Etiket arşivi: yaşlanma

Egzersiz yapın beyniniz küçülmesin

Düzenli egzersiz yapmak orta yaşa gelindiğinde beyinde yaşlanmayla birlikte gelişen küçülmeyi durduruyor. Uzmanlara göre, düzenli egzersiz ile sağlanabilecek normal kan basıncı, nabız, kolesterol seviyesi ve normal vücut ağırlığı ileri yaşlarda kişiyi bir şemsiye gibi bunama riskinden koruyor.  Egzersiz yapın beyniniz küçülmesin yazısının devamı

Yaş al ama yaşlanma

Cildimize ne kadar dikkat edersek edelim cildimizi yıpratan  en büyük unsur zamandır. Çünkü zamanla birlikte yer çekimine karşı koyamayan cildimiz sarkar veya kuruyarak kırışıklıklar oluşmaya başlar. Elbette ki bu yıpranmayı yok etmenin estetik ve plastik cerrahlar tarafından gerçekleştirilen çeşitli yolları var.

Yaş al ama yaşlanma yazısının devamı

Göz çevresi için estetik dokunuşlar

Göz çevresi yüzümüzde yaşlanma belirtilerinin ilk ortaya çıktığı bölge. Göz kapağı cerrahisinin en sık yapılan yüz gençleştirme işlemi olması bu nedenle şaşırtıcı değil. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel alt-üst göz kapağı ameliyatları, kaş kaldırma, orta yüz ameliyatı, göz altı dolgularını anlatıyor.  Göz çevresi için estetik dokunuşlar yazısının devamı

“Süper yaşlanmanın sırrı” açıklandı

kognitif+%281%29Üsküdar Üniversitesi, Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ koordinasyonunda bu yıl 12. kez Kognitif Nörobilim Kongresi’ni düzenledi. Prof. Sandra Weintraub, “Süper yaşlılar”ın beyninde çok fazla VON ECONOMO nöronu saptadıklarını belirterek “Süper yaşlıların beyninde normal yaşlılara kıyasla 4 kat fazla Von economo nöronu bulunuyor” dedi.  “Süper yaşlanmanın sırrı” açıklandı yazısının devamı

İleri yaşlarda göz muayenesini aksatmayın!

yaslanma-ve-goz-sagligiYaş ilerledikçe  katarakt, glokom ve sarı nokta gözümüzü tehdit eden hastalıkların başında geliyor. 18-24 Mart tarihleri arasında kutlanan Yaşlılara Saygı Haftası’nda Dünyagöz Altunizade’den Prof. Dr. Tayfun Bavbek ileri yaş hastalığı olarak bilinen glokom, katarakt ve sarı noktaya karşı uyarıyor. Prof. Dr. Bavbek,  yaşlanma evresinde göz sağlığının önemine dikkat çekerek, “Bu hastalıklarla  baş edebilmenin yolu ise erken teşhisten geçiyor.  Her yıl bir kere yapılan göz muayenesi pek çok  göz probleminden uzak tutabilir” dedi.

Yaş ilerledikçe sağlık problemleri artıyor ancak yaşlılığın ilk belirtileri ise çoğu zaman gözlerde başlıyor. Özellikle katarakt, glokom ve sarı noktanın ileri yaşlarda sık görülüyor.  Yapılan araştırmalar ise doğru beslenme ile yaşlılığa bağlı görme kaybının yavaşlatabileceğini ortaya koyuyor. Doğru beslenme özellikle yaşlılıkta büyük önem kazanıyor. Çünkü organlar yaşlandıkça görevlerini tam yapamaz hale gelebiliyor. Bazı hastalıklar da bu organları tehdit ediyor.

Kötü beslenme, sarı nokta hastalığına neden oluyor

Sarı nokta hastalığının merkezi görmeyi bozan bir retina hastalığıdır. Sigara kullananlarda ve kalıtımsal risk taşıyanlarda hastalığın görülme riskinin daha fazla olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tayfun Bavbek, görmemizin yüzde 90’ının meydana geldiği sarı nokta tabakasının işlevinin bozulması ile oluşan ve halk arasında 50 yaş sonrası hastalığı olarak bilinen sarı noktanın görülme oranının son yıllarda arttığını ifade etti. Görme kaybı, ani görme kaybı, cisimleri, çizgileri eğri veya kırık görme, görme kalitesinde bozulma, ışık çakması, renk görmede bozukluklar ve göz önünde karartıların sarı nokta hastalığının belirtisi olabiliyor.

Sarı noktadan korunmak için sağlıklı beslenin

  • Sigara içmeyin, alkolü ölçülü tüketin
  • Bol bol balık yiyin
  • Kırmızı etten uzak durun
  • Katı yağ yerine zeytinyağı tercih edin
  • Sarı nokta hastalığına karşı domates, kırmızıbiber, portakal gibi sebze ve meyveleri sofranızdan eksik etmeyin.

Glokom tedavi edilmezse görme kaybına neden olabilir

Prof. Dr. Tayfun Bavbek, yaşlılarda ortaya çıkan rahatsızlıklardan birinin “Göz tansiyonu” diye de bilinen glokom olduğunu belirterek, “Glokom, artan göz içi basıncının göz sinirine zarar vermesiyle oluşur ve göz siniri hasarlandığı zaman da kalıcı görme kaybına sebep olabilir” dedi.

Glokom her yaşta görülebilmesine rağmen sıklıkla 40 yaşından sonra görülen bir hastalıktır. Ancak ailede glokomu bulunanlarda, şeker hastalığı olanlarda, hipermetroplar ve miyoplarda risk daha fazladır. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de tahminen 2 milyon kişi göz tansiyonu bakımından risk altında, bu kişilerin ise yalnızca yüzde beşi hastalıklarının farkında. Özellikle 35 yaşından sonra herkeste çıkabilen bu sinsi hastalık tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar yol açabiliyor. Bu nedenle 35 yaşında ve daha sonra 40 yaşında herkesin göz muayenesinin yapılması, risk bulunanlardaysa yılda bir kez kontrol edilmesi gereklidir.

Prof. Dr. Bavbek, bu hastalığının tedavi edilmediği takdirde görme oranının ileri derecede azaldığını dile getirerek, hastanın kitap-gazete okuyamaz, televizyon seyredemez ve araba kullanamaz hatta tek başına dışarı çıkamaz hale gelebileceğini anlattı.

Katarakt, ilaçla veya gözlükle tedavi edilebilen bir rahatsızlık değildir

Katarakt, Türkiye’de 60’lı yaşlardan sonra genel halk sağlığı sorunu olarak kabul ediliyor. Görmede azalma, renklerin soluklaşması gibi şikayetlerle ortaya çıkan katarakt, göz merceğinin saydamlığını kaybetmesi olarak tanımlanıyor. Genellikle yaşa bağlı olarak gelişen katarakt, göz bebeğinin arkasında bulunan ve görmeyi sağlayan doğal göz merceğinin saydamlığını kaybederek matlaşmasıdır. Başka bir deyişle görüşün, buğulanmış bir camın arkasından bakıyormuşçasına bozulmasıdır.

Kataraktın ilaçla veya gözlükle tedavi edilebilen bir rahatsızlık olmadığını dile getiren Prof. Dr. Bavbek şunları söyledi:  “Kataraktın ilerlemesini durdurabilecek etkili bir yöntem yoktur ve oluşmuş bir kataraktın tek tedavisi ameliyattır. Katarakt ameliyatında dikkat edilmesi gereken bazı önemli unsurlar vardır. Hekimin tecrübesi, göz içine konulan merceğin kalitesi ve ameliyat yapılacak hastanenin teknik donanım ve hijyen şartları ameliyatın başarısını doğrudan etkiler. Kalitesiz malzeme ve uygun olmayan hijyenik koşullarda yapılan bir ameliyat sonrasında gözde enfeksiyon ve farklı komplikasyonlar gelişebilir. Bu durum hastanın ikinci kez ameliyat olma ve görme yeteneğinde azalma riskini de beraberinde getirir.”

Dünyagöz Altunizade’den Prof. Dr. Tayfun Bavbek
Dünyagöz Altunizade’den Prof. Dr. Tayfun Bavbek

Beynin yaşlanmasını yavaşlatmak elinde!

beyin yaşlanmaHer biyolojik yapı gibi beynin de yaşlandığını belirten nöroloji uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, bazı önleyici tedbirlerle yaşlanmanın hızının yavaşlatılabileceğini söyledi. Prof. Dr. Tanrıdağ, “Düşünen, yeni şeyler öğrenen ve deneyen kişiler beyinlerine iyilik yaparlar. Statüko, eski adetler ve fikirler, eleştiri yokluğu beyin sağlığına iyi gelmez.” dedi. 
Beynin yaşlanmasını yavaşlatmak elinde! yazısının devamı