Etiket arşivi: Travmatoloji

Uzuv kayıplarında el cerrahisi önemli

Eller, yaşamın doğal akışında, günlük rutin işleri yapmayı sağlayan ve üretkenlikte büyük katkısı olan en önemli organlardan biri… Ancak çeşitli kazalar sonucunda yaralanabiliyor ya da bazı hastalıkların seyri sırasında zarar görebiliyor.

Uzuv kayıplarında el cerrahisi önemli yazısının devamı

Zayıflamak isterken omurganıza zarar vermeyin

omurga, pilatesHavaların ısınmasıyla kadınların hızlı zayıflama maratonu da star aldı. Kışın alınan kiloları kısa süre içerisinde vermeye gayret etmek ve tatilde daha fit görünme uğruna ağır tempolu spor yapmak, omurga üzerinde büyük risk oluşturuyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Öztürk, hamlamış vücudu spora yavaş yavaş alıştırmak gerektiğini söylüyor.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Öztürk, kışın sporu bırakarak kiloları almaya başlayanlara, hızlı zayıflama çalışmadan önce sağlıklı tavsiyelerde bulunuyor. Havaların ısınmasıyla hızlı kilo vermenin yöntemleri aranıyor. Bu yöntemler arasında kimileri için besin takviyeleri, sağlıksız haplar ve diyetlerin yanı sıra ağır ve bilinçsizce yapılan sporlar yer alıyor. Birkaç ay egzersiz yapmayarak vücudu ısındırmadan, birden bire spora başlamak; ağır tempolu ve omurgaya yüklenecek şekilde, yanlış seçilmiş sporlar yapmak; bel ve boyun fıtıklarını tetikliyor. Omurgaya binen yük miktarını artıran sporlardan ise özellikle kaçınmak gerekiyor.

Aşırı derecede fiziksel güç harcama, bel zorlanmasına ve omurgaya yük binmesine sebep oluyor. Sinirlerin omurgadan tüm vücuda yayılması sebebiyle beli zorlamak, sırt dışındaki bölgelerde de ağrıya zemin hazırlıyor. Kısa sürede zayıfladığınızda dikkat! Ani değişen kilo da vücutta fıtığa sebep olabiliyor.

İyi Bir Antrenör ve Doğru Beslenme Programıyla Sağlığınıza Zarar Vermeden Forma Girin!

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Öztürk’e göre spor esnasında yapacağınız yanlış bir hareket, ciddi ve ameliyat riski taşıyacak problemlere yol açabiliyor. Ağır sporların yol açtığı küçük travmaların birikimi, bel fıtığı ve disk problemlerini tetiklediği için faset sendromuna dahi sebebiyet veriyor. Bel problemleri, bacakları hareket ettirirken zorlanma, bacaklarda uyuşma, karıncalanma, his kaybı yaşanmasına neden oluyor.

Doç. Dr. Çağatay Öztürk, bahar aylarında zayıflamaya başlamadan önce herkesin, önce omurga da dahil, herhangi bir rahatsızlığı olup olmadığını anlamak için sağlık kontrolünden geçmesi gerektiğini; sonrasında ise sağlık durumuna göre bir beslenme programı uygulayarak, antrenör eşliğinde bilinçli spor yapması gerektiğini belirtiyor.

Omurganın En Sevdiği Spor: Pilates

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Öztürk, omurga rahatsızlığı olsun olmasın kışın hamlayan vücudu en güzel esnetme ve fit kalma yönteminin pilates yapmak olduğunu vurguluyor. Vücudun doğru hızlandırılması, (posture) kasların eşit kullanımı ve yapılandırılması temel prensibi ile etkin sonuca ulaşmak için pilates’le birlikte yoga da fayda sağlıyor. Fıtık tedavisi olanlar ise doktor kontrollü olmak ve aşırı yüklenmemek kaydı ile rahatlıkla spor yapabiliyor.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Öztürk
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Öztürk

Karda kayıp düşmemek için bunları yapın!

karda-nasil-yurumeli_10256_bKar yağışlarıyla birlikte oluşan buzlanmaya, aracıyla trafiğe çıkan sürücüler kadar yayaların da dikkat etmesi gerekiyor. Bir anlık dikkatsizlik sonucu kayarak düşmek, ciddi yaralanmalara ve önemli sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Feridun Yumrukçal, karlı havalarda dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi.

Küçük ama sağlam adımlar atın

Vücudun bir ağırlık merkezi bulunmaktadır. Adımlar atılırken ağırlık merkezini kontrol altında tutmak düşmemek için önemlidir. Karlı ve buzlu havalarda alınabilecek en önemli tedbir, aceleci olmayarak dikkatli yürümektir. Dolaylı bir önlem gibi gözükse de, buzlu havalarda düşerek yaralanmaların önüne geçmenin en iyi yolu, normal günlerden daha erken yola çıkmaktır. Acele etmek ihtiyacı ortadan kalktığında, düşme riski de en aza inecektir.

Kar lastiği seçer gibi ayakkabı seçmek önemli

Ayakkabı seçimi, otomobillerde kar lastiği seçimi gibi karlı ve buzlu havalarda çok önemlidir. Kolay kayabilecek, kösele tarzı ayakkabıları kullanmamak gerekmektedir. Tabanı kauçuk ya da tırtıklı ayakkabıları seçmek, kaymayı engellemek açısından yararlı olmaktadır. Hareket kabiliyetini azaltan dar kıyafetler yerine rahat ve yumuşak giysiler tercih edilmelidir.

Merdiven basamaklarının ortasına basın, korkuluklardan tutun

Buzlanmaya daha müsait olan merdivenlerde, parlak yüzeylerde ve metal zeminli yerlerde düşme riski daha yüksek olduğundan daha dikkatli olunması gerekmektedir. Özellikle merdiven inip çıkarken köşeleri metal ya da yuvarlatılmış basamaklara dikkat edilmelidir. Basamakların kaygan olabilecek uç kısımlarına değil, ortalarına basmak ve korkuluklara tutunarak inip çıkmak önemlidir. Küçük ve yavaş adımlarla yürüyüp, baston ya da şemsiye gibi desteklerden faydalanmak da yararlı olabilmektedir.

İki elinizde poşet ve eşya taşımayın

Kollar gerektiğinde, ip cambazlarının dengesini sağlamakta kullandığı uzun sopalar gibi görev görmektedirler. Düşme riski söz konusu olunca kollarımız dengeye büyük katkı sağlamaktadır. Bu yüzden karlı ve buzlu havalarda ellerimiz ceplerimizde olacak şekilde yürünmemesi gerekmektedir. Kollar aynı zamanda düşme sırasında vücudu korumaya da yardımcı olmaktadırlar. Ellerin cepte olmasıyla bu faktör de devre dışı bırakılmaktadır. Eller ceplerde olacak şekilde yürümek düşmeyi kolaylaştıracağı gibi vücutta oluşacak zararın da büyümesine neden olabilmektedir. İki elde eşya ya da poşet taşımanın da dengeyi bozabileceği unutulmamalıdır. Soğuğa karşı dayanıklı bir eldiven almak ve ellerimizi bu şekilde serbest olarak kullanabilmeyi sağlamak basit ve kolay bir tedbirdir.

Yaşlılar daha dikkatli olmalı

Yaşlılar yavaş yürümelerine rağmen dengelerini sağlama konusunda sorun yaşayabilmektedirler. Özellikle menopoz sonrası dönemdeki  kadınlarda  bayanlarda; düşme sonucu kalça kırıkları daha kolay oluşabilmektedir. Toplumun yaş ortalaması arttıkça basit düşmelerle oluşan kırık sayısı da artmaktadır. Zorunlu olmadıkça yaşlıların, karlı buzlu havalarda dışarı çıkmamaları gerekmektedir. Eğer mecbur kalınırsa bütün tedbirler alındıktan sonra, bir refakatçi eşliğinde sokağa çıkmaları faydalı olmaktadır. Çocuklar, düşmelerde erişkin ve yaşlılara göre daha şanslıdırlar. Kemik yapıları daha esnek olduğu için, çocuklarda ciddi  kırıklara (eklem içi vb.) nadiren rastlanmakla birlikte, dirsek ve el bileğinde oluşabilecek kırıklar sıkıntı yaratabilmektedir.

Düşmeler ihmal edilmemeli

Düşme sonrasında kalça kırıkları, omuz çevresi kırık ve çıkıkları, omurga kırıkları, kol, el ve ayak bileği kırıkları sık görülebilmektedir. Yaralanmaları küçümsemeden; ağrı, şişlik, morluk, hareket kısıtlığı ve sekil bozukluğu gibi şikayetler olduğu durumlarda bir sağlık kuruluşa gidilmesi gerekmektedir.  Düştükten hemen sonra ayağa kalkmak daha büyük sorunlara yol açabilmektedir. Sıcağı sıcağına hissedilmeyen, yerinden oynamamış ve o esnada çok can yakmayan kırıklar olabilmektedir. Bu nedenle düştükten sonra acele edilmemeli ve dikkatli hareket edilmelidir. Bu kırıklar kontrol edilmezse ileride daha komplike sorunlara yol açabilmektedir. Kayarak düşünce yere çarpma esnasında yük omurgaya binebilmektedir. Düşmeden birkaç gün sonra, sırtta meydana gelebilecek ağrıların omurlarda meydana gelen bir kırıktan olabileceğini unutulmamalıdır ve kemik erimesi olan yaşlılar bu konuda daha da  dikkatli olmalıdırlar. Bu tür ağrıların ihmal edilmesi halinde basit bir kırık cerrahi müdahale gerektiren bir kırığa dönüşebilmektedir.

Memorial Şişli Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Op. Dr. Feridun Yumrukçal
Memorial Şişli Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Feridun Yumrukçal

Omuz ağrılarının nedenleri ve tedavisi

Haber-Gorsel (1)Giyinmek, toka takmak veya yüksek bir rafa uzanmak gibi günlük hayatın içindeki en basit eylemler omuz ağrısı nedeni ile bazen imkansız hale gelebilir. Omuzdaki yumuşak dokularda ya da kemikli yapılarda sıkışma gibi sorunların ortaya çıkması kişinin hareket kabiliyetini en aza indirerek yaşam kalitesini düşürmektedir. Memorial Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, omuz ağrıları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Kas yırtıklarının tedavisi ihmal edilmemeli

Omuz ağrısının iki temel sebebi; yoğun kullanıma bağlı olarak kasları kemiklere yapıştıran bağlarda (tendon) ortaya çıkan kas yırtıkları ve daha ileri yaşlarda görülen yıpranmaya bağlı aşınmalardır. Omuzun çok kullanılmasına bağlı kas yırtılmaları daha çok gençlerde ve kafa üstü sporcular olarak bilinen; voleybol, basketbol, tenis, yüzme, hentbol ve halter sporlarıyla uğraşan kişilerde görülmektedir. Bu kişilerin omuzlarında birbirine sürten kemik ve tendon yüzeyi, zamanla kayganlığını kaybederek aşınmaya ve kas yırtıklarına neden olmaktadır. Kas yırtıkları, ağrılı olsalar da hayati bir sağlık sorunu olmadıklarından ihmal edilebilmektedir. Bu yırtıkların zamanında tespit edilerek tedavi edilmemeleri ise eklemde yük dağılımına bağlı kireçlenme gibi ciddi rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Omuz ağrılarının diğer sebebi olan yıpranmaya bağlı aşınmalar ise daha çok ileri yaş gruplarında görülmektedir.

Günlük hayatta hareket kısıtlılığına sebep oluyor

Omuzunda yırtık olan kişilerin en büyük şikayetleri ağrı ve hareket kısıtlılığıdır. Bu kişiler genellikle kolunu başının üstüne kaldıramazlar. Kadınlarda erkeklere oranla daha yaygın görülen omuzdaki kas yırtıkları günlük hayatta birçok hareket kısıtlılığına sebep olmaktadır. Yüksekteki raflardan bir şey alamamak, toka takamamak, elini enseye ve arkaya götürememek, arka cepten cüzdan çıkarırken zorlanmak omuzdaki kas yırtıklarının ilk belirtileri olarak değerlendirilebilir.

İlaç ve fizik tedavi sonrası ağrı devam ediyorsa…

Omuz ağrısıyla doktora başvuran hastaların tedavisinde öncelikli olarak, ilaç tedavisi ya da fizik tedavi uygulanmaktadır. Fizik tedavi sonrasında hastaların yarısından fazlasında başarılı sonuç alınmaktadır. Tedavinin ilk aşamasından sonra ağrının devam etmesi kas yırtığı olduğunun göstergesidir. Bu aşamada kas yırtığının varlığından emin olmak için hastadan MR çektirmesi istenmektedir. Kas yırtıklarının teşhisinde en etkili tetkik cihazı olan MR sayesinde yırtığın yeri ve derecesi belirlenerek, tedavi bu sonuçlara göre şekillendirilmektedir.

Artroskopi açık cerrahiye göre çok daha avantajlı

MR sonucunda hiçbir yırtık görünmüyor, buna rağmen fizik tedaviden olumlu sonuç alınamıyor ve ağrı kesilmiyorsa sıkışıklık devam ediyor demektir. Bu durum ileride kas yırtığı olacağının habercisidir ve bu vakalar “artroskopi” denilen yöntemle tedavi edilmektedir. Artroskopi, bölgede üç ya da dört delik açılıp, 4mm çapında bir kamerayla içeriye girilerek yapılmaktadır. Açılan delikler sayesinde kemik traşlanabilir, yırtık dikilebilir, sıkışıklık ya da yapışıklık varsa bunlar gevşetilebilir. Artroskopide elde edilen görüntüler açık cerrahiye göre çok büyük avantajlar sağlamaktadır. Çıplak gözle açık cerrahide görülemeyecek birçok yer artroskopi sayesinde görülebilmekte ve operasyon sırasında oluşabilecek sağlam doku hasarı en aza indirilmektedir.

Memorial Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Demirtaş
Memorial Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Demirtaş