Etiket arşivi: kış

Soğuk havalarda kilo almayın!

Eğitiminin bir bölümünü Oxford Brookes’ta tamamlayan Diyetisyen & Yaşam Koçu Gizem Şeber, neden soğuk havalar iştah açıyor, kışı kilo almadan geçirmek için 5 kolay püf nokta, doğal iştah kesiciler, evde hareket etmenin yolları ve iştah kesen kış çorbası tarifi ile sağlıklı beslenmenin yollarını açıklıyor.  Soğuk havalarda kilo almayın! yazısının devamı

Astım çocuklarda kışın atağa geçiyor

Kış ayının en soğuk döneminin yaşandığı bugünlerde kar ve soğuk herkesi etkisi altına aldı. Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki, astımın çocuklarda görülme sıklığı yüzde 10-20 civarında. İstanbul genelinde ise her 7 çocuktan birinde astıma rastlanıyor.

Astım çocuklarda kışın atağa geçiyor yazısının devamı

Kışın daha fazla diş sıkıyoruz

Türkiye’de her iki kişiden biri diş gıcırdatma (bruksizm) sorunu yaşıyor. Bruksizmi tetikleyen en önemli faktörler arasında stres öne çıkıyor. Bu nedenle soğuk ve güneşsiz günlerin etkisiyle stres ve depresyonun arttığı kış döneminde diş sıkma sorunu daha sık görülüyor.

Kışın daha fazla diş sıkıyoruz yazısının devamı

Anne adaylarına kış tavsiyeleri

Anne adaylarının hamilelik süreci hassas bir durumdur ve karnındaki bebeği kış mevsimindeki risklere karşı korumaları, sağlıklı bir hamilelik süreci geçirmeleri için önemli bir süreçtir. Anne adaylarının özellikle bu dönemde dengeli beslenmeleri, enfeksiyonlara karşı kendilerini korumaları önemlidir.

Anne adaylarına kış tavsiyeleri yazısının devamı

Kış depresyonundan kurtulma yolları

Soğuk kış günleri geldi çattı. Daha karanlık ve soğuk bir döneme giriyoruz. Yazın aydınlık ve ılık günleri geride kalırken, fiziksel ve sosyal şartlar insanların depresif hissetmesine zemin hazırlıyor. Liv Hospital Klinik Psikoloğu Beril Yardımcı kış depresyonundan korunmanın 10 altın kuralını anlattı.

Kış depresyonundan kurtulma yolları yazısının devamı

Soğuk havada egzersize dikkat

walk_winterÜlkemizde insanların çoğunluğunun düzenli egzersiz yapma alışkanlığının olmadığından yakınan Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı, birçok kimsenin damar sertliğine bağlı koroner kalp hastalığı ortaya çıktıktan sonra egzersiz yapmaya başladığını söyledi. İçinde bulunduğumuz kış aylarında, özellikle çok soğuk havaların, damarlarda kasılmalara yol açarak, kan basıncını yükselttiğini ve kalp krizini tetiklediğini belirten Prof. Avcı, soğuk kış aylarında kalp ve damarlara yararlı olmaya çalışırken, zarar verilebileceğine dikkat çekti.

Düzenli olarak yapılan egzersizlerin, damar sertliğini ve yol açtığı hastalıkları önlediğini belirten Prof. Dr. Avcı şöyle konuştu: “Egzersizin etkisi, vücutta kan dolaşımını canlandırıyor, damarları genişletiyor, kasları güçlendiriyor, yağların yakılmasını arttırıyor, zararlı kolesterolu düşürüp yararlı kolesterolü yükseltiyor, kan basıncı ve kan şekerinin kontrol altına alınmasını kolaylaştırıyor. Egzersiz, beyinde salgılanmasını arttırdığı mutluluk hormonu ile insanların kendisini daha iyi hissetmesini sağlıyor. Genç yaşlarda başlayarak, haftada 3-4 gün, 30 – 45 dakika, tempolu yürüme, yüzme, dans etme gibi aerobik tipte egzersizlerle bu yararlar elde edilebiliyor. Birçok kimse damar sertliğine bağlı koroner kalp hastalığı ortaya çıktıktan sonra egzersiz yapmaya başlıyor ve içinde bulunduğumuz kış aylarında, özellikle çok soğuk havalarda, damarlarda kasılmalara yol açarak, kan basıncını yükseltebiliyor ve kalp krizini tetikleyebiliyor” dedi. Soğuk kış aylarında kalp ve damarlara yararlı olmaya çalışırken, zarar verilebileceğine dikkat çekti.

Kış aylarında egzersiz yerine “Ritmik Masaj” ile kalp ve damarlar korunabiliyor

Kış aylarında kalp hastalarının kalp ve damarlarını korumak için en güvenilir yöntemin “Ritmik Masaj” olduğunu belirten Prof. Avcı, “Tıpta EECP diye bilinen bu yöntem, sırt üstü yatırılan hastanın belden aşağısına sarılan sargıların her kalp atımında basınçlı hava ile şişirilip boşaltılması şeklinde uygulanmaktadır. Genellikle günde bir saat uygulanan Ritmik Masaj ile, aerobik egzersizde olduğu gibi, vücutta kan dolaşımı canlanmakta, kalp dahil tüm vücutta damarlar genişlemekte, zararlı kolesterol düşüp yararlı kolesterolü yükselmekte, kan basıncı ve kan şekerinin kontrol altına alınması kolaylaşmakta, damarlar damar sertliğine karşı korunmaktadır. Dolayısı ile kış aylarında egzersiz yerine “Ritmik Masaj” ile kalp ve damarların korunması risksiz ve güvenlidir” dedi.

Kalp Hastalıkları Uzmanı Kardiyolog Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı
Kalp Hastalıkları Uzmanı Kardiyolog Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı

Hamileler için kış tavsiyeleri

hamile kışHamilelik dönemi kış aylarına denk gelen anne adaylarının beslenmeden giyime birçok konuda dikkatli olması gerekiyor. Kış sebze ve meyvelerinin bebeğin gelişiminin yanı sıra annenin sağlığı için de çok önemli olduğunu belirten Medical Park Bursa Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Bahar Çelen, anne adaylarına şu tavsiyelerde bulundu.

Annenin hamilelik süreci oldukça hassas bir dönemdir. Özellikle çok soğuk olan kış aylarında anne adaylarının daha bir dikkatli olması gerekiyor. Bu zamanlarda soğuktan sakınmak, sağlıklı bir hamilelik açısından büyük önem taşıyor. Bebeği olumsuz yönde etkileyecek durumlardan korumak ve düşen vücut direncini güçlendirmek için beslenmeden hijyene, giyimden ilaç kullanıma kadar birçok konuya özen göstermek gerekiyor.

KIŞ AYLARINDA YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER TÜKETİN

Kış aylarında dengeli beslenme metabolizmayı güçlendirmek açısından çok önemli. Bu nedenle gün içinde her besin grubundan yeterli miktarda alınmalı. Besinlerden gerekli karbonhidrat, yağ, vitamin, protein ve minerallerin sağlanması gerekiyor. Hamileliği kış aylarına denk gelen anne adayları şanslı da sayılabilir. Çünkü pırasa, ıspanak, kereviz, lahana ve karnabahar gibi demir zengini yeşil yapraklı, lifli sebzeleri döneminde tüketmeleri mümkün.

A VE C VİTAMİNLERİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE DESTEK

Bağışıklık sistemini destekleyen A ve C vitamini alımını özellikle hamilelik sürecinde ihmal etmemek gerekiyor. Sizin için yeterli olan vitamin miktarını turunçgiller, havuç, brokoli, kabak, yeşil biber, karnabahar, yeşillikler gibi sebze ve meyvelerden sağlayabilirsiniz. Öte yandan C vitamini ile alınan demirin bağırsaklardan emilimi daha kolay ve fazla olduğundan posalı meyve ve sebzeleri tüketmenizde fayda var. Bağırsak hareketlerini arttırdığından taze sıkılmış meyve sularını da tercih edebilirsiniz.

D VİTAMİNİ İHTİYACINIZI BALIK İLE KARŞILAYIN

Hamilelik döneminde fazla kilo almamak hem bebek hem de anne açısından önemli. Fazla kilo alınımını önlemek için protein, vitamin ve kalsiyum ağırlıklı bir beslenme programının tercih edilmesi gerekiyor. Et, balık, tavuk, yumurta gibi besinlerle protein; süt, ayran, yoğurt gibi süt ürünleriyle kalsiyum; bol bol sebze ve meyve tüketerek de vitamin ihtiyacınızı kolayca karşılayabilirsiniz. Özellikle D vitamini ihtiyacını karşılamak için balık tüketimi çok önemli bir yer tutuyor. Haftada 1 porsiyon balık tüketmek kemik ve diş gelişimine katkı sağlıyor.

KAPALI VE KALABALIK ORTAMLARA DİKKAT

Soğuk havalardan kaçan anne adayları kış aylarında genellikle kapalı yerlerde vakit geçirmeyi tercih ediyor. Ama kalabalık bir ortamda birçok kişinin aynı havayı soluması hamileler için sağlıklı değil. Gidilen ortamda sağlıklı bir havalandırmanın olup olmamasına dikkat etmek gerekiyor. Çünkü yetersiz havalandırma bulaşıcı hastalıkların daha kolay yayılmasına sebep olabiliyor. Bunun yanı sıra evlerde de doğalgaz, soba kullanımı, tozlar gibi nedenlerle de sağlıksız hava ortamı oluşabiliyor. Bu nedenle evi sık sık havalandırmak fayda sağlıyor. Bebekte gelişme geriliği, düşük doğum ağırlığı, öğrenme ve davranış bozukluğuna sebep olan sigara dumanından da anne adaylarının kaçınması gerekiyor.

BURUN TIKANIKLIĞI İÇİN TUZLU SU

Her insan gibi anne adayları da soğuk algınlığı ya da gribe yakalanmamak için kapalı ve kalabalık alanlarda uzun süre kalmamalı. Eller de sık sık yıkanmalı. Hastalık bulaştığında ise hamilelerin istirahat etmesi ve bol sıvı tüketmesi gerekiyor. Bu dönemde bebeğinizin de sizin de enerjiye ihtiyacı olduğundan beslenmenize daha fazla özen göstermelisiniz. Burun tıkanıklığı için tuzlu su ya da okyanus suyu kullanın. Ama öksürük, ateş ve nefes darlığı gibi semptomlar varsa en kısa zamanda doktorunuza başvurun. Çünkü doktorunuza danışmadan kesinlikle ilaç kullanmamalısınız. Hastalığın zatürre veya bronşite dönüşmemesi için erken müdahale büyük önem taşıyor.

YÜNLÜ VE PAMUKLU KIYAFETLER GİYİN

Kışın soğuk havadan korunmak için yünlü ve pamuklu, hava alan, yumuşak kıyafetler tercih edin. Kat kat giyinerek aşırı terlemeyi önleyin. Anne adaylarının dikkat etmesi gereken bir diğer nokta ise ayakkabı seçimidir. Kar ve buz gibi zeminlerde kaymayacak ve ayağı sıcak tutacak ayakkabılar tercih edilmeli. Öte yandan soğuk havalarda cildin kuruyup çatlamamasına da özen gösterilmeli. Bu süreçte cildiniz daha hassas olacağından özel bakım gerekebilir. Elinizi ve yüzünüzü ılık su ile yıkayabilir, nemlendirici kremler kullanabilirsiniz. Bol su tüketimi hem cilt hem de genel sağlığınız için ihmal edilmemeli.

Medical Park Bursa Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Bahar Çelen
Medical Park Bursa Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Bahar Çelen

Astım çocuklarda kışın artıyor

astım çocuk inhalerKış ayının en soğuk döneminin yaşandığı bugünlerde kar ve soğuk herkesi etkisi altına aldı. Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki, astımın çocuklarda görülme sıklığı %10-20 civarında. İstanbul genelinde ise her 7 çocuktan birinde astıma rastlanıyor. Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay, kış aylarının,  astımı olan çocuklarda astım ataklarına neden olduğunu vurguladı.

Astım çocuklarda kışın artıyor yazısının devamı

Soğuk hava ve rüzgarda yüz felci yaşayabilirsiniz

Haber-Gorsel (11)Kulak arkasında ağrı ve uğultu hissi, yüzün bir tarafında gözün tam kapatılamaması, ağız kenarında normal tarafa doğru çekilme… Kış aylarında soğuk ve rüzgarlı havaya maruz kalınması nedeniyle oluşan yüz felci tedavi edilmediği takdirde kalıcı olabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Funda Uysal Tan, yüz felci ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Soğuk hava ve rüzgarda yüz felci yaşayabilirsiniz yazısının devamı

Kış hastalıklarına karşı koruyan gıdalar

wintersquashallOcak ayı ile iyice soğuyan hava ve kar yağışları soğuk algınlığı gibi hastalıkları da beraberinde getiriyor. Kış aylarında beslenme planının doğru yapılmasının hastalıklardan korunmada önemli rol oynadığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Mutlu Diyet Kliniği’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Köprülü, “Brokoli, balkabağı, kırmızı tatlı biber, mantar, domates, ıspanak, portakal, mandalina, greyfurt, kamkat, limon, nar gibi meyve ve sebzeler içerdikleri vitamin ve minerallerle vücutta enfeksiyonu önleyip, bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı olur” dedi.

Kış döneminde havaların soğuması ile birlikte beslenme düzeninin de değiştirilmesi gerekiyor. Kış ayları boyunca beslenmeye dikkat ederek bu dönemde yaygınlaşan salgın hastalıklara karşı vücudumuzu korumak mümkün. C vitamininin kış aylarında bağışıklığı kuvvetlendirmede önemli olduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Köprülü, bu dönemde antioksidan yani hücre yenileyici özelliği bulunan meyve ve sebzelerin tüketilmesi gerektiğini belirtti.  Antioksidan açısından zengin besinleri sıralayan Dyt. Köprülü, “Antioksidan, sebzelerden brokoli, balkabağı, kırmızı tatlı biber, mantar, domates ve ıspanakta, meyvelerden portakal, mandalina, greyfurt, kamkat, limon ve narda yoğunlukla bulunur. Bu meyve ve sebzeler içerdikleri E vitamini ve kalsiyum, magnezyum gibi önemli minerallerle de vücutta enfeksiyonu önleyip, bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı olur” dedi.

Balık tüketimini arttırın

Kış aylarında balık tüketiminin de en az meyve sebzeler kadar önemli olduğunu belirten Dyt. Köprülü, “Balıklar bu mevsimde daha çok yağlanır, bu da Omega-3 yağ asidinden zengin oldukları anlamına gelir. Haftada 1-2 sefer tüketilecek olan somon, uskumru, palamut, sardalye gibi balıklar içerdikleri Omega-3 ile vücutta enflamasyonu önleyip, varolan mikroplar ile de savaşır” diye konuştu.

Yeşil çayı beslenme programınıza alın

Yeşil çay kullanımının bağışıklığı güçlendirdiğini anlatan Dyt. Köprülü, “Kahvaltıda veya ara öğünlerde meyve, çiğ kuruyemiş ya da lifli bisküvilerin yanında yeşil çay içmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz” dedi. Ada çayının da doğal antiseptik özelliği ile vücutta mikropları öldürmeye yardımcı olduğuna değinen Dyt. Köprülü ada çayının özellikle boğaz enfeksiyonlarında etkili olduğunu söyleyerek “Çayların içine 1 dilim limon koyarak, içeceğinize C vitamini de katmış olursunuz” diye konuştu.

Yumurtayı nasıl tükettiğiniz önemli

Kahvaltıda veya diğer ana öğünlerde tüketilen yumurtanın demir ve B12 açısından zengin bir kaynak olduğunu belirten Dyt. Köprülü, haşlanmış olarak tüketildiğinde yanında biraz peynir ve üzerine limon sıkılmış bol yeşillik ile omlet veya menemen şeklinde tüketildiğinde ise içine domates, biber, ıspanak, mantar gibi vitamin ve mineralden zengin sebzelerin eklenmesini önerdi.

Salatanızı çeşitlendirin

Kahvaltıda ve ana öğünlerde özellikle et, tavuk ve balıklarla birlikte tüketilen bol yeşillikli salataların içerdiği yüksek lif ve A, C, K vitaminleri ile vücudu kışın olumsuz etkilerine karşı koruyacağını belirten Dyt. Köprülü, “Salatalarınızı sadece marul, domates, salatalık ile hazırlamak yerine roka, tere, maydanoz, dereotu, kuzu kulağı, nane veya ıspanak gibi yeşillikleri karıştırarak hazırlamayı deneyin. İçine dilerseniz kırılmış ceviz, badem, nar, portakal gibi antioksidandan zengin gıdalar da koyarak salatanızı daha yararlı hale getirebilirsiniz” dedi.

Asitli içecekler yerine mineralli su tüketin

Kış aylarında içecek tercihlerinin meyve suyu ya da asitli içecekler yerine su ve maden suyu olarak değiştirilmesi gerektiğini hatırlatan Dyt. Köprülü; “Çok terlemediğimiz bu dönemlerde genellikle su içmek aklımıza gelmez ancak vücudun aynı şekilde suya ihtiyacı vardır. Günde 10-12 bardak su tüketimi kış aylarında da esastır. Suyunuzun içine koyacağınız 1-2 dilim limon, taze zencefil, nane yaprağı da hem sindirimi kolaylaştırır, hem de vücudu enfeksiyonlara karşı koruyup bağışıklığınız kuvvetlendirir” dedi. Maden sularında da tercihin sade olanlardan yapılması gerektiğini söyleyen Dyt. Köprülü, meyveli olanların yoğun miktarda şeker içerdiğini hatırlattı. Dyt. Köprülü bunun yerine maden suyuna taze meyveler veya tarçın, karanfil gibi baharatlar katmanın daha yararlı olacağını belirtti.

Kuruyan ciltlere kışa özel bakım

Haber-Gorsel (9)Kar yağışı, şiddetli rüzgar ve kuru hava… Cilt sağlığını tehdit eden tüm bu faktörlere karşı dikkatli olmak gerekiyor. Cildi soğuk havanın olumsuz etkilerinden korumanın yolu da düzenli bakım ve doğru beslenmeden geçiyor. Etiler Memorial Tıp Merkezi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Zerrin Baysal, kış aylarında cilt bakımı hakkında bilgi verdi.

Nemlendiricinizi mevsim şartlarına göre seçin

Ciltteki nem oranı özellikle mevsim geçişlerinde değişiklik gösterebilir. Yazın UV ışınlarından olumsuz yönde etkilenen cilt, kış geldiğinde kararır, bronzlaşır, kurur ve kırışır. Havanın soğumasıyla ciltteki su miktarı da aniden düşer. Bu nedenle normal zamanlarda kullanılan cilt bakım ürünlerine bir süre ara vermek gerekebilir. Mevsim normallerinde sadece su bazlı nemlendiriciler yeterli olurken, soğuk havalarda yağ içeriği ve onarıcı özelliği yüksek olanları kullanmak gerekmektedir.

Çok sıcak su, cilt ve saç sağlınızı bozabilir

Kış aylarında banyo suyunun ısı derecesi de bir hayli yükselmektedir. Çok sıcak suyla yıkanmak cildi kurutup, matlaştırıcı etki yapar. Sıcak suyun saçlara da zararı büyüktür. Saçı kurutup, matlaştıran ve kırılganlığını artıran sıcak su uygulamasının son derece yanlış olduğu unutulmamalıdır.

Islak saç ile dışarı çıkmayın

Islak saçla dışarı çıkmak kış aylarında yapılan en büyük hatalardan biridir. Islak derinin soğuk havayla teması hücreler arası su kaybına neden olmakta ve kuruma gelişmektedir. Soğuk hava damarların büzülmesine neden olduğu için derinin sağlıklı beslenmesini de engellemektedir. Bütün bunların sonucunda soğuk, mat ve kuru bir cilt oluşmakta; rüzgarla birlikte de fiziksel travma ile egzama gelişimi söz konusu olmaktadır.

Sağlıklı bir cilt için havuç, kayısı ve domates tüketin

Vitamin ve mineral yönünden zengin beslenme cildi parlatır, derinin daha pürüzsüz görünmesini sağlar. Deri altı dokusunda gerekli nemlenmeyi sağlayan A, C, E vitaminleri ile taze havuç, kayısı ve beta karotenin bolca bulunduğu domatesi çok tüketmek önemlidir. Antioksidan değerleri yüksek olan vitaminler, soğuk havanın cilde verdiği zararı azaltır. Bu nedenle kış aylarında her zamankinden daha fazla taze sebze ve meyve tüketmek gerekir.

Nemlendirici seçerken bir dermatoloğa danışın

Kış aylarında sadece yüz değil vücudun da nemlendirilmesi çok önemlidir. Her banyo sonrası mutlaka vücut nemlendiricisi sürülmeli, uygulama deri henüz nemliyken yapılmalıdır. Nemlendirici ve losyon, bir dermatoloji uzmanına danışılarak alınmalıdır. İçeriğinde vazelin, dimetikon, gliserin, linoleik asit ve seramid gibi maddeler olanlar tercih edilmelidir.

Güneş koruyucu ürünleri kışın da kullanın

Gün ışığının olduğu her mevsim ve koşulda cilt, UV ışınlarına maruz kalır ve gittikçe yaşlanır. Yaşlanmış ya da kırışmış ciltler için antioksidan özellikleri olan gece kremleri, maske ürünleri ve de cildin kalınlığını azaltmaya yönelik tedavi yöntemleri tercih edilmelidir. Cilt kalınlığını azaltan en etkili tedavi yöntemi kimyasal peelingdir ve bu tedavi mutlaka dermatologlar tarafından yapılmalıdır. Kimyasal peeling, sadece kırışıklıklara yönelik etkili bir yöntem değil, aynı zamanda güneş ışınlarıyla oluşmuş pigmantasyonları ve akneyi azaltıp, yüze canlı, şeffaf bir görüntü sağlamaktadır. Her mevsim öncesi, cildi etkileyen hava koşullarına göre gerekli tıbbi ve kozmetik tedavi yöntemlerini uygulamak ve uygulatmak; hem oluşabilecek hasarları önler, hem de sağlıklı ve genç bir görünüme sahip olmayı sağlar. Özellikle ani hava değişikliklerinde bilinçli hareket etmek gerekmektedir.

Etiler Memorial Tıp Merkezi Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Zerrin Baysal
Etiler Memorial Tıp Merkezi Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Zerrin Baysal

Kış aylarında kilo almamak için 3 öneri

gamze+sanli+ak+Havalar iyice soğumaya başladı, kar yağıyor ve hepimiz üşüyoruz. Özellikle evde geçirdiğimiz sürenin artmasıyla birlikte sürekli yemek yeme alışkanlıkları da değişiklik gösteriyor. Kış ayları beraberinde; karbonhidrat düşkünlüğünü, grip salgınlarını, soğuk hava nedeniyle hareket azlığını getirir. Kış beslenmesinde özellikle dikkat edilmesi gereken 3 önemli nokta vardır.  Uzman Diyetisyen Gamze şanlı Ak, kış aylarında kilo kontrolü yapmanız ve yaza zorlanmadan girmeniz için altın tavsiyelerde bulunuyor. Kış aylarında kilo almamak için 3 altın öneri…

Bağışıklık sisteminizi güçlendirin

Kış döneminde soğuk algınlığı ve gripten korunmak için bağışıklık sistemimizi güçlendirmek önemlidir.  Kış aylarında metabolizmayı güçlendirmek için bu aylarda bolca bulunan limon, mandalina, portakal, greyfurt gibi turunçgiller, kivi, nar, kuşburnu, havuç, brokoli, kabak, brüksel lahanası, kırmızı-yeşilbiber, karnabahar, nane, maydanoz, roka, tere tüketilmesi ile ihtiyacımız olan A, C ve E antioksidan vitaminleri sağlayabiliriz.

Egzersiz, doğal bir antidepresandır

Havaların soğuması ile birlikte azalan egzersiz metabolizmayı yavaşlatmaktadır. Her gün açık havada bol oksijen eşliğinde yürüyüş yapmak, hem bedeninize hem de ruhunuza vereceğiniz harika bir armağandır. Hava soğuk olsa da sıkı sıkı giyinip yürüyüşünüzü yine keyifle yapabilirsiniz. Yapılan birçok çalışma kilo verdikten sonra koruma aşamasına geçen ve kilosunu uzun süre koruyan bireylerin %94’ünün egzersiz yaptığını ortaya koymuştur. Egzersiz, doğal bir antidepresandır. Stres seviyelerini azaltır ve vücudunuzda, kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak mutluluk hissi veren endorfin hormonunun salgılanmasını artırır.

Karbonhidrat bağımlılığından uzak durun

Kış aylarında kilo alma eğilimimiz daha fazladır ve vücudumuz ısı dengesini sağlamak için yağlanma eğilimine geçer. Bu durumda kendinizi koca bir dilim pasta ya da bir tabak soslu makarna yani karbonhidrat yerken bulabilirsiniz.  Sıcak çikolata, salep ve kremalı kahvelerde kışın en sık tercih edilen kalorili içeceklerin başında gelir. Havanın erken kararması,  güneşin yerini yağmurların alması, soğukların gitgide artıp ve işlerin yoğunlaşması nedeniyle gelişen halsizlik, isteksizlik, mutsuzluk sonucu aşırı yeme atakları yaşanabilir.  En yakın arkadaşınız karbonhidratlar gibi gözükse de, sakın siz kendinizi karbonhidratların yumuşak kollarına bırakmayın aksi halde kışın kardan adam gibi dolaşabilirsiniz. Şeker size kısa süren bir rahatlık, geçici bir neşe verebilir. Ancak etkisi geçtikten sonra kendinizi daha kötü, yorgun ve suçlu hissedebilirsiniz. Yeterli ve dengeli beslenmeyle gün içinde her besin grubundan yeterli miktarda almakla ataklara dur diyebilirsiniz.

KIŞ KALORİLERİNİ AZALTMANIN YOLLARI

Kışın asitli içecekler, siyah çay, kahve içmek yerine ıhlamur, yeşil çay, beyaz çay, chai tea, ekinezya, rooibos, kuşburnu gibi bitki çayları şekersiz olarak sıklıkla tercih edilebilirsiniz.

ONU İÇME                                   

1 bardak (200 ml) sıcak çikolata 300 kalori

BUNU İÇ

1 bardak (200 ml) diyet sıcak çikolata ise 180 kalori dir. Böylece 120 kalori yani yaklaşık 1,5 dilim ekmek kar edersiniz.

DİYET SICAK ÇİKOLATA

1 bardak light süt (200 ml)

20 gr şekersiz çikolata

1 yemek kaşığı şekersiz kakao

Yapılışı; süt soğukken kakao ilave edilip karıştırılır ve pişirilir. Kaynadıktan sonra biraz ılınınca içine çikolata ekleterek karıştırıp erimesi sağlanır.

ONU İÇME                                   

1 fincan salep (150 ml) 300 kaloridir.

BUNU İÇ

1 fincan salep (150 ml) 70 kaloridir. Böylece 230 kalori yani yaklaşık 3 dilim ekmek kar edersiniz.

DİYET SALEP

1 litre light süt

3 yemek kaşığı toz salep

Tarçın

İsteğe bağlı toz tatlandırıcı

Yapılışı; 1 litre light sütü bir tencereye koyun. Toz salebi içine yavaş yavaş ekleyin ve topaklanma oluşmaması için sürekli karıştırın. Süt ve toz salep karışımı kaynayınca kısık ateşte birkaç dakika daha karıştırıp, ocaktan alın. İçine toz tatlandırıcıyı ekleyin ve üzerine bol tarçın ekleyerek servis edin.

ONU YEME

1 orta boy çikolatalı muffin 250 kalori

BUNU YE

1 dilim yağsız çikolata parçalı muffin 100 kalori. Böylece 150 kalori yani yaklaşık 2 dilim ekmek kar edersiniz.

YAĞSIZ ÇİKOLATA PARÇALI MUFFİN

1 çay bardağı esmer şeker (100 gr)

1 çay bardağı light süt (100 ml)
2 adet yumurta
2 çay bardağı kepekli un (200 gr)
1 yemek kaşığı kakao
2 yemek kaşığı damla çikolata
1 paket kabartma tozu

Yapılışı; şeker ve yumurtayı rengi beyazlaşıncaya kadar iyice çırpın. Damla çikolata dışındaki tüm malzemeleri ekleyip karıştırın. Son olarak damla çikolatayı hamura ekleyip son kez karıştırın. Önceden yağlanmış bir kek kalıbına dökün. 170 derece fırında, yaklaşık 20-25 dakika, üstü kızarıncaya kadar pişirin.

 

7 adımda kış depresyonundan kurtulun

sad_woman7_810_500_55_s_c1Yetişkinlerin yüzde 10’unda gözlemlenen kış depresyonu ile kişiler kış ayları yaklaştıkça mutsuzluk, keyifsizlik, hayattan tat alamama ve enerji azalması gibi sorunlar yaşayabiliyor. Özellikle kadınları etkisi altına alan bu hastalığın, güneşin etkisinin azalması ile kendini gösterdiği belirtiliyor. Acıbadem Mobil Sağlık uzmanları, hastalıktan korunmanın yolları olarak başta haftada en az iki kez balık tüketmek ve sık egzersiz olmak üzere 7 öneri sunuyor.

Güneşin etkisinin giderek azaldığı kış aylarına geçişte, enerji yoksunluğu ve hayattan keyif alamama gibi problemler baş gösteriyor. Yetişkinlerde yüzde 10’a kadar varan bir oranda görülen ve daha çok kadınları etkileyen bu problemler kış depresyonu olarak adlandırılıyor.

Kış depresyonunun belirtileri

Teknik adı “mevsimsel duygudurum bozukluğu” olan kış depresyonu kendini farklı belirtilerle gösteriyor. Enerji yoksunluğu, isteksizlik, genel keyifsizlik ve buna bağlı olarak konsantrasyon güçlüğü ve performans düşüklüğü görülüyor. Sabahları güç uyanma, geceleri uyuyamama ve dolayısıyla gün içinde aşırı uykulu olma durumu, bu depresyonun en önemli belirtilerini oluşturuyor. Tüm bunlara ek olarak, depresyona giren kişi sıklıkla karbonhidratlı besinler tercih ettiği için kilo da alıyor.

Kış depresyonunu yenmenin 7 yolu

Acıbadem Mobil Sağlık uzmanları, kış depresyonundan korunmak ve depresyonu yenmek için 7 etkili öneri sunuyorlar. Buna göre:

  1. Kış süresince gündüz saatlerinde doğal güneş ışığını olabildiğince almak büyük önem taşıyor. Penceresiz, yapay ışıkla aydınlatılan ortamlarda çalışanların, bu eksikliği telafi etmek için mesai öncesi ve hafta sonları güneşli ortamlarda bulunmak için çaba göstermesi gerekiyor.
  2. Ev ve iş yerinde kullanılan aydınlatmanın doğal güneş ışığı tarzında ışık veren ampullerle yapılması öneriliyor.
  3. Acıbadem Mobil Sağlık uzmanları, D vitamini açısından zengin olan balığın haftada en az iki kere yenmesi gerektiğini söylüyor. Bol sıvı ve meyve suyu tüketimi de depresyonun baş düşmanları olarak öne çıkıyor.
  4. Kış depresyonunu yenmek için güneşli ve rahat bir ortamda kış tatili yapmak öneriliyor. Uzmanlar, kış ortasında güneş takviyesi alarak, depresyondan kurtulmanın mümkün olduğunu söylüyor.
  5. Kış depresyonuna yakalanmanın en büyük sebeplerinden biri olarak uyku alışkanlıklarını değiştirmek öne çıkıyor. Uyku alışkanlığına sadık kalarak, geceleri geç saate kadar ayakta kalmamak vücudu zinde tutuyor ve depresyona karşı koruyucu işlev görüyor.
  6. Acıbadem Mobil Sağlık uzmanları, haftada 3-4 gün yapılan egzersizin daha dinç bir vücut ve geceleri deliksiz bir uyku sağlayacağını söylüyor.
  7. Kış mevsiminin devamlı ertelenen sosyal aktiviteleri gerçekleştirmek için uygun olmadığını düşünmemek, mevsim şartları ne olursa olsun planlanan etkinlikleri gerçekleştirmek zihni depresyondan koruyor.

Acıbadem Mobil Sağlık uzmanları kış depresyonunun baharın gelmesiyle kendiliğinden geçebileceğini, ancak duygu durumundaki düşüşler her sene belirgin olarak çıkıyor ve hayatı ciddi derecede etkiliyorsa bir uzmana başvurmanın faydalı olabileceğini söylüyor.

Bitki çaylarıyla kış aylarında ev ilacınızı hazırlayın

Bitki+Caylariyla+Ev+IlaciTürk Fitoterapi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ekrem Sezik, soğuk hava koşullarında bağışıklığı güçlendirecek ve hastalıklara karşı koruma sağlayacak basit ama yararlı formüller öneriyor. Sezik, bitki çaylarının yer aldığı “ev ilacı” olarak adlandırdığı bu karışımların yapılışında, bilinen firmaların gerekli analizleri yapılmış poşet çaylarının kullanmasını tavsiye ediyor.

Türk Fitoterapi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ekrem Sezik, çeşitli nedenlerle yaşanan rahatsızlıkların belirtilerini azaltmaya yardımcı olacak öneriler sunuyor. Sezik, “ev ilacı” olarak adlandırdığı basit ama yararlı tariflerle ilgili şu bilgileri veriyor.

“Nezle, soğuk algınlığı, organik bir sebebe dayanmayan uykusuzluk, yemek sonrası rahatlama isteği her zaman karşılaşılan rahatsızlıklardır. Bu gibi durumlarda belirtileri azaltıp kişileri rahatlatacak basit bitkisel formüllere ben ‘ev ilacı’ diyorum.”

“Ev ilaçlarının” formüllerini tarif ederken, eczacılıkta ilaç yaparken kullanılan gram, ml gibi ölçüleri değil, tane, tutam, poşet, kaşık vb. ölçüleri anlatacağını belirten Ekrem Sezik sözlerine şöyle devam ediyor: “Ev ilacı bunlar… Ama kullanacağınız bitkilerin hijyenik şartlarda hazırlanmış, çuvallarda saklanmayan, kaç yıllık olduğu belli ürünler olduğuna dikkat etmelisiniz. Herhalde aktarları kastettiğimi anladınız. Sağlığınız için kullandığınız bitki zararlı olabilir. Dolayısıyla, öncelikle bilinen firmaların, gerekli analizleri yapılmış poşet çaylarını kullanmanızı tavsiye ediyorum. Kalite için bu kadar yeterli! Evde kolayca hazırlanabilecek birkaç ‘ev ilacının’ yapılışını tarif edelim.”

“EV İLACI” TARİFLERİ

Kış Çayı

Ihlamur (1 poşet), papatya (1 poşet), adaçayı (1 poşet), karanfil (4-5 adet), tane karabiber (4-5 adet), zencefil (2-3 ince dilim), bir tutam kekik ve orta boy bir elmanın kalın soyulmuş kabuğunu en az yarım litre sıvı alabilecek bir cam kanaya veya porselen demliğe koyunuz. Parça iyi kalite tarçın varsa, küçük bir kabuk parçası da ilâve edilebilir. Üzerine 5 su bardağı kaynar su ilâve edip 15-20 dakika kadar çay gibi demleyiniz. Süzüp içiniz. Tatlandırıcı olarak fincanınıza 1-2 kaşık bal ilâve edebilirsiniz. Bu çayı, göğüs yumuşatıcı, balgam söktürücü ve rahatlatıcı olarak kullanabilirsiniz.

Gargara

Porselen bir kupaya 1 poşet adaçayı (çok iyi kaliteli bitki hatta kendi topladığınız da olabilir) koyunuz. Üzerine kaynar su ilâve edip 10 dakika kadar bekletiniz, adaçayını çıkarıp bu sıvı ile gargara yapınız. Gargara yaptıktan sonra en az 1 saat herhangi bir şey yiyip içmeyiniz. Aynı şekilde taze hazırlanmış sıvı ile günde 5-6 defa gargara yapabilirsiniz. Boğaz ağrı ve yanmasına iyi geldiğini göreceksiniz. Çünkü adaçayının antimikrobiyal ve antiviral etkisi var.

Buğu

Küçük bir tencereye kaynar su koyup, üzerine 1 çay kaşığı okaliptus, 1 çay kaşığı da kekik yağı ilâve ediniz. Başınızın üzerini hemen büyükçe bir havlu ile kapatıp, 5 dakika kadar ağız ve burundan nefes alınız. Günde 2-3 defa yapabilirsiniz. Hem buharın hem de uçucu yağların etkisiyle daha rahat nefes alacaksınız. Yağların kaliteli olmasına dikkat ediniz. Eğer uçucu yağ yoksa, kaynar suyun üzerine nane yaprağı, kekik atıp çıkan kokulu buharlardan benzer şekilde yararlanabilirsiniz.

Kalp krizi en çok kışın oluyor

Soğuk havalar damarları daraltıyor, koroner kalp hastaları bu daralmadan ciddi derecede etkileniyor, kan basıncı yükseliyor, kanın pıhtılaşma özelliği artıyor, kalbin kanlanması azalıyor. Bu durum göğüs ağrısına, kalp krizine, ciddi aritmilere ve ani ölümlere neden olabiliyor.

Kalp krizlerinin en çok kış aylarında görüldüğüne dikkati çeken Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı, kalp hastalığı olanların, şeker hastalarının ve ileri yaştaki kimselerin, kış mevsiminin soğuk havasından zarar görmemek için şimdiden önlem almaları gerektiğini söyledi.

Kalbimizi Kışa Nasıl Hazırlarız?

Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı, önceden koroner kalp hastalığı olup, gerekli tedaviyi görmüş ve kullandıkları ilaçlarla bir yakınması olmayan hastaların, şeker hastalarının ve ileri yaşta olup kalp hastalığı olmadığı düşünülen kimselerin, her hangi bir yakınmaları olmasa bile, “kalpte sessiz kanlanma azlığı” olabileceğini, bu durumun kalp krizi riski yaratabileceğini belirtti. Kalpte “sessiz kanlanma azlığı” olan kişilerin kışa girmeden önce mutlaka yeni bir sağlık kontrolünden geçmesi gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Avcı; “Soğuk havalar damarları daralttığı için, koroner kalp hastaları bu daralmalardan ciddi derecede etkileniyor. Kanın pıhtılaşma özelliği artıyor, kalbin kanlanması azalıyor. “Kalpte sessiz kanlanma azlığı” olduğunda kalp krizi artıyor ve ani ölümler olabiliyor.   Yapılacak efor testi ve/veya ilaçlı efor testi (miyokardperfüzyon sintigrafisi) ile kalpte, gizli kansızlık ve zorlanmanın olup olmadığının araştırılması, var ise, gerekli tedavinin yapılması gerekir; böylece, kış mevsiminin olumsuz koşullarına karşı önlem alınmış olur” dedi.

Kalp Krizi Riskini Azaltmak İçin EECP (Ritmik Masaj)

Kışa kalbi hazırlamak için EECP (Ritmik Masaj ) yöntemini tavsiye eden Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı EECP’nin (Ritmik Masaj) koruyu bir tedavi olduğunu, kalp damarlarını genişleterek, kalbin damar ağını zenginleştirerek, “Doğal Bypasslar” oluşturduğunu vurguladı. Kış mevsimi öncesi 35 saatlik EECP tedavi kürü ile kalp ve damarlara sağlanacak desteğin, soğuğun ve kalp krizinin zararlarından kalbi koruyabileceğini belirtti.

Kalp Hastalıkları Uzmanı Kardiyolog Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı
Kalp Hastalıkları Uzmanı Kardiyolog Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı

 

Kışa özel sağlıklı beslenme tüyoları

Mother's Hand Feeding Food to a Young Girl (13-14) Who Is Making a Face
Lokman Hekim Etlik Hastanesi diyetisyenlerinden Ayşegül Öztürk, pırasa, kereviz, ıspanak gibi kış sebzelerini çocuklara zorla yedirmek yerine pratik yöntemlerle bu sebzelerin sevdirilebileceğini ifade etti. Dyt. Ayşegül Öztürk, kış aylarında haftada 2-3 kez balık yenilmesi önerdi.

Kışa özel sağlıklı beslenme tüyoları yazısının devamı