Etiket arşivi: ameliyat

Obezite hastaları tip 2 diyabette en riskli 

Dünya genelinde 300 milyon kişiyi esareti altına alan ve etki alanını her geçen yıl artıran Tip 2 diyabet, günümüzde cerrahi yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Diyabet hastalarına uygulanan standart tedavi yöntemleriyle sonuca ulaşılamayan durumlarda cerrahi müdahaleye başvurulabileceğini belirten Medicorium Obezite ve Metabolizma Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Murat Üstün konuyla ilgili görüşlerini açıklıyor.  Obezite hastaları tip 2 diyabette en riskli  yazısının devamı

Geçmeyen yorgunluğun nedeni tiroid olabilir

Memorial Ankara Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Sibel Ertek
Memorial Ankara Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Sibel Ertek

İnsan bedeni için hayati öneme sahip olan tiroit hormonlarının gereğinden az ya da fazla salgılanmaları birçok ciddi sağlık sorununa neden olabiliyor. Halsizlik, çok üşüme, sıcağa tahammülsüzlük gibi belirtiler tiroid hastalıklarının habercisi olabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Sibel Ertek, “Uluslararası Tiroid Farkındalık Haftası”nda tiroit hastalarının bilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Geçmeyen yorgunluğun nedeni tiroid olabilir yazısının devamı

Skolyoz daha çok genç kızları vuruyor

skolyoz_hakkinda_bilmeniz_gerekenler_1Nedeni kesin olarak bilinmeyen skolyozun (omurga eğriliği) en kuvvetli teorisi genetik olmasıdır. Kızlarda görülme oranı erkeklere oranla 10 kat daha fazladır. Skolyozun ergenlik çağına girmiş genç kızlarda daha sık görüldüğüne dikkat çeken Liv Hospital İstanbul Omurga Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Öztürk “Başlangıçta sadece kozmetik açıdan sıkıntı verip, ilerleyen dönemlerde ise akciğer ve bağırsaklara baskı yapabiliyor. Bu nedenle erken teşhis önlemlerinin alınması oldukça büyük bir önem teşkil ediyor “diyor. Doç. Dr, Çağatay Öztürk skolyozla ilgili merak edilenleri anlattı. 
Skolyoz daha çok genç kızları vuruyor yazısının devamı

Omurga ameliyatlarında felç riski tarih oldu

NoromonitorizasyonLifestyle_2Medikal açıdan en zor ameliyatlardan olan omurga ameliyatları, artık sıfır felç riski taşıyor. Bunda Türkiye’de sınırlı sayıda doktor tarafından kullanılan Nöromonitörizasyon sisteminin payı büyük. Hasta uyuduktan sonra kol ve bacaklarına, özel kasların içine ve başına yerleştirilen elektrotlarla sinir uyarılarının takip edildiği sistemle, kol ve bacaklara giden sinirlerin sağlıklı olup olmadığı anında anlaşılıyor.
Omurga ameliyatlarında felç riski tarih oldu yazısının devamı

Bel fıtığı ameliyatında yeni dönem

Woman Suffering From Back PainTürkiye’de en yaygın rahatsızlıklardan biri olan bel fıtığı problemi, “Tam Kapalı” bel fıtığı ameliyatı ile çok daha kolay ve hızlı tedavi edilebiliyor. Bel fıtıkları için geleneksel ameliyatlara kıyasla yapışıklık ve enfeksiyon riskini sıfırlayan, ağrısız ve acısız “Tam Kapalı” bel fıtığı ameliyatı ile hastalar sadece 45 dakika süren operasyon sonrası aynı gün ayağa kalkıyor ve yeniden yürüyebiliyor.

Ünlü sanatçı Zerrin Özer’in yaşadığı sağlık sorunu ile tekrar gündeme gelen bel fıtığı ameliyatlarına tek çare açık bel fıtığı ameliyatı değil. Konunun uzmanları hali hazırda yapılan açık bel fıtığı ameliyatlarının aslında yüzde 70’inin “Tam Kapalı” bel fıtığı tekniği ile kısa sürede çözülebileceğini ifade ediyorlar. Amerika, Almanya ve Kore’de yıllardır başarıyla uygulanan “Tam Kapalı” bel fıtığı ameliyatında diğer açık ameliyat uygulamalarının aksine omurgaya giriş, sırttan değil vücudun yan tarafından yapılıyor. Sadece 0,5 cm’lik bir kesikle yapılan kapalı ameliyat sırasında vücudun içinde organlara zarar vermeden doğal anatomik boşluklardan ilerleyen kamera ile problemli disk saptanıyor ve sağlıklı diske müdahale edilmemesi için Indigo Carmin adı verilen bir madde ile işaretleniyor. Hiçbir dokuya zarar vermeden yapılan ameliyat, enfeksiyon ve yapışıklık gibi sorunlarla karşılaşma riskini de sıfıra indiriyor.

Bel fıtığı tedavisinde çığır açan “Tam Kapalı” bel fıtığı ameliyatının Türkiye’deki uygulamaları konusunda uzman isim Bayındır Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Başkanı Doç. Dr. Oğuz Karaeminoğulları; “‘Tam Kapalı’ bel fıtığı ameliyatı (Perkütan Endoskopik Diskektomi) Türkiye’de bel fıtığı ağrılarından kurtulamayan, enfeksiyon ve yapışıklık riski bulunan açık ameliyatlardan korkan hastalarımız için bir umut ışığı… Geçenlerde, değerli sanatçımız Zerrin Özer’in art arda 3 ameliyata rağmen fıtık ağrılarından şikâyet ettiği haberi bizi oldukça üzdü. Zerrin Hanım gibi birçok hasta tekrarlayan ağrılardan, uzun iyileşme süreçlerinden ve enfeksiyonlardan şikâyetçi. ‘Tam Kapalı’ bel fıtığı ameliyatı tüm bu şikâyetleri azaltıyor” diyor.

Karaeminoğulları; açık bel fıtığı ameliyatlarının yarattığı sıkıntıları ve “Tam Kapalı” bel fıtığı cerrahisini şöyle açıklıyor: “Bel fıtığının cerrahi tedavisinde amaç, diskin fıtıklaştığı parçanın çıkarılmasıdır. Klasik cerrahide ve mikroskopik cerrahide fıtığa ulaşmak için kas, kemik ve bağ dokularına bir miktar hasar verilir. Mikroskopik cerrahi ile oldukça iyi sonuçlar alınsa da ameliyat sonrası dönemde uzun iyileşme dönemi, omurilikte yapışıklıklar, fıtığın tekrarlaması, ileride gelişebilecek bel kayması ve enfeksiyonu gibi problemler, bu zarar verilen dokulardan kaynaklanır. Bu sorunların en aza indirildiği yöntem ise bahsettiğimiz ‘Tam Kapalı’ bel fıtığı ameliyatıdır. Bu cerrahi işlem endoskopta bulunan kanalın içinden kamera kontrolü ile yapılır. Kamera ile omurgamızda bulunan doğal boşluklar kullanılarak işlem yapıldığından klasik cerrahiden farklı olarak kas, kemik ve bağ dokularına zarar verilmez ve kanama olmaz. Bu yüzden bel fıtığı cerrahisi sonrası gelişen problemler büyük oranda azalmış olur. ‘Tam Kapalı’ bel fıtığı ameliyatı cerrahi uygulama gerektiren fıtıkların %60-70’inde uygulanabilir. Bu ameliyat için kireçlenmenin belirgin olmadığı, dar kanalı olmayan hastalar uygundur. Klasik cerrahinin zorlu olduğu çok kilolu hastalar ve yine genel sağlık durumu bozuk hastalarda da, bu teknik kolaylıkla ve güvenli olarak uygulanabilir.”

Bayındır Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Başkanı Doç. Dr. Oğuz Karaeminoğulları
Bayındır Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Başkanı Doç. Dr. Oğuz Karaeminoğulları

Bel ağrısını ciddiye alın!

178886803-thinkstock-bel-agrisi-mklAğır kaldırma, kas zedelenmeleri, eklemlere zarar verebilecek hareketler gibi birçok etken ile neredeyse herkes zaman zaman bel ağrısı çekiyor. Her bel ağrısının fıtık olmayacağını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Nöroşirurji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Hilmi Kaya, bel ağrılarının araştırılması gerektiğine dikkat çekti. Doç. Dr. Kaya, “Beldeki ağrı bir metastaza, tümöre veya enfeksiyona ya da hastanın kalça ekleminde bilmediği bir soruna bağlı olabilir. Erken tedbir için mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır” diye konuştu. 

Bel ağrısını ciddiye alın! yazısının devamı

Teknoloji kanser tedavisini kolaylaştırıyor

hastaneÇağımızın hastalığı kanser tedavisindeki ileri teknolojik gelişmeler çığır açacak nitelikte. Robotik cerrahi ile kanserli bölgeye yapılan uygulamalar, özellikle nüks kanserlerde, cerrahi sırasında gerçekleştirilen tek doz radyo terapi uygulaması (IORT) ile de yüz güldürücü sonuçlar elde edilebiliyor. Liv Hospital İstanbul Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Oktar Asoğlu, hedefe yönelik uygulamalarla kanser tedavisinde önemli başarıların olabileceğine dikkat çekiyor.
Teknoloji kanser tedavisini kolaylaştırıyor yazısının devamı

20 yaş dişini çektirmek gerekiyor mu?

20+yas20 yaş dişleri ile ilgili olarak her yirmi yaş dişinin çekilmesi zorunluluğu olmadığını, ağrı şikayetine ve  dişin ne kadar gömülü olduğuna bağlı olarak çekime hekimin karar vereceğini söyleyen Hospitadent Diş Hastanesi’nden Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Gizem Gülgezen, yirmi yaş dişleri hakkında merak edilen tüm sorulara yanıt verdi.

Yirmi Yaş Dişi nedir?

Çenelerde diş dizilerinin en sonundan süren 3. büyük azı dişleri, yirmili yaşlar civarında gelişimlerini tamamlayıp ağız içine çıktıklarından genellikle yirmi yaş dişi olarak bilinirler. Çenelerde yer darlığına, dişin çıktığı bölgenin kemik yoğunluğuna ve dişin kök anatomisine bağlı olarak bu dişler tamamen çıkabilir veya çene kemiğinde tamamen veya yarı gömük kalabilir.

Yirmi Yaş Dişini çektirmek gerekir mi?

Her yirmi yaş dişini çektirmek gerekli değildir. Çekim için değerlendirirken tam gömülü olan dişlerde ağrı şikayeti verip vermemesi, dişin çene kemiği içerisine ne kadar gömülü olduğu, gömülü dişin komşu dişe olan teması göz önünde bulundurulur. Bazen dişin içinde geliştiği keseden kaynaklı sürme kistleri oluşabilmektedir. Bu kistler fark edilmeden büyürse çene kemiğini zayıflatabilir. Ağrı oluşturmayan, tam gömülü olan dişler doktorunuz tarafından rutin kontrollerle takip edilip gerek olursa çekilebilir.

Ağız içinde tamamen veya yarısı çıkmış olan dişlerde ise ağız hijyeni çok önemlidir. En geri bölgede olan bu dişlere diş fırçası ile ulaşmak oldukça güçtür. Çürük sebebiyle abseye sebep olan yirmi yaş dişlerinin mutlaka çekilmesi gerekmektedir.

Yirmi Yaş Dişi ağrısı nasıl geçer?

Gömülü yirmi yaş dişleri çıkmaya çalıştığında üst çenede kulak bölgesi ve şakaklara alt çenede çene altına ve boyuna doğru ağrı verebilir. Bazen bu bölgelerdeki lenf bezlerinde de şişlik ve hassasiyet oluşturabilir. Böyle bir durum geliştiğinde hasta mutlaka hekime başvurmalıdır. Durumun ciddiyetine göre hekim doğru antibiyotik ve ağrı kesiciyi hastaya reçete eder. Diş sürme ağrısı hekimin uygun gördüğü süre boyunca ilaçlar düzenli kullanıldığında zamanla kontrol altına alınır ve ilgili diş çekildikten sonra tamamen geçer.

Yirmi Yaş Dişi çekilmezse ne olur? 

Hekimin verdiği ilacı kullandıktan sonra ağrı şikayeti geçen dişlerin en kısa zamanda çekilmesi gerekir. İlacın verdiği rahatlık bir süre için geçerlidir. Hastanın bağışıklığının zayıf olduğu, ağız hijyeninin düzeltilmediği durumlarda diş tekrar ağrı yapmaya başlar. Devamlı şikayet veren ama şikayeti antibiyotik içilerek bastırılan gömülü dişlerin çevresinde kist oluşur ve çene kemiğini zamanla zayıflatır.

Yirmi yaş dişi ameliyatı nasıl yapılır?

Gömülü diş operasyonlarında ilgili bölge lokal anestezi ile uyuşturulur. Dişin etrafındaki kemik uygun aletlerle kaldırılır ve dişin çekimi yapılır. Çekim sonrasında bölgeye dikiş atılır. Dikişler 7-10 gün arasında alınır. Hekim gerekli görürse operasyon sonrasında antibiyotik ve ağrı kesici ilaç reçete eder.

Yirmi Yaş dişi ameliyatında acı hissedilir mi?

Gömülü diş operasyonlarında bölgenin anatomisi iyi değerlendirilip, uygun ve yeterli anestezi uygulanırsa işlem esnasında ağrı hissedilmez.

Ameliyat sonrası neler yapılmalı?

Çekim sonrası yerleştirilen tampon kanamayı durdurmak içindir . Tampon yarım saat sıkıca ısırıldıktan sonra bu bölgede pıhtı oluşur ve kanam durur. Fakat ilk 24 saat tükürme ve çalkalama yapılmamalıdır. Operasyon sonrasında ilgili bölgede ödeme bağlı şişlik oluşabilir. İlk 24 saat buz kompres yapılarak ödem kontrol altında tutulmalıdır. İlk hafta sigara ve alkol kullanılmamalıdır. İlk hafta asitli, acılı ve sıcak gıdalar tüketilmemelidir ve ağız hijyenine dikkat edilmelidir. Eğer reçete edildiyse ilaçlar düzenli kullanılmalıdır.

 

Hospitadent Diş Hastanesi’nden Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Gizem Güzelgen
Hospitadent Diş Hastanesi’nden Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Gizem Güzelgen

 

İnmemiş testis kısırlığa yol açıyor…

1 (2)Her yüz bebekten birinde kalıcı hastalığa yol açan inmemiş testis, 6. Ayın sonunda hala yerine gelmemişse zaman kaybetmeden tedaviye başlanmalı. Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Cem Kara, özellikle erken doğan bebeklerde, normal zamanında doğan bebeklere oranla üç kat daha fazla görülen inmemiş testisin, erkek kısırlığı ve bazı kanser türleri için risk oluşturduğunu söyledi.  İnmemiş testis kısırlığa yol açıyor… yazısının devamı