Etiket arşivi: Doç. Dr. Oğuz Taşdemir

Kalp damar sağlığı için 7 altın kural

heart-attackHer yıl 12-18 nisan tarihleri arası ‘Kalp Sağlığı Haftası’ olarak kutlanıyor. Dünyada erken ölüm nedenlerinin başında gelen inme; kalp damar hastalıkları ve özellikle beyni besleyen damarının tıkanma veya daralması sonucu oluşuyor. Avrupa’da 75 yaşından önce gerçekleşen tüm ölümlerin yüzde 42’si kadınlar yüzde 38’i olmak üzere kalp damar hastalıklarından oluyor. Türkiye’deki durumda bundan farklı değil. 2013 yılında oluşan ölümlerin yüzde 66’sı yine aynı sebepten. Liv Hospital Ankara Kalp ve Damar Cerrahisi Doç. Dr. Oğuz Taşdemir kalp damar hastalıklarından korunmada başlıca uyulması gereken temel kuralları anlattı. Doç. Dr. Oğuz Taşdemir “Hastalığı oluşturan risk faktörlerinden korunduğu sürece kalp ve damar hastalığında ölümlerde yüzde 50’den fazla azalma görülüyor. Kardiyovasküler hastalıklardan korunmaya çocukluk döneminde başlayıp erişkinlik ve yaşlılık dönemlerinde devam edilmeli, bunu yaşam şekli haline getirmelidir” diyor.

·        Sigaradan uzak durun: Her çeşit sigara içimi kalp damar hastalığı için kaçınılmaz bir risk faktörüdür. Kesinlikle içilmemelidir. Sigara dumanı olan yerlerden uzak durulmalı, pasif içicilik olmamalıdır. Gençlerin sigara kullanmaması teşvik edilmelidir.

·        Diyet yapın: Genel olarak kepekli ürünler, meyve – sebze ve balık tercih edilmelidir. Doymuş yağların yerini doymamış yağ asitleri almalı, trans yağlardan kaçınılmalıdır. Mümkünse işlenmiş gıdalar hiç alınmamalı günlük tuz miktarı 5 gramın altında olmalıdır. Günlük lifli yiyecekler 30-45 gram alınmalı, meyve-sebze 200 gram ve haftada en az iki defa balık yenmelidir. Alkollü içeceklerin tüketimi kısıtlanmalı erkeklerde iki, kadınlarda bir bardağı geçmemelidir.

·        Fiziksel aktivite yapın: Her türlü egzersiz kalp damar hastalığı riskini azaltır. Sağlıklı yetişkinler haftada 2.5 – 5 saat veya günlük 30 – 60 dakika orta şiddetli fiziksel aktiviteyi hayat tarzı haline getirmelidir. Ya da haftada 1 – 2.5 saat yoğun egzersiz yapmaları gerekir.

·        Beden ağırlığınıza dikkat edin: Kilo verme, kan basıncı ve kan yağları üzerinde ve koroner kalp hastalığını azaltıcı etkiye sahiptir. Kilo fazlalığı olan ve obezlerin mutlaka kilo vermesi gereklidir. Bel çevresi kadınlarda 80 – 88 santim, erkeklerde 94-102 santim ise daha fazla kilo alınmamalıdır. Hem kilo alma hem de obezite kalp hastalığından ölüm riskini artırır.

·        Kan basıncına dikkat edin: Kan basıncı yüksekliği tüm hastalar için yaşam riskli bir seyir takip eder. Hedef kan basıncı 140/90 mm Hg’nin altında olmalıdır. Yüksek kan basıncı olan hastalar, fizik aktivitelerini artırmalı, kilolarını azaltmalı, alkol ve tuz alımını kısıtlamalı, meyve-sebze ve az yağlı süt ürünleri tüketmelidir.

·        Kolesterol tehlikesi: Hedefkan yağı LDL kolestroldür. Ayrıca HDL kolestrolü düşük ve trigliseridleri yüksek olanlar riskli birey sınıfına girer. Diyetle bu değerlerin normal kan değerlerine indirilmesi hedeflenir.

·        Diyabete dikkat edin: Diyabeti olanlar, diyabeti olmayanlara göre kadınlarda 5, erkeklerde 3 kat daha risklidir. Kalp damar hastalıklarından korunmak için diyabetli hastalar kan şekerlerini normal ölçülerde tutmalı, HbA1c değerini yüzde 7’nin altında olmasına dikkat etmelidir.

Liv Hospital Ankara Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Taşdemir
Liv Hospital Ankara Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Taşdemir

Bypass mı, stent mi? Hangisi daha iyi?

GTY_heart_attack_jef_130906_16x9_992Kalp hastalıklarının en önemli nedenlerinden biri koroner damarlardaki tıkanıklıklar. Koroner damar tıkanıklıklarının tedavisinde kullanılan eriyen stent ve koroner bypass yöntemlerinin avantajları ve dezavantajlarını bilmek gerekiyor. Kalp hastalıklarının en önemli nedenlerinden biri koroner damarlarda oluşan darlıklardır. Damardaki bu darlıklar tam olarak tıkanır hale geldiğinde hastada kalp krizi oluşur. Hastanın bu daralmış damarlarının giderilmesi ve myokard enfarktüsü geçirmeden tedavi edilmesi için halen uygulamada olan iki yöntem bulunur. Bunlardan birisi koroner damarlara stent uygulama işlemi diğeri de koroner bypass ameliyatlarıdır. Türkiye’de geçen yıl beş milyona yakın kişinin kalp hastalıkları nedeniyle vefat ettiğini belirten Liv Hospital Ankara Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Taşdemir, stent ve koroner bypass yöntemleri hakkında bilgilendiriyor.

Kalp krizi ve buna bağlı ölümleri engelliyor

2030 yılına kadar kalp hastalıklarından kaynaklanan ölüm oranlarının 15 milyonu geçeceği tahmin edilmektedir. Kalbin koroner damarlarının daralması sonucu kalbin pompa fonksiyonu bozulmaya başlar. Koroner bypass hastalıklarının tedavisinde uygulanan stent ve koroner bypass işlemi, doğru hastada ve doğru ellerde uygulandığında kalp krizi ve buna bağlı ölümleri engelleyen tedavi seçenekleridir.

Koroner Bypass

Koroner bypass; kanın, tıkalı damarın ilerisine yeniden yönlendirilmesi işlemidir. Koroner bypass ameliyatında bacaktaki safen veni denilen toplardamar veya göğüs kemiğinin altında bulunan atardamarlar veya koldan alınan atardamarlar kullanılır. Bu damarlarla kalbin yeteri kadar kan alamayan bölgelerine kan sevk edilir. Koroner bypass ameliyatı dünyada 40 yıldan beri uygulanır. Bu cerrahi yöntemde çok önemli gelişmeler yaşandı. Bugün, koroner arter hastalığının yanı sıra başka kalp hastalıklarının da birlikte olduğu hastalık grupları ve çok yaşlı hastalar halen başarı ile tedavi ediliyor.

Vakaya göre işlem

Yapılan araştırmalarda stent ve koroner bypass ile tedavi edilen hastaların karşılaştırmalarında; riskli çok damar hastalarının yaşam süreleri ve komplikasyonları bakımından cerrahi işlemin daha iyi sonuçlar verdiği saptandı. Her gün artan sayıda hastaya koroner bypass yapılmadan önce stent uygulanır haldedir. Çoğu zaman daha güvenle yapılabilecek cerrahi işlem stent uygulamasından sonra riske girebilir. Stent uygulanmış çok damar hastalarında tekrar göğüste ağrı başlayınca koroner cerrahi işlemi akla gelir. Stent uygulamasını takiben yapılan koroner bypass işleminin başarı şansı azalır. Daha önce stent uygulanmış ve kalbin pompa fonksiyonunun azaldığı  grupta olan hastalara cerrahi işlem uygulandığında kalbin performansının daha da azaldığı ortaya konulmuştur. Bu tip hastalar için stent işleminin bir risk faktörü olduğu ileri sürülür.

Bazen stentler damar duvarının bozulmasına da sebep olabilmektedir. Stentler bazen küçük yan damarları da tıkayabilir. Şimdi bütün bu bilgilerin ışığı altında hastaya stent mi yoksa cerrahi mi uygulamalıyız? Stentten vaz mı geçeceğiz? Hayır. Bir hastaya yapılacak işleme en sağlıklı kararı kalp cerrahı, kardiyolog ve hasta birlikte tartışarak vermelidir. Böylece en sağlıklı karara varılmış olunur.

Liv Hospital Ankara Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Taşdemir
Liv Hospital Ankara Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Taşdemir