Etiket arşivi: Prof. Dr. İlhan Elmacı

Sığ sulara balıklama atlamayın!

Tatilde havuz ve denize girerken bir anlık dikkatsizlik, kalıcı sakatlıklara neden olabiliyor. Derinliği bilinmeyen sulara balıklama atlama sonucu meydana gelen yaralanmalar, kişiyi ömür boyu yatağa bağımlı hale getirebiliyor. Memorial Şişli/Ataşehir Hastaneleri Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, bilinçsiz havuz ve deniz atlayışları sonucu yaşanabilecek rahatsızlar hakkında bilgi verdi.   Sığ sulara balıklama atlamayın! yazısının devamı

Sıcaklar beyninizi etkilemesin!

Yaz mevsimiyle birlikte güzel havaların tadını çıkarmak isterken, aşırı sıcak hava ve güneş ışınlarına fazla maruz kalmak birçok rahatsızlığa neden olabiliyor. Özellikle tansiyon sorunu olanların olumsuz yönde etkilendiği sıcak havalar, dikkat edilmediği takdirde beyin kanaması riskini de artırıyor. Memorial Şişli/Ataşehir Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, beyin kanaması, tedavi yöntemleri ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.  Sıcaklar beyninizi etkilemesin! yazısının devamı

Bunları ye, beynin zinde kalsın!

Anne karnında başlayan beyin gelişimi ömür boyu sürüyor. Düzenli ve sağlıklı beslenerek birçok hastalığın önüne geçilebildiği gibi beyni geliştirmek ve beslemek de mümkün olabiliyor. Uzun süren beslenme bozuklukları ise sinir sistemini olumsuz yönde etkiliyor. Memorial Şişli/Ataşehir Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, beynin zinde kalmasına yardımcı olan gıdalar hakkında bilgi verdi. Bunları ye, beynin zinde kalsın! yazısının devamı

Bebeğinizin beyin gelişimine yön verebilirsiniz

cute_little_baby_girl-2560x1600 (2)Anne ve baba adayları gebelik süreci boyunca bebeklerini kucaklarına alacakları günün heyecanını yaşıyor. Bu tatlı heyecanın yanında, bebeklerinin dünyaya sağlıklı gelip gelmeyeceği endişeleri de doğuma kadar sürüyor. Diğer organlar gibi bebeklerin beyin gelişimi de anne karnında başlıyor. Memorial Şişli / Ataşehir Hastanesi Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, gebeliğin ilk aylarında başlayan bebeğin beyin gelişimi ve yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi. Bebeğinizin beyin gelişimine yön verebilirsiniz yazısının devamı

Fazla kilo ve hareketsizlik bel fıtığı yapıyor

bel_fitigi_korkulu_ruya_olmaktan_cikiyor_mainBacak ağrısı, uyuşma, yürüme ve oturmada güçlük gibi belirtilerle kendini gösteren bel fıtığı, hareket kabiliyetini kısıtlayıp günlük yaşamı olumsuz etkileyen hastalıkların başında geliyor. Bel fıtığı, üzerinde en çok konuşulan ve hakkında doğru bilinen yanlışların en fazla olduğu hastalık olarak tanımlanıyor. Memorial Şişli / Ataşehir Hastanesi Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, bel fıtığında bilinçsiz yaklaşımın kişinin sakat kalmasına neden olabileceğini belirterek tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Bel fıtığını tetikleyen birçok neden vardır. Obezite, hareketsizlik, sigara kullanımı, günlük yaşamda omurga fizyolojisine uygun hareket etmemek, meslekle ilgili faktörler bunların başında gelenlerdir. İnsanların % 90’ ı hayatının bir döneminde bel ağrısı ile karşı karşıya kalmaktadır ancak bel ağrılarının % 5’i bel fıtığına bağlı olarak meydana gelmektedir. Her bel ağrısının bel fıtığından kaynaklanmadığı bilinmelidir. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, kişinin yakınmasına sebep olan bel ağrısının bel fıtığına bağlı olup olmadığının belirlenmesidir.

Uyuşma ve güç kaybı fıtık belirtisi olabilir

Bel fıtığında, ağrı belde varken kalça ve bacağa yayılma eğilimi gösterir. Bu yayılma tek taraflı olabileceği gibi iki taraflı da gerçekleşebilir. Ağrıya eşlik eden bacakta uyuşma ve kuvvet kaybı gibi bulgular fıtığın habercisi olabilir. Ağrı zaman zaman olup geçen bir özellik gösterebildiği gibi giderek artan bir karakter de gösterebilir. Muayenede hasta sırt üstü yatarken bacak kaldırıldığında kalçadan bacağa doğru yayılan ağrı olur ve bacak kaldırıldıkça bu ağrı hissi artar. Bunun yanında ayakta ileri geri hareketlerin bir kısmında güçsüzlük tespit edilebilir. Modern tanı yöntemlerinden Lomber (bel) MR incelemesi ile bel fıtığı teşhisi kolaylıkla konulmakta tipi ve derecesi belirlenebilmektedir. Ancak bel fıtığının teşhisinde altın standart, klinik muayene ve hekimin gözlemleme tecrübesidir.

Ağrır geçer demeyin, doktora başvurun

Bel ağrılarının ancak %3’ü ameliyat edilmesi gerekli bel fıtıklarından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle doktor muayenesi sonuçlarına göre ilaç, yatak istirahati, fizik tedavi ve belde enjeksiyona dayalı ağrı tedavileri planlanmaktadır. Alınan bu önlemlere karşın geçmeyen ağrı, geçip tekrar başlayan ve kişinin hayatını etkileyerek iş ve yaşam kalitesini düşüren ağrı, ayakta güç kaybı ve idrar veya büyük abdesti kontrol edememe gibi durumlar varsa cerrahi yöntemlere başvurulması gerekmektedir.

Bel+Fitigi-GorselAmeliyat sonrası kısa sürede iş ve sosyal yaşama dönüş sağlanıyor

Bel fıtığının cerrahi tedavisinde ağırlıklı olarak “Mikrodiskektomi” ve “Endoskopik diskektomi” yöntemleri kullanılmaktadır. Her iki ameliyatta 2 cm’den küçük kesi yapılmaktadır ve hasta için son derece konforludur. Ameliyat bölgesinde dikiş bulunmamaktadır. Hastalar 6 saat sonra yürütülüp, bir geceyi hastanede geçirdikten sonra taburcu edilmektedir. Hangi yöntemin seçileceği hastaya göre belirlenmektedir.

Tedavide yaşam tarzı değişiklikleri çok önemli

Kişi tedavilerle iyileştiğinde bir daha bu durumun ortaya çıkmaması ve oluşmuş olan fıtığın küçülmesi için gerekli önlemler ve egzersiz programı öğretilmektedir. Kişi uzun süre aynı pozisyonda kalmamalı, oturma ve ayakta kalma süresi 45 dakikayı geçmemelidir. Oturulan koltuklarda bel kavsini destekleyen bir yastığın kullanılması alışkanlık haline getirilmelidir. Yere eğilmek yerine çömelerek işlerin yapılmasına özen gösterilmelidir. Yatmak için yaylı ortopedik yatak seçimine dikkat edilmelidir. Yataktan kalkarken, yan yatılarak kollardan destek alınarak oturulmalı, sonra ayağa kalkılmalıdır.

Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı
Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı

Baş ağrısı bu hastalıkların belirtisi olabilir!

Bas+Agrisi+-GorselbeBeyin hastalıkları, dünyada ölüm nedenleri arasında kalp rahatsızlıklarından sonra ikinci, kalıcı veya geçici bir engele neden olarak yaşam kalitesini düşürme bakımından da ilk sırada yer alıyor. Baş ağrısı, yürüme bozukluğu, görme kaybı gibi belirtiler ise beyin hastalıkları konusunda önemli ipuçları olarak gösteriliyor. Memorial Şişli/ Ataşehir Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, beyin hastalıklarına işaret eden belirtiler hakkında bilgi verdi.

Beyin, insanı diğer canlılardan farklı ve üstün kılan, insana yaşadığı çevreyi değiştirip dönüştürebilme ve yeniden tanımlayabilme imkanı veren gizemli ve muhteşem bir organ olarak tanımlanıyor. Günlük yaşamın yoğun temposu içerisinde bazen önemsenmeyen belirtiler ise önemli beyin hastalıklarının sinyali olabiliyor.

Beyin damar hastalıkları; genellikle baş ağrısı, bulantı, kusma, farklı derecelerde bilinç kaybı, epileptik nöbet, konuşma bozukluğu, vücudun bir tarafında güçsüzlük ve uyuşma, ani ve geçici görme kaybı ile geliyor.

Beyin tümörlerinde ise; baş ağrısı, bulantı, kusma, sara nöbeti, konuşma ve davranış bozuklukları, vücudun bir tarafında güçsüzlük, uyuşma ve görme yetisinde azalma görülebiliyor.

Beynin dejeneratif hastalıkları; yürüme bozukluğu, unutkanlık, davranış değişiklikleri, uyku bozukluğu, idrar kontrolünde bozulma, zaman, mekan ve kişi tanımada bozulma ile ortaya çıkıyor.

Risk grubundakiler dikkat etmeli

Genetik eğilim en önemli faktörlerden biri olmakla birlikte; kafa travmasına maruz kalanlar, kontrol altına alınmamış yüksek tansiyonu olanlar, yüksek kan şekeri değerlerine sahip olanlar, kötü kolesterol değerleri yüksek olan kişiler, sigara içenler veya pasif içiciler, yaşamını yüksek stresle sürdürenler ve aile öyküsünde beyin hastalığı bulunan kişiler beyin hastalıkları açısından daha fazla risk taşıyor.

Stres beyni tehlikeye atıyor

Klinik çalışmalar ve araştırmalar özellikle beyin damar hastalıkları olarak tanımlanan, beyin damar tıkanıklığı ve beyin kanamaları için stresin önemli ve kolaylaştırıcı bir faktör olduğunu gösteriyor. Yapılan araştırmalar, stres ve obsesif kişilik yapısının ateroskleroz yani damar sertliğine olan eğilimi artırdığına işaret ediyor. Bu durumun tıkanma veya kanamalara zemin oluşturduğuna dikkat çekiliyor.

Acil müdahale hayat kurtarıyor

Aniden ortaya çıkan baş ağrısı, bulantı, kusma gibi kafa içi basıncının hızlı ve şiddetli şekilde arttığını gösteren bulgular olduğunda; hastanın zaman kaybetmeden en yakın acil servise götürülmesi gerekiyor. Bu duruma bilinç kaybı da eklenirse olayın beyinle ilgili bir rahatsızlık olduğu netleşmiş olacağından hastanın beyin hastalıkları bakımından gerekli değerlendirme ve müdahalenin yapılabileceği bir hastaneye götürülmesi daha da önemli hale gelmiş olur. Bilinç kaybı olmadan ortaya çıkan kısa süreli görme kaybı, vücudun bir tarafında kısa süreli uyuşma ve güç kaybı durumlarından birinin veya hepsinin birden ortaya çıkıp çıkmadığının sorgulanması önemli görülüyor. Bu bulgular gelmekte olan kalıcı felcin habercisi olabileceği için, hastaların zaman kaybetmeden ilgili bir sağlık kuruluşuna ulaştırılması gerekiyor.

Acil değerlendirmenin hızlıca yapılabildiği, gerektiğinde nöroloji- beyin cerrahisi konsültan hekimlerinin çağrı sistemi üzerinden ilk 30 dakika içinde hastayı yeniden değerlendirebildiği merkez ‘doğru merkez’ olarak kabul ediliyor. Bu tip hastanelerde, beyni ve beyin damarlarını ileri teknolojiyle geliştirilmiş radyoloji cihazları sayesinde hızlı şekilde incelemek mümkün hale geliyor. Sonrası beyin cerrahisi ekibinin acil müdahalesi ve tam teşekküllü nöro-yoğun bakım desteğiyle sürdürülüyor.

Memorial Şişli/ Ataşehir Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı
Memorial Şişli/ Ataşehir Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı