlık Editörü 